Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8604
Karar No: 2018/1446
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8604 Esas 2018/1446 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/8604 E.  ,  2018/1446 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01/07/2004-02/02/2013 tarihleri arasında davalılar ait işyerinde personel şefi olarak en son net 1.100,00 TL. aylık ücretle çalıştığını ancak müvekkiline yasaya aykırı olarak sarı basın kartı verildiğini, müvekkