Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8242
Karar No: 2018/2005

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8242 Esas 2018/2005 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/8242 E.  ,  2018/2005 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 06/03/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı-davacı Hazine vekili ......, davalı-birleşen dosya davacısı ....ve arkadaşları vekili Av. ... ile ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili.....geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Kadastro sırasında Karaca köyü 455 parsel sayılı 18248,89 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1979 tarih 10 numaralı tapu kaydı ile paylı olarak ... ve arkadaşlarına aitken, Aralık 1981 tarih ve 4 sıra numaralı tapu kaydı ve bu tapu ile aynı kökten gelen pay tapularıyla, bir kısım paylarının satıldığı, tapu kaydının tescil krokisinin zemine şeklen benzediği ancak tam uymadığı, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından söz edilerek, üzerindeki gazino müştemilat ve evlerin kime ait olduğu beyanlar hanesine yazılarak Hazine adına tespit edilmiş, daha sonra asliye hukuk mahkemesinin 1984/170 Esasına kayıtlı dosyasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesinin üstü çizilerek davalı hale getirilmiştir.
    .....ve arkadaşları 22.07.1994 tarihli dilekçeleriyle taşınmazın tapulu olduğu iddiasıyla adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davacılar...... mirasçıları ... ve ...... taşınmazların murislerine ait Şubat 1962 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, bir bölümü eski .....yeni adıyla ....... köyü sınırları içinde 373 ila 633 parsel sayısıyla tespit görmüş ise de .....olarak geçen bölümünün ...... köyü sınırları içinde kaldığı, tapudaki paydaşların ölümünden sonra davalı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı iddiasıyla, kadastro tespitinin iptali ve tapudaki payları oranında, tapu makileri adına tapuya tescilini istemişlerdir. ... . ve paydaşları aynı savla.....
    - 2 -
    2017/8242 - 2018/2005
    ise tapu malikleri mirasçılarından ...... payını 1991 ila 1994 yılları arasında düzenlenen dört adet noter satım vaadi sözleşmesiyle satın aldığı, sözü edilen kişilere düşecek payın 1/2"şer payla adlarına tapuya tescili gerektiği iddiasıyla davaya katılmışlardır.
    ...... köyü tüzel kişiliğini temsilen...... dava dışı 456 sayılı parselin kendisine ait olduğu, 455 parselin tespit maliklerinin 456 sayılı parsele tecavüz ettikleri, bu tecavüzün önlenmesi ve tapu kapsamı dışındaki bölümlerinin köy tüzel kişiliği adına tescili, davacılar ......ve arkadaşları 455 sayılı parsel üzerindeki muhdesatlarının tespiti ile adlarına tescili, Hazine ise 455 sayılı parselin davalı ... . adına tespit edildiğini duydukları, bu yerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasıyla, tespitin iptali ve 2/B gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmışlar davalar birleştirilmiştir.
    ... 12.10.2004 tarihinde taşınmazdaki......payını satın aldığı, adına tescili, ... 12.10.2004 tarihli dilekçeyle ... payını tapuda satın aldığı adına tescili, ... 12.10. 2004 tarihli dilekçeyle ....... payını tapuda satın aldığı, ... 04.11.2010 tarihli dilekçesiyle ...’nın payını tapuda satın aldığı adına tescili iddiasıyla davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, tapuya tutunan gerçek kişiler ile bu tapudan pay aldığını iddia ederek davaya katılan gerçek kişilerin davalarının kabulüne, diğer davaların reddine, çekişmeli Karaca köyü 455 sayılı parselin tespitinin iptali ve tapudaki payları oranında ... ve arkadaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş, tespit tarihinden sonra satın alma iddiasında bulunan gerçek kişilerin davaları hakkında görevsizliğe karar verilmiş, hüküm ...,........ ve arkadaşları vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/02/2012 gün ve 2011/13379-2012/1314 E.K. sayılı bozma kararı özetle; "Bir kısım davacılar vekili Av. ... tarafından dosyaya eklenmek üzere sunulan belgeler arasında yer alan .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.10.2010 gün ve 2010/1028-926 sayılı veraset ilamından, davacılardan ..."nin, 14.10.2010 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak geriye eşi 1941 doğumlu ... ile çocukları..... ve ..."ın kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ..."nin adı geçen mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilmeden yargılama sona erdirilerek karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2011 gün ve 2011/11-554-2011/684 sayılı kararında da değinildiği gibi, ..."nin öldüğü tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 73. (6100 sayılı HMK’nın 27.) maddesinde yasanın gösterdiği istisnalar dışında hakimin tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceği öngörülmüştür. Mahkemece davacı ..."nin ölümüyle, mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilip, kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün değildir. Aksi halde iddia ve savunma hakkı kısıtlanmış sayılır.
    Öte yandan, yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m.114/1-d). Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen kişinin veya kural olarak vekilinin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından (dava konusunun ölenin malvarlığına ilişkin olması ve dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi durumunda) davaya devam edilebilir.
    1086 sayılı HUMK"nın 41. maddesi ve yeni 6100 sayılı HMK"nın 55. maddesi gereğince, taraflardan birinin ölümü halinde diğer tarafın istemiyle hakim, davanın takibi için bir kayyım tayin edebilir. Taraf ehliyeti dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın mahkemece re"sen gözetilmesi gereklidir.
    - 3 -
    2017/8242 - 2018/2005

