9. Hukuk Dairesi 2015/8572 E. , 2018/1441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ile davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 15/05/2013-02/04/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde işyeri hekimi olarak aylık net 7.000,00 TL ücretle çalıştığını ancak ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek, ücret alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında Ortak Sağlık ve Güvenlik Biriminde (....) tam zamanlı yetkili hekim olarak çalışmak üzere aylık 7.000,00 TL ücretle 15/05/2013 tarihinde iş sözleşmesi imzalandığını ancak davacının müvekkili firmada çalışmasının dayanağını oluşturan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu"nun yürürlüğe giriş tarihinin, sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra 01/01/2014 olarak değiştirilerek ertelendiğini, erteleme üzerine davacının hizmet vermesinde imkansızlıklar meydana gelmesi nedeniyle, davacıya isterse sözleşmeyi feshedebileceği hususunun bildirildiğini, davacının ise feshe gerek olmadığını, ortaya çıkan yeni duruma göre aralarında anlaşarak ücret hususunu aylık net 4.000,00 TL olarak revize etmek koşuluyla çalışmasını sürdürebileceğini sözlü olarak kabul ve beyan ettiğini ve davacıya bu miktar üzerinde aylık ödendiğini ve davacının da hiçbir ihtirazı kayıt olmadan bu miktarı kabul ettiğini ancak davacının iş akdi feshedilince ücret hususunda sözleşmede yapılan değişikliği yok sayarak sözleşmede yazılı bulunduğu için aylık 7.000,00-TL üzerinden ücret talep ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşemeye göre davacının ücretinin aylık 7.000,00TL’den az olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı ancak davacının, dava dilekçesinde almadığı ücretleri ay ay ayrıntılı bir şekilde belirterek toplam 31.000,00 TL ücret alacağı olduğunu belirterek kendisini bağladığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir.
6100 sayılı Kanun"un 109/3. maddesinde dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olma hali dışında kısmi dava açılması talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmeyeceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 31.000,00 TL ücret alacağı talebinde bulunmuş daha sonra 15/12/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda 40.300,00 TL’ye artırmıştır. Mahkemece ise, davacının dava dilekçesinde almadığı ücretleri ay ay ayrıntılı bir şekilde belirtmesi nedeniyle kendini bağladığı gerekçesiyle dava dilekçesiyle talep edilen miktara hükmedilmiştir. Ancak mahkemece, maddi vakıayla bağlılık kuralı yanlış değerlendirilmiştir. Zira davacı, dava dilekçesinde aldığı toplam ücretleri değil, eksik aldığı ücret miktarlarını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirtmiştir. Bu durumda dava dilekçesinde, davacıyı bağlayan bir maddi vakıanın bulunduğundan söz edilemez. Ayrıca, ilk dava dilekçesinde istenen miktarın ıslahla artırılabilmesi için, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına da gerek yoktur.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe göre hak ettiği ücret 73,500,00 TL olup, davalının davacıya ödediğini ispat ettiği 33.200,00 TL’nin mahsubu ile davacının bakiye 40.300,00 TL ücret alacağı bulunduğu ortadadır. Bu nedenle mahkemece davanın tamamen kabulü yerine yazılı gerekçeyle kısmen kabulü hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.