Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14262
Karar No: 2013/3575

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14262 Esas 2013/3575 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak çalışan davacı, iş sözleşmesinin feshedilmesinin ardından yıllık izin ücreti talebinde bulunmuştur. Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı tarafından yapılan temyiz sonrasında Yargıtay, davacının mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı döneme ilişkin yıllık izin ücretlerini isteyemeyeceğini ve yıllık izin hakkının çalışılmayan sürelerde kullanılmış olduğunu belirtmiştir.
Mahkeme kararının bozulmasına neden olan 4857 sayılı İş Kanunu madde 53/3, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak bu kural, işçi lehine bireysel veya toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
22. Hukuk Dairesi         2012/14262 E.  ,  2013/3575 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı işyerinde işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini belirterek çalıştığı sürece ödenmeyen yıllık izin ücret alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının yıllık izinlerini kullandığını, mevsimlik işçi olduğu döneme ilişkin yıllık izin ücretlerini isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının işyerinde yaptığı işin mevsimlik iş olup olmadığı davacının mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı döneme ilişkin yıllık izin ücretlerini isteyip isteyemeceği noktasında toplanmaktadır.
    Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun"un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddedeki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
    Davacının hizmet döküm cetveline göre yıllık çalışmaları genellikle 300 günün altında olup, yılın kalan bölümünde işyerinde çalışması olmayan davacı işçi bakımından yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir. Yılın çalışılmayan bölümünde davacı işçi bu hakkını kulanmış olup, kanun koyucunun mevsimlik işte yıllık izin öngörmemiş olmasının temel gerekçesi de çalışılan süre itibarıyla dinlenme ihtiyacının ortaya çıkmamış oluşudur. Bu durumda, mevsimlik iş sözleşmesi kapsamında çalışan davacı işçinin yıllık çalışma süresi 330 günü geçen yıllar hariç olmak üzere yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir.
    Somut olayda linter dairesinde işçi olarak çalışan davacı 1992 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin feshedildiğini, yıllık izin alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı ise merkez yağ fabrikasının yılın çeşitli dönemlerinde çalıştığını; davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı sürelere ilişkin yıllık izin hükümlerinin uygulanamayacağını savunmuştur. Bilirkişi tarafından 1992 yılından iş sözleşmesinin feshine kadar sürede çalıştığı süreler toplanarak hizmet süresi üzerinden 15 yıllık izin alacağı toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanmış mahkemece kabul edilmiştir.
    Dosya kapsamında bulunan davacının hizmet döküm cetveline göre, 1992-1995-1996-1997-1998-2001-2002-2004 yıllarında yılın belirli zamanlarında çalıştığı bu sürenin de 330 günden az olduğu için çalışılmayan sürelerde davacının izin hakkını kullanmış kabul edilmesi sebebi ile belirtilen yıllara ilişkin davacının yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir.
    1993-1994-1999-2000-2003 yıllarında 330 günden fazla çalışması olduğu için mevsimlik çalıştığı dönemde yıllık izin alacağına hak kazanır.
    2005 yılı ve sonrası 12 ay çalışmakla birlikte çalışmasının 330 günün altında kaldığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı Kanun"un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Somut olayda da, davacı işçi 2005 yılı ve sonrasında 11 ayın üzerinde çalışmış olmakla, fiili çalışma süresinin mevsimlik statüde değerlendirilemeyeceği dikkate alınarak, bu dönem için davacının yıllık izin alacağının kabulüne karar verilmesi gerekir.
    Belirtilen yönler gözetilmeden mahkemece verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi