Esas No: 2022/1312
Karar No: 2022/5297
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1312 Esas 2022/5297 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, terkin edilen şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonra şirketin taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Kurum, ödeme emri tebligatını almadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, dava kabul edilerek haciz işlemlerinin iptaline karar verilmiştir. Ancak, ihtiyati haciz kararının usul ve esası yönünden yapılacak inceleme yapılmaksızın hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacının temyiz başvurusu sonucunda karar bozulmuştur.
İlgili Hukuk Kuralları:
- 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi: İhtiyati hacze neden olacak durumlar sınırlı olarak belirtilmiştir.
- 6183 sayılı Yasanın 62. maddesi: İhtiyati haciz işleminin haczin ne suretle yapılacağına dair olan düzenlemeleri içerir.
- 6183 sayılı Yasanın 15. maddesi: İhtiyati hacze karşı açılacak dava süresi ve usulünün belirlendiği madde.
-
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :... 3. İş Mahkemesi
Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 670 sayılı KHK ile terkin edilen ... Öğretim İşletmeleri AŞ 'nin yönetim kurulu üyeliğinden 01/12/2015 tarihinde ayrıldığını,11/02/2016 tarihinde şirkete kayyum atandığını, şirket taşınmazları haczedilmeden, ödeme emri gönderilmeden davacıya ait ... ... 949 Ada 253 Parsel, ... 7139 Parsel, ... 465 Ada 5 Parsel, ... 1963 Ada 2 Parsel ile ... 1922 Parsel sayılı taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının ödeme emri tebligatını almaması nedeniyle mal kaçırma şüphesiyle ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile, dava konusu dava tarihi olan 27/02/2018 tarihinden önce 15/02/2018 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak davacıya ait ... Mahallesi 949 Ada, 253 Parsel, ... 7931 Parsel, ... ... 465 Ada, 5 Parsel, ... 1963 Ada, 2 ... dükkan, ... 1963 Ada, 2 Parsel'deki asma katlı dükkan, ... 1963 Ada, 2 Parsel'deki dükkan, ... 1922 Parsel sayılı taşınmazlara konulan haciz işlemlerinin iptaline karar verilmiştir.
B-İSTİNAF KARARI
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacının 22/02/2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yönetim kurulu üyesi olduğu, 20/11/2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde istifa ettiğinin ilan edildiği, şirketin 2015/6-10 dönemleri arasında tahakkuk eden prim borçlarından sorumlu olduğu, ödeme emrini tebliğ almadığından ve mal kaçırma şüphesiyle 15/02/2018 tarihinde kurum tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak adına kayıtlı .../..., ..., ...,..., .../...'daki taşınmazlara haciz bildirisi gönderildiğini, icra takibinin dayanağının 668 sayılı KHK ile 5510 sayılı Kanun m. 88 olup davanın reddi gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; ... Öğretim İşletmeleri A Ş'ye ... Anadolu 1.Sulh Ceza Hakimliğinin 12/02/2016 tarihli 2016/1315 Değişik İş sayılı kararıyla kayyum atandığı, 670 sayılı KHK ile 24/08/2016 tarihinde ticaret sicil kaydının resen terkin edildiği, yönetim kurulu üyesi olan davacıya ödeme emri gönderildiği, " muhatap tevziat saatlerinde hazır bulunmayıp verilen randevuya icabet etmediği" açıklamasıyla tebligatın iade edildiği, ödeme emrinin tebliğ edilememesi ve mal kaçırma şüphesi nedeniyle 15/02/2018 günü 1.476.577,38 TL kurum alacağı için ihtiyati haciz kararı alındığı, borçlu adına kayıtlı, ... ili ... ilçesi ... mah. 949 Ada 253 Parsel, ... ili ... ilçesi ... mah. 7139 Parsel,
... ili ... ilçesi 465 Ada 5 Parsel, ... ili ... ilçesi 1963 Ada 2 Parsel,
... ili ... ilçesi ... mah.1922 Parsel sayılı taşınmazlara haciz bildirisi gönderildiği,
21/02/2018 düzenleme tarihli, 39186 takip kartı numaralı, 2016/101747, 43318, 78338 takip numaralı ödeme emrinin 2015/6-10 dönemine ait 1.000.086,81 TL prim ile 361.298,69 TL gecikme zammı olmak üzere 1.361.385,5 TL, 2016/78339, 43319, 101748 takip numaralı ödeme emrinin 2015/6-10 dönemine ait 86.736,33 TL işsizlik sigortası primi ile 30.859,42 TL gecikme zammı olmak üzere 117.595,75 TL toplam 1.478.981,25 TL borç için düzenlendiği ve davacıya ödeme emrinin 05/03/2018 günü tebliğ edildiği, ihtiyati haciz kararının davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmadığı, davanın 27/02/2018 günü açıldığı, 20/09/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararının kesin hacze çevrildiği anlaşılmaktadır.
İhtiyati haciz yolu, kamu alacağının tahsil güvenliği için öngörülmüş yasal yöntemlerden biri olup ihtiyati haciz uygulanmasına neden olacak durumlar, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır.
İhtiyati haciz işleminin ise, borçluya ait taşınır, taşınmaz mallar ile alacak ve haklarından, kamu alacağına yetecek kısmı üzerine, “haczin ne suretle yapılacağına dair olan” 6183 sayılı Yasanın 62 ve devamı maddeleri uyarınca derhal uygulanacağı, aynı yasal düzenleme içeriğinde düzenlenmiştir. 6183 sayılı Yasanın 15. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz konusunda açılacak dava süresi ve usulü belirtilmiş ve anılan madde uyarınca açılacak davada, ihtiyati haczin bu konuda öngörülen usule aykırı biçimde gerçekleştirildiği veya 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde belirtilen ihtiyati haczi gerektirir nedenlerin bulunmadığının dile getirilebileceği öngörülmüştür. Bu kapsamda, ihtiyati haciz kararına karşı açılan davada, borç miktarı, zamanaşımı gibi konulara ilişkin itirazların hükme bağlanmasına olanak bulunmamaktadır.
Mahkemece, ihtiyati haciz kararının usul ve esası yönünden yukarıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde yapılacak incelemeyle ihtiyati haciz işleminin 13. maddede belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı irdelenmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.