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değil, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilerek, davacılardan ..."nin yargılama sırasında öldüğü anlaşıldığından, dava dilekçesi ve duruşma gününün adı geçenin tüm mirasçılarına yöntemince tebliğ edilerek, davacı sıfatıyla davayı takip etmeleri için kendilerine olanak tanınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." şeklindedir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davaya konu taşınmaza revizyon gören tapuda malik bulunan müdahil davacılar ..., ...,..... ve ..."nin davaları ile davacılar .... ve arkadaşlarının davalarının kısmen kabul kısmen reddine, diğer davacıların davalarının reddi ile;
    .....455 parsel sayılı taşınmazın 10/08/2016 havale tarihli harita ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (A), (B1) ve (C) harfleri ile gösterilen toplam 15.566,72 m2 yüzölçümündeki bölümünün aynı parsel numarası ve kadastro tespit tutanağındaki vasıfla toplam 15060 pay kabul edilerek ;
    2467/15060 payının ....oğlu, 1953 doğumlu ...,
    948/15060 payının .....kızı, 1949 doğumlu ...,
    4645/15060 payının .... kızı, 1930 doğumlu ...,
    248 /15060 payının ....oğlu, 1943 doğumlu ...
    248 /15060 payının ....oğlu, 1930 doğumlu ...,
    143 /15060 payının .... oğlu, 1934 doğumlu ...,
    143 /15060 payının .... oğlu, 1942 doğumlu ...,
    248 /15060 payının .... oğlu, 1928 doğumlu ...,
    248 /15060 payının .... oğlu, 1945 doğumlu ...,
    344 /15060 payının .... oğlu, 1930 doğumlu ...,
    248 /15060 payının ....oğlu, 1940 doğumlu ...,
    577 /15060 payının ...oğlu, 1939 doğumlu ...,
    329 /15060 payının ....oğlu, 1943 doğumlu ...,
    664 /15060 payının ....kızı, 1949 doğumlu ...,
    300 /15060 payının .....kızı, 1957 doğumlu ...,
    248/15060 payının ..... oğlu, 1959 doğumlu ...,
    248/15060 payının ....1944 doğumlu ...,
    520/15060 payının .... oğlu, 1959 doğumlu ...,
    248/15060 payının .....kızı, 1946 doğumlu ...,
    - 4 -
    2017/8242 - 2018/2005

    316/15060 payının ....kızı ...,
    270 /15060 payının .... oğlu, 1967 doğumlu ...,
    260 /15060 payının....1937 doğumlu ....
    317 /15060 payının ....oğlu, 1979 doğumlu ...,
    316 /15060 payının .... kızı, 1951 doğumlu ...,
    269 /15060 payının ....kızı, 1940 doğumlu ...,
    248/15060 payının..... oğlu, 1943 doğumlu ... adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine,
    455 parsel sayılı taşınmazın 10/08/2016 havale tarihli harita ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (B2) harfi ile gösterilen 1.173.97 m2 yüzölçümündeki bölümünün başka parsel numarası ve orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine,
    455 parsel sayılı taşınmazın 10/08/2016 havale tarihli harita ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen 615,34 m2 yüzölçümündeki bölümünün başka parsel numarası ve ham toprak vasfı ile hazine adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 3.derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine,
    455 parsel sayılı taşınmazın 10/08/2016 havale tarihli harita ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (E) harfi ile gösterilen 892,86 m2 yüzölçümündeki bölümünün başka parsel numarası ve ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 3.derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine,
    Müdahil davacı ..."nin davaya konu taşınmaza revizyon gören tapu kaydındaki 269/15060 hisseye ait talebi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine,
    Davaya konu taşınmazın 17/08/2016 havale tarihli inşaat ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide;(A) harfi ile gösterilen pansiyonun davacı ..."a
    (B) harfi ile gösterilen evin davalı ..."a
    (C) harfi ile gösterilen ev temelinin davalı ..."a
    (D) harfi ile gösterilen evin davalı ..."ya
    (E) harfi ile gösterilen evin davalı ..."a
    (F) harfi ile gösterilen evin davacı ..."na
    (G) harfi ile gösterilen ev temelinin davacı ......
    (H) harfi ile gösterilen ev temelinin davacı ..."a
    (K) harfi ile gösterilen ev temelinin davalı ..."a
    (L) harfi ile gösterilen ev temelinin davalı ... ...
    (M) harfi ile gösterilen ev temelinin davacı ..."ye
    (N) harfi ile gösterilen evin davacı ..."e
    (P) harfi ile gösterilen evin davalı ..."ya
    (R) harfi ile gösterilen gazinonun davalı ..."ya
    (V) harfi ile gösterilen gazinonun davacı ..."a ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları ile Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde .... serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tespit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilan edilerek 24.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava nedeniyle kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    Dosya kapsamından; davacılardan Firuzan Topaloğlu’nun mahkemenin 08.09.2016 tarihli karar tarihinden önce ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594-390 E.K. sayılı kararı ile akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve kendisine oğlu .....
    ...
    Değer .....’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, mahkemenin gerekçeli kararının 29.09.2016 tarihinde vasiye tebliğ edildiği, ancak husumet izni kararının alınmadığı, vasinin temyiz dilekçesi sunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK"nın 52. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı kanunun 115/2. maddesi uyarıncada dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür.
    Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise kararın açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ... ve arkadaşları vekilinin ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.630,00.-TL vekalet ücretinin davalı Hazine ve davalı-birleştirilen dosya davacıları..... ve ... mirasçılarından alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar ... ve arkadaşlarına verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2018 günü oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi