16. Hukuk Dairesi 2016/18123 E. , 2019/7059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 06.11.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1965 yılında kesinleşen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 09.03.2011 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine, çekişmeli taşınmazın TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz, davalı Hazine vekili tarafından ise katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
Mahkemece, keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporu ile çekişmeli parselin yüksek eğimli makilik olduğu, meyilin %12’den fazla olması ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılan yer olarak değerlendirilmesi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp, 1947 yılında kesinleşmiş olan orman kadastrosu bulunmakta olup, teknik bilirkişi raporunda çekişmeli parselin kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, %18 olan eğimin, sekileme yapılarak %12"den aşağı düşürüldüğü, imar ve ihya edildiği, sürülü ve işlenmiş vaziyette olduğu bildirilmiştir. Orman mühendisi bilirkişi tarafından bildirilen niteliklerine göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu söylenemez. Öte yandan mahkemece, çekişmeli bölümün kadastro çalışmaları sırasında neden tespit harici bırakıldığı, çekişmeli bölümün kadastro tespit günü itibariyle niteliğinin ne olduğu belirlenmediği gibi, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli konusunda yeterli inceleme ve araştırma da yapılmamış ve çekişmeli taşınmazın Medeni Kanun"un 713/6. maddesine göre Hazine adına tescili istendiği halde, Hazinenin talebi hakkında da olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ise, çekişmeli taşınmazın bulunduğu İzmir Büyükşehir Belediyesinin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlendiği, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, köylerin mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış oldukları dikkate alınarak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı da davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sırasında neden tespit harici bırakıldığı, kadastro tespit günü itibariyle belirlenen niteliğinin ne olduğu ve çekişmeli taşınmazın hangi tarihte imar planı sınırları içine alındığı ilgili kurumlardan sorulup kesin olarak saptanmalı ve çekişmeli taşınmazın tespit dışı kaldığı tarih ile imar planı sınırları içine alındığı döneme ait bölgeye ait tüm hava fotoğrafları da dosya içine getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, üç kişiden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kadastro tespit günü itibariyle hangi nitelikte bulunduğu, üzerinde imar ve ihya faaliyetlerinin ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğu gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi kurulu ile taraf tanıklarından sorulup saptanmaya çalışılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli bölümün güncel tarımsal niteliği ile bu bölümün ne zaman imar ve ihya edilmiş sayılabileceği, sonrasında bu bölüm üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, kazanma evresini de kapsayacak şekilde ve üç ayrı dönemde bindirmeli olarak çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereskopik aletlerle inceleme yapılarak, çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesindeki niteliğinin ne olduğu, imar-ihyaya hangi tarihte başlandığı ve ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın bitirilişinden itibaren tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi dönemde sürdürüldüğü hususlarını bildirir, harita çizim programı vasıtasıyla ölçekleri eşitlenmiş taşınmaz sınırları fotoğraflar üzerine aktarılmış ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden, yapılacak keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilmiş sınırların işaretlendiği, kadastro paftası ile bölgeye ait imar planını çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek ve oluşursa doğabilecek çelişkiler de giderildikten sonra, TMK"nın 713/4-5 maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak, 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde yer alan miktar sınırlamaları da dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.