9. Hukuk Dairesi 2015/8541 E. , 2018/1434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2007 yılı Ekim ayı ila 31/12/2011 tarihleri arasında ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davalılar tarafından haksız şekilde işten çıkartıldığını ancak müvekkilinin hak ettiği tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve T.C. ... vekili, husumetin yöneltildiği ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Döner Sermaye İşletmesinin tüzel kişiliğinin bulunmadığını, T.C. ... ile davacı arasında herhangi bir iş akdinin veya hukuki ilişkinin de mevcut olmadığını, müvekkilinin ihale makamı olduğundan, işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Hizmetleri A.Ş. vekili, davacının 01/01/2010-31/12/2011 tarihleri arasında belirli süreli iş akdi ile müvekkili şirkette çalıştığını, müvekkili şirkette çalıştığı dönem için kıdem tazminatının ödendiğini ve fazla mesai yapmadığını, genel tatillerde çalışmadığı ve talep edilen işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkili kurumun asıl işveren – alt işveren ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, tanık beyanlarından, davacının iş akdine davalı tarafça son verildiği, fazla mesai ve genel tatillerde çalıştığının anlaşıldığını, davalıların iş akdini haklı nedenle feshettiklerini ispatlayamadıkları, davacının, davalı şirketin işçisi olarak davalı Bakanlığa ait hastanede çalıştığını ve bu nedenle her iki davalının işçilik alacaklarının ödenmesinden birlikte sorumlu oldukları gerekçesi ile bilirkişi raporuna dayanılarak, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarında yapılan, karineye dayalı makul indirim dışında davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297’nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta mahkeme karar başlığında Hastane, şirket, T.C. ... ve ... Kurumu olmak üzere, dört davalı gösterilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, davacının davalı ... Hizmetleri A.Ş.’nin işçisi olarak davalı T.C. ..."na ait hastanede çalıştığı kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında bu davalılar dışında karar başlığında davalı olarak gösterilen tüzel kişiliği bulunmayan Hastane ile sonradan yasal dayanağı olmadan dahili davalı yapılan ... Kurumu hakkında da hüküm kurulmuştur. Ancak tüzel kişiliği olmayan hastane ve sonradan dahili davalı yapılan ve bu nedenle aleyhine usulüne uygun dava açılmayan ... Kurumunun davaya konu tazminat ve alacaklardan sorumlu tutulması hatalıdır. Bundan başka, asıl-alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı gerekçelendirilmeden hüküm fıkrasında müşterek-müteselsil sorumluluktan söz edilmesi de isabetsizdir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.