Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29007
Karar No: 2020/2371
Karar Tarihi: 13.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29007 Esas 2020/2371 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/29007 E.  ,  2020/2371 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    İHBAR OLUNAN :...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01/06/1994-16/01/2013 tarihleri arası aralıksız bir şekilde kapıcı olarak çalıştığını, 16/01/2013 tarihinde emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini, emeklilik sonrasında 17/01/2013 tarihinden itibaren yeni bir iş sözleşmesi ile davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiğini, bu iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, kapıcı dairesinde ikamet ettiğini, elektrik, su, yakıtın apartman yönetimince karşılandığını, başka işverenlere bağlı herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, emekli olduğu tarihteki son günlük brüt ücretinin 32,62.-TL olduğunu, kira yardımının 300,00.-TL, elektrik, su ve ısınma yardımlarının aylık ortalama 150,00.-TL olduğunu, belirterek kıdem ve ihbar tazminatı yıllık ücretli izin, ücret, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalının Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen dışında çalışması olmadığını, davacının ilk dönem çalışmasının 16/01/2013 tarihinde emeklilik nedeniyle sona erdiğini, ikinci dönem çalışmasının ise 20/03/2013 tarihinde başladığını ve 01/07/2013 tarihinde sona erdiğini ve bu çalışmanın kısmi süreli iş sözleşmesine dayandığını, davacının işyerinde haftanın 6 günü çalıştığını, davacıya bir kısım kat maliklerince kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, kıdem tazminatı hesabında kısmi süreli çalışılan dönemin dikkate alınmaması gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Kapıcılık hizmetleri diğer işlere göre farklılık gösterir. Bu sebeple 1475 sayılı Kanun"da olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanunu"nda da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş 110. maddede “Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin tam süreli ya da kısmî süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir iş hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hallerde, kapıcının günlük yedibuçuk saat ve haftalık kırkbeş saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkân dahilindedir. Kısmî süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmamış ise işyerinin özelliği ve işin niteliğine göre çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür.
    Kapıcının su, elektrik, ısınma ve sıcak su giderlerine kısmen ya da tamamen katılıp katılmayacağının sözleşme ile belirleneceği hususu da değinilen Yönetmelikte ifadesini bulmuştur. Buna göre taraflar, kapıcının anılan giderlere katılması ya da katılmaması konusunu serbestçe kararlaştırabilirler.
    Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı Kanun"un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur.
    1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.
    Somut uyuşmazlıkta davacı davalı işyerinde 01/06/1994 tarihinde başlayıp 16/01/2013 tarihinde emeklilik ile sona eren dönem ve 17/01/2013 tarihinde başlayıp iş sözleşmesinin işverence iş sözleşmesinin haksız feshedildiği tarihe kadar geçen olmak üzere 2 dönem şeklinde çalıştığını ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının 01/06/1994-16/01/2013 tarihleri bir dönem çalışması sonrası bir süre ara verdikten sonra 20/03/2013-01/07/2013 tarihleri arası kısmi süreli olarak çalıştığını savunmuştur. Mahkemece işyerinin 6 daireden oluştuğu ve davalı işyerinde çalıştığı tüm süre boyunca dava dışı büyükelçilik işyerinde de çalıştığı gerekçesi ile davacının 01/06/1994- 25/06/2013 tarihleri arası tüm çalışmasının kısmi süre süreli olduğu kabul edilerek kıdem tazminatı hesaplanmış ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, davacıya yapılan kıdem tazminatı ödemeleri ve Kurum kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya ait apartman işyerinde 01/06/1994-16/01/2013 ile 17/01/2013-01/07/2013 tarihleri arası iki dönem fasılalı olarak çalıştığı, ilk çalışma döneminin tam süreli çalışma olduğu ve emeklilik nedeniyle 16/01/2013 tarihinde sona erdiği, bu dönem sonunda bir kısım kat maliklerince davacıya, asıl ücretine ek olarak sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler değerlendirilmeksizin, asgari ücret üzerinden bir miktar kıdem tazminatı ödendiği, davacının davalı işyerinde 17/01/2013 tarihinde yeni bir iş sözleşmesi çerçevesinde bu defa kısmi süreli olarak çalışmaya başladığı ve bu çalışmasının da 01/07/2013 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmış olup davacının her iki çalışma döneminde de iş sözleşmesi kıdem tazminatına hak edecek şekilde feshedildiğinden davacının kıdem tazminatı hizmet süresi birleştirilerek hesaplanmalı, kat maliklerince 16/01/2013 tarihinde sona eren dönem yönünden yapılan ödemeler ile davacının 17/01/2013 tarihinden itibaren kısmi süreli iş sözleşmesi kapsamında çalıştığı gözetilerek 01/06/1994-16/01/2013 tarihleri arası dönem yönünden davacının ücretinin 1.428,60 TL (978,60 TL asıl ücret ve 450,00 TL ek menfaat olmak üzere) 17/01/2013-01/07/2013 tarihleri arası dönem yönünden ise 722,40 TL (272,40 TL asıl ücret ve 450,00TL ek menfaat olmak üzere) kabul edilmelidir.Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    3-Dava konusu yıllık ücretli izin alacağına ilişkin olarak davacının 01/06/1994-01/07/2013 tarihleri arası 19 yıl 1 ay süre ile çalıştığı gözetilmeksizin karar gerekçesinde davacının 01/06/1994-25/06/2013 tarihleri arası (19 yıl 24 gün) çalıştığı kabul edildiği belirtildiği halde 21/03/2016 tarihli rapora göre 18 yıl 10 ay 18 gün hizmet süresi üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek hükmedilmesi de isabetli olmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi