3. Hukuk Dairesi 2021/43 E. , 2021/3897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36.HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... ANADOLU 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kızı ve tek mirasçısı olduğu mirasbırakan ...’ın 04/06/2015’de vefat ettiğini, mirasbırakanın ölümünden önce düzenlediği 09/03/2015 tarihli vasiyetname ile mirasının %75"ini kendisine, %25"ini ise davalıya bıraktığını, mirasbırakanın kanser hastası olduğunu ve ağır tedavi sürecinden geçerken hastanede yattığı sırada işbu vasiyetnameyi yazdığını, vasiyetname yazılırken mirasbırakanın akli melikelerinin yerinde olmadığını, davalının bu durumundan faydalanarak baskı ve korkuyla vasiyetnameyi yazdırdığını, bu durumu tanık beyanı ile ispat edebileceklerini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.
Davalı; mirasbırakanın vasiyetnameyi tanzim ettiği tarihte her ne kadar tedavi görüyor olsa da akli melekelerinin yerine olduğunu, mirasbırakanın hastalığından faydalanarak hastanede yattığı sırada zorla ve korku ile vasiyetnamenin imzalatıldığına ilişkin beyanların doğru olmadığını, vasiyetnamenin kanunda belirtilen şartları taşıdığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 29/05/2017 tarihli raporuna göre, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanın fiil ehliyetine haiz olduğu, vasiyetnamenin baskı altında düzenlendiği iddia edilmiş ise de bu konuda delil sunulmadığı, davacı tarafın mirasbırakanın hastalığı ile ilgili tanık dinletmek istediği, bu suretle mirasbırakanın vasiyetnameyi bilerek ve isteyerek düzenlediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararındaki gerekçelere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar;
a-Ehliyetsizlik,
b-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması,
c-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması,
d-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir.
TMK"nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez.
Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde; vasiyetname tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olmadığı iddiasının yanında davalı tarafından mirasbırakana uygulanan korkutma ve zorlama sonucunda vasiyetnamenin düzenlendiğini ileri sürmüş, bu iddiasının ispatı için de tanık deliline dayanmıştır. Ne var ki, ilk derece mahkemesince, tanık delilinin yalnızca fiil ehliyetinin olmadığı yönündeki iddianın ispatı için gösterildiği yönündeki yanılgılı degerlendirme sonucunda, davacının bildirdiği tanıklar dinlenmeden hüküm kurulmuştur.
O halde ilk derece mahkemesince; davacının iddiasının ispatı için sunduğu tanıkların usulünce dinlenilmesi, sonrasında toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun"un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 12/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.