21. Hukuk Dairesi 2017/3975 E. , 2018/8261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 30/09/1999 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigoratalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar ... intarnational ... ve ... hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 35.391,37 TL, davacı ... için 6.767,85 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 30/09/1999 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/09/1999 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgilerden, davaya konu olayın sürücü müteveffa ... sevk ve idaresindeki R... plakalı tır ile seyrederken aracını seyir yönüne göre yolun sol tarafında bulunan su kanalının girişini kaçırıp tekrar ana yola çıkmak için direksiyonu sağa kırdığında aracı sağ yanı üzerine yatırıp bu vaziyette bir müddet gittikten sonra aracın orta kısmının orta bariyere vurup tekrar asfalt kaplama ve arıza şeridi üzerinde çapraz vaziyette kalması ve kaza sonucu vefat etmesi şeklinde gerçekleştiği, 28/01/2018 tarihli tek makine mühendisi hasar kusur tespit uzmanı tarafından düzenlenen kusur raporunda % 100 oranında kazalıya kusur izafe edildiği, raporda olayın teknik arızaya bağlı olarak meydana geldiğine dair delil ve emare olmadıının belirtildiği, 12/10/2012 tarihli bir makine mühendisi (iş güvnliği uzmanı), bir emniyet müdürü (trafik uzmanı) tarafından düzenlenen kusur raporunda % 100 oranında kazalıya kusur izafe edildiği, fennin ve tekniğin gereklerine göre on yılın üzerinde olan 22 yaşındaki ekonomik ömrünü doldurmuş araç sahiplerinin Trafik Kanunu"nun 85. maddesine göre araç sürücülerinin kusuru nispetinde kusursuz hukuki sorumluluğunun Mahkemenin takdirinde olduğunun belirtildiği, 09/06/2013 tarihli bir makine mühendisi (iş güvnliği uzmanı), bir emniyet müdürü (trafik uzmanı) tarafından düzenlenen kusur raporunda % 100 oranında kazalıya kusur izafe edildiği, takografa göre aşırı hızın görülmediği, yorgun çalıştırma ortaya konulmayıp dinlenmelerin olduğunun görüldüğünün belirtildiği anlaşılmaktadır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren; Çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede, risklerden kaçınmak, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek, risk değerlendirmesi yapmak, yaptırmak, teknik gelişmelere uyum göstermek, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek, mesleki riskleri önlemek, eğitim ve bilgi verilmek dahil her türlü tedbiri almak, gerekli araç ve gereçleri sağlamak, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmek ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak, diğer bir deyişle işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu"nun 73. maddesinin açık buyruğudur.
Davacılar murisinin ölümünün iş kazası olduğu yönü tartışma konusu değildir. Ne var ki bir olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi, işverenin her durumda bu kazadan sorumlu tutulmasını gerektirmez. İş kazası nedeniyle işverenin sorumlu olması için, işverenin iş güvenliği önlemlerini alma ve özen gösterme yükümlülüğüne aykırı davranışı veya ihmal göstermesi sonucu kaza meydana gelmiş olmalıdır. Diğer bir deyişle, işverenin iş kazasından sorumlu tutulması için kusurunun kanıtlanmış olması gerekir. Özel bir düzenleme söz konusu olmadıkça asıl olan kusur sorumluluğudur. İşverenin kusurlu eylemi ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı yoksa işverenin sorumluluğundan söz edilemez.
Kusur sorumluluğunda ise 3 halde illiyet bağı kesilebilir. Bunlar, mücbir neden, zarar görenin ve 3. kişinin ağır kusurudur. Öğretide illiyet bağını kesen nedenlerin bütün sorumluluk halleri için geçerli olduğu vurgulanmaktadır. Kusurlu olmadığı halde işvereni, meydana gelen zarardan sorumlu tutmak adalet ve hakkaniyet duygularını incitir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.3.1987 tarih ve 1986/9 – 722 Esas, 203 karar sayılı kararı da aynı doğrultudadır.
İlliyet bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında illiyet bağının mevcut olması, zararın eylemin bir neticesi olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın meydana gelmeyeceğinin kesin olarak bilinmesidir. Hiçbir hukuk düzeni mantık yasalarına göre mevcut olmayan illiyeti yaratamaz. Mantık bakımından bu illiyete sonsuz zincir halinde neticeler bağlanabilir. Hukuki netice olarak zararın tazmin sorumluluğunun kabulü için, bir sebebe illi olarak bağlanan neticeler silsilesinin içinde hangi kesimin gerekli ve yeter olacağını belirlemek yine hukuk düzeninin görevidir.(...) Yaşam deneyimlerine ve olayın akışına göre, bir zarar belli bir fiilin beklenen uygun sonucu ise, zarar ile fiil arasında nedensellik bağının bulunduğunun kabulü gerekir. Diğer bir deyişle; sorumluya yüklenen davranış veya olayın, zararlı sonucun zorunlu şartı olması gerekir.
Mahkemece, dosya kapsamında aldırılan her üç kusur raporunda da % 100 oranında davacılar murisine kusur izafe edilmiş olmasına ve takografa göre aşırı hızın görülmeyip, yorgun çalıştırma ortaya konulmayıp dinlenmelerin olduğunun görülmesi ve su kanalı girişini kaçırıp tekrar ana yola çıkmak için direksiyonu sağa kırması sonucunda kazanın meydana geldiğinin açık olması karşısında olayın meydana gelmesinde etkili olmadığı halde davalı işverenin sürücü işçisinin mesaisini iş güvenliği hükümlerine uygun şekilde düzenlediğine yahut aracın periyodik bakım ve kontrollerinin yapıldığına dair davalı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı, bu duruma göre düzenli bakımı yapılmadığı anlaşılan 22 yıllık araçla iş güvenliği tedbirlerini almadan işçisini göreve gönderen işverenin İş Kanunu"nun kendisine yüklediği yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiğinden söz edilemeyeceği, alınması gerekli önlemlerin alınması ve aracın bakımlarının düzenli yapılması ekonomik ömrü dolan araçların yenilenmesi durumunda olayın meydana gelmeyeceği gerekçesiyle kusur raporlarına itibar edilmeyerek ve tehlike risk nazariyesi gereğince davalı işveren ..."in % 70 oranında sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yapılacak iş, davalı ... yönünden illiyet bağının kesilmesi nedeniyle davanın reddine karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ..."in yukarıda belirtilen hususları amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.