
Esas No: 2021/9641
Karar No: 2022/3543
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay 6. Daire 2021/9641 Esas 2022/3543 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/9641 E. , 2022/3543 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/9641
Karar No : 2022/3543
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …Turistik Tesisler İşletmeciliği A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Şubesi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Nevşehir İli, Uçhisar Beldesi, …Mahallesi, …pafta, …ve …sayılı parseller üzerinde yapımına başlanılan …Otel'e verilen inşaat ruhsatının hukuka aykırı olduğundan bahisle, otel inşaatının mühürlenerek durdurulması ve alanın eski haline getirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin …günlü, …sayılı Uçhisar Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 07/05/2018 tarih, E:2015/9863, K:2018/3330 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu, davacının dava konusu işlemle meşru, güncel ve kişisel bir menfaati olmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine dair verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 27/04/2021 tarih ve E:2019/20224, K:2021/6204 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, dava konusu işlemin iptali yolunda …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dava; Nevşehir İli, Uçhisar Beldesi, …Mahallesi, …pafta, …ve …sayılı parseller üzerinde yapımına başlanılan …Otel'e verilen inşaat ruhsatının hukuka aykırı olduğundan bahisle, otel inşaatının mühürlenerek durdurulması ve alanın eski haline getirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin …günlü, …sayılı Uçhisar Belediye Başkanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
Anayasanın 135. maddesinde "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir." hükmü yer almaktadır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun yukarıda anılan Anayasal hükme paralel olarak düzenlenen 2. maddesinde "(Değişik: 19/4/1983-KHK 66/2 md.) Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir.
Birliğin kuruluş amacı:
a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek;
Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak;
b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak;
c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
(Değişik: 18/6/1997 - 4276/6 md.) Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, kuruluş amacı Anayasada ve yukarıda anılan Yasa hükmünde açıkça, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak, meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek olarak sayılmış olan davacı odanın ancak tüzel kişiliğinin ve üyelerinin ortak çıkarlarını ilgilendiren konularda dava açma ehliyetinin olduğu açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davası olarak tanımlanmaktadır.
2577 sayılı Kanunun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirlenmiş, 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.
İdari yargılama hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaati olmasını; diğer bir anlatımla iptali istenilen idari işlem ile kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir. Bu bakımdan idari işlemin hukuk düzeninden kaldırılmasında, açıklanan nitelikte menfaati bulunmayan kişinin idari dava açma ehliyetinden de söz edilemez.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan birisi olan "dava açma ehliyeti", her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının idari işlemlere karşı sadece kuruluş kanunlarında gösterilen amaçları doğrultusunda dava açma ehliyetleri bulunmaktadır. Nitekim, konuyla ilgili yasal düzenlemelerde de bu kuruluşların amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları açıkça belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta, mülkiyeti davalı yanında davaya katılan …Turistik Tesisler İşletmeciliği A.Ş.ye ait olan yapı ruhsatına ilişkin işlemin genel düzenleyici bir işlem niteliğinde olmadığı, subjektif bir işlem olduğu, iptali istenilen yapı ruhsatı ile davacı Oda arasında yukarıda tanımlandığı şekilde kişisel, güncel ve meşru bir menfaat ilişkisinin olmadığı, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı odanın dava şartlarından olan dava konusu işlemle meşru, güncel ve kişisel bir menfaati olmadığı, dolayısıyla, dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.