Esas No: 2021/5719
Karar No: 2022/5453
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5719 Esas 2022/5453 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İş kazasından kaynaklanan tazminat istemleriyle ilgili davada, mahkeme davalı şirketin %100 kusurlu olduğuna karar verdi. İlk kararda eş ve çocukların maddi ve manevi tazminatları kabul edilirken, temyizde bozma kararı verildi. Bozma kararı sonrası yapılan ödemelerin neye ilişkin olduğu belirtilmediğinden, maddi ve manevi tazminatlar ispatlanamadı. Davacıların mahkemenin ilk kararını temyiz etmediği için davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştu. Son kararda usul ve yasaya aykırılık tespit edilerek hüküm bozuldu ve kararın gerekçeli yazısı talep edildi.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dosya kapsamından, 27/10/2011 tarihinde meydana gelen iş kazasında davacılar murisinin vefat ettiği, kazanın meydana gelişinde davalının %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların eş için 125.341,52 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, çocuk ... için 21.326,27 TL maddi, 35.000,00 TL manevi, çocuk ... için 5.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, diğer davacı çocuklar ... ve ... için 20.000,00'er TL manevi tazminatın tahsilini talep ettikleri, ilk derece mahkemesinin ilk kararında eş ve çocuk ...’nin maddi tazminat istemlerinin kabulüne, çocuk ... destek kapsamında olmadığından maddi tazminat isteminin reddine, eş lehine 40.000,00 TL, çocuk ... lehine 30.000,00 TL, çocuk ... lehine 20.000,00 TL, diğer davacı çocuklar lehine 15.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, anılan bu ilk kararın yalnızca davalı işveren şirket tarafından temyiz edildiği, Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2018 tarihli kararı ile dava konusu tazminat istemleri açısından davalı tarafından yapılan ödemelerin ifaya yönelik ödemeler olup olmadıklarının incelenip, değerlendirilip tartışılması ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın bozulmasına karar verildiği, davalı vekilinin 25/04/2019 ve 04/07/2019 tarihli dilekçelerinde ödemelerin tamamının maddi tazminata ilişkin olarak yapıldığını beyan ettiği, davacılar vekilinin bu konudaki 07/01/2020 tarihli beyan dilekçesinde “Ödemeyi yapan davalı taraf ödemenin neye ilişkin olduğunu belirtmelidir. Belirtmemişse Yargıtay’ ın görüşü ½ oranında maddi ve manevi tazminattan mahsup edilmesi yönündedir. Eğer ki mahkeme bu hususu bizim beyanımıza göre değerlendirecekse, biz tüm ödemenin manevi tazminata mahsup edilmesini talep ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, toplam 120.000,00 TL ödemenin tamamının maddi tazminata ilişkin yapıldığı kabulünden hareketle davacılar eş ve çocuklar ... ve ...’ın maddi tazminat taleplerinin reddine, eş lehine 40.000,00 TL, çocuk ... lehine 30.000,00 TL, çocuk ... lehine 20.000,00 TL, diğer davacı çocuklar lehine 15.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Usuli kazanılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.(HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Bütün bunlar yanında 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine göre hüküm tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini içermelidir.
Somut olayda davadan sonra 2012 yılında yapılan toplam 120.000,00 TL ödemenin hangi davacıya ne miktarda, bunun da ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğunun davanın taraflarınca ispatlanamadığı dikkate alındığında her ne kadar 120.000,00 TL ödemenin tüm davacılar arasında maddi ve manevi tazminat olarak pay edilmesi gerekiyor ise de 31/05/2019 tarihli ek hesap raporunun davacılar vekiline elektronik yolla 15/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak süresinde itiraz edilmediği, bu kapsamda 120.000,00 TL ödemenin davacı eş ve davacı çocuk ... arasında; 30.000,00 maddi, 30.000,00 manevi tazminat olarak davacı eşe, 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat olarak davacı çocuk ...’ye pay edilmesinin davalı lehine olduğu yine davacıların mahkemenin ilk kararını temyiz etmedikleri ve bu nedenle davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek bozulan ilk karara esas bilirkişi hesap raporunda davacı eş için tespit edilen 125.341,52 TL maddi zarar tutarından anılan 31/05/2019 tarihli bilirkişi hesap raporunda tespit edilen %43,78 karşılama oranında indirim yapmak ve davacı eşin maddi zararını buna göre belirlemek, bu kapsamda davacı çocuk ...’nin maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, yine usuli kazanılmış hak gereğince davacı çocuk ...’ın maddi tazminat isteminin reddine karar vermek, davadan sonra yapılan 30.000,00 TL manevi tazminat ödemesi dikkate alınarak davacı eş lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek, davacı çocuk ...’nin manevi tazminat istemini reddetmek, çocuk ... lehine 20.000,00 TL, çocuklar ... ve ... lehine 15.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davacı eş ...’nin ismi karar başlığında doğru gösterilmesine karşın gerekçe ve hükümde ... olarak yazılması, bunun yanında karar başlığında davacı çocuk ...’nin gösterilmemiş olması da hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harçlarının istek halinde yatıran ilgilisine iadesine, 12/04/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.