Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/262
Karar No: 2022/5186
Karar Tarihi: 07.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/262 Esas 2022/5186 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Diyarbakır 4. İş Mahkemesi'nde açılan hizmet tespiti davası reddedildi. Davacı vekili, reddedilen karara itiraz edip istinaf yoluna başvurdu. Ancak Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bunun üzerine davacı vekili, temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz isteği kabul edildi ve dosya İlk Derece Mahkemesi'ne gönderildi. Kararda, sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerektiğinde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği belirtildi. Ayrıca davacının iddiasının yeterince somutlaştırılmaması nedeniyle işin yeniden incelenmesine karar verildi. Davanın yasal dayanağı ise 506 sayılı kanunun 79/10 maddesi olarak açıklandı.
506 sayılı kanunun 6. maddesi: \"Sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.\"
HMK'nın 119/1-e maddesi: Davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları,
10. Hukuk Dairesi         2022/262 E.  ,  2022/5186 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Diyarbakır 4. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8..Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davalı işverene ait taşınmazda bekçi olarak Ocak 2004 - 09/08/2016 arasında hizmet akdine tabi geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili, davada taraf sıfatlarının bulunmadığı, re'sen araştırma ilkesi geçerli olduğu, davacının iddiasına ilişkin kayıt ve delile rastlanmadığı savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece İspatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, -Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, dava dilekçesini tekrarlayarak, dinlenen ... Kargo çalışanlarının beyanlarından müvekkilinin davalı işyerinde çalıştığının sabit olduğunu, davacı adına ücret ödemelerinin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının bozulmasını istemişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu dosyada; davacı adına işe giriş bildirgesi verilmediği,, davacının talep edilen dönemde davalı iş yerinden bildiriminin bulunmadığı ancak 11.10.2008 ile 31.12.2008 tarihleri arasında dava dışı ... sicil nolu ... Elk. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’den 81 günlük bildirimi bulunduğu , davacının çalıştığını iddia ettiği taşınmazın 1.3.2012 de satış yolu ile ... geçtiği, ... tarafından davacı hesabına çeşitli tarihlerde aktarılan ödemeler olduğu, yapılan emniyet araştırmasında işin yapıldığı iddia edilen taşınmazda 2004 – 2012 yılları arasında ... Deposu ve Plastik üretim Fabrikası, 2012 yılından itibaren de ... Kargo aktarma merkezinin bulunduğu,dinlenen davalı tanıklarından ...‘in bir dönem davacıyı yevmiye usulü arada sırada çalıştırdığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya tam olarak talebi açıklattırılmalı, işe başlama ve işi bırakma tarihleri sorulmalı, kimin tarafından işe alındığı, işte çalışırken kimden emir ve talimat aldığı, işin yapıldığı iddia edilen taşınmaz üzerinde kiracılar bulunduğundan husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği tespit edilmeli ve iş yerinde hangi işleri yaptığı,iş arkadaşlarının kimler olduğu, hangi bölümlerde çalıştığı, ücretini nasıl aldığı, çalışma şeklinin ve sürelerinin nasıl olduğu gibi, dava konusunu somutlaştırmaya yönelik hususlarda davacının beyanı alınmalı, birlikte çalıştığını belirttiği kişiler ve göstereceği bordro tanıkları dinlenilmeli, aynı şekilde aksi yöndeki tanıkların bildirilmesi yönünde davalılara da süre verilerek, tanık bildirilmesi halinde dinlenilmesi, mahkemece de re'sen bordro tanıkları tespit edilerek tanık olarak beyanları alınmalı, buna rağmen bordro tanığı beyanları yeterli görülmediği taktirde gerekirse komşu iş yeri işverenleri ve çalışanları usulüne uygun olarak belirlenmek suretiyle beyanlarına başvurulmalı, iş yeri bilgi ve belgeleri ile çalışanlara ilişkin hizmet cetvelleri celp edilmek suretiyle beyanların gerçekliği denetlenmelidir. Bu şekilde çalışmanın varlığı ve süresi açıklıkla tespit edilerek, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi