Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2173
Karar No: 2022/5594
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2173 Esas 2022/5594 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/2173 E.  ,  2022/5594 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2021/655-2021/643
    İlk Derece
    Mahkemesi : Gaziantep 1. İş Mahkemesi

    Dava, sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının 01/01/1986 tarihinde ... Çuval Sanayi Ticaret işletmesinde sigortalı olarak 1 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince; "Mahkeme "Tüm dosya kapsamı, SGK kayıtları, tanık beyanları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı adına dava dışı işveren tarafından 01/01/1986 tarihinde sigortalı işe ilk giriş bildirgesinin hazırlandığı, söz konusu işe giriş bildirgesinin kurumca 24/01/2006 tarih ve 8941 sayı ile kayda alındığı, yerleşmiş Yargıtay içtihatları uyarınca davacının söz konusu işe giriş bildirgesinin dava dışı işveren tarafından hazırlandığı tarih ile davalı kurumca kayda alındığı tarihler arasında davacının dava dışı işverene ait ... sicil numaralı işyerinde çalıştığı yönünde bir karinenin oluştuğu, davacının iddialarının tanık beyanları ile desteklendiği, davacıya davalı kurum tarafından verilen sigorta sicil numarasının 1986 yılının serilerinden olduğu ve daha sonraki hizmetlerinde de kullanıldığı, davacının çalışmasının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği göz önüne alındığında, davacının, dava dışı işverene ait ... sicil numaralı işyerinde 01/01/1986 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak sigorta primine esas kazancın alt sınırından bir gün süreyle çalıştığı anlaşıldığından, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir, gerekçesiyle "davanın kabulü ile davacının, Kurumun ....027 sicil numaralı dosyasında işlem gören ... Çuval San. Tic. ünvanlı iş yerinde 01/01/1986 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak sigorta primine esas kazancın alt sınırından 1 gün süre ile çalıştığının tespitine," şeklinde karar verilmiştir.
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebepleri olarak belirtmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, “...Somut olayda, davacının 01/01/1986 tarihinde çalışmaya başladığına dair sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlerenek Kuruma verilmiş ise de 506 sayılı Yasa'nın 60/G ve Geçici 54. maddesine göre 05.01.1971 doğumlu davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 05.01.1989 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılıp yeniden hüküm kurulmasını gerektiren bir nedendir.
    Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; ... b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)..., 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, ... duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, davalı SGKB vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzenine aykırılık durumu nedeniyle re'sen incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği...” gerekçesiyle “...Davalı SGKB vekilinin istinaf başvurusunun kabülü ile Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi'nin 04.03.2021 tarih 2020/30 Esas - 2021/91 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca, düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden karar verilmesine,
    B-)1-Davanın davalı SGKB yönünden kabulü ile; davacının Kadirli Orman İşletme Müdürlüğü iş yerinde 01/12/1976 tarihinde 1 gün süre ile asgari ücretle hizmet akti ile çalıştığının tespitine,bu bir günün prim ödeme gününden sayılmasına, sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 05.01.1989 tarihi olduğunun tespitine” karar verilmiştir.

    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294. maddenin (4) fıkrasındaki “zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.” hükmü gereği zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın sonradan belli süre içinde yazılması mümkündür.
    Davaya konu olayda; Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak verilen kararın gerekçe kısmında, “... Somut olayda, davacının 01/01/1986 tarihinde çalışmaya başladığına dair sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlerenek Kuruma verilmiş ise de 506 sayılı Yasa'nın 60/G ve Geçici 54. maddesine göre 05.01.1971 doğumlu davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 05.01.1989 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılıp yeniden hüküm kurulmasını gerektiren bir nedendir...” şeklindeki gerekçeye rağmen hüküm kısmında ise uyuşmazlık konusu ile ilgisi bulunmayan bir ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırıldığı,dava ile tespiti istenen sigortalık başlangıç tarihi 01.01.1986 tarihi olmasına rağmen bu tarih yerine 01.12.1976 tarihinde 1 gün süre çalıştığının tespitine,yine dava konusu çalışmanın geçtiği işyeri ... Çuval Tic. A.Ş. olmasına karşın hüküm fıkrasında bu çalışmanın Kadirli Orman İşletme Müdürlüğünde geçtiğinin tespiti şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmakla, gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde uyuşmazlık konusu dışında bir tarih ile dava ile ilgisi olmayan bir işverene ait işyerinde geçen çalışmaya dair infazı kabil olmayan bir hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı, sair hususlar incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle, sair hususlar incelenmeksizin, HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi