7. Ceza Dairesi 2021/23230 E. , 2021/16672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM :Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26.03.2014, iddianame düzenleme tarihinin 23.07.2014 olduğu,
UYAP kayıtları incelendiğinde Dairemizin 2021/11214 Esas numarasında kayıtlı Ordu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/427 Esas,2015/582 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08/04/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 06/08/2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK"nun 52/2. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 52. madde ve fıkrasına atıf yapılmak suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3- 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. fıkrasında "Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz" hükmünü içermesi ve henüz KEMT varakasının düzenlenmediği tarihte alınan ifadesinde gümrük müdürlüğü tarafından belirlenen değer tespitinin 2 katı ücreti ileride imkanı olursa ödeyeceğini beyan etmesi karşısında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma iradesini ortaya koyduğundan, eşyanın gümrüklenmiş değerin iki katı tutarı yatırması halinde hakkında 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesinin uygulanabileceği ve soruşturma aşamasında usulüne uygun ihtarat yapılmaması sebebiyle cezasından 1/2 oranında indirim yapılacağı ihtarı yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı ve sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanmak istediğini söylemesine rağmen KEMT varakasında yer alan gümrüklenmiş değer dahil olan dava konusu eşyanın “ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler” toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde 5271 sayılı CMK"nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi üzerine TCK"nun 51/7 fıkrasının ihtaratına karar verildiği halde uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
6-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde ise cezanın infaz edilmiş sayılacağına dair ihtaratın yapılmaması,
7-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... İdaresi lehine karar tarihindeki maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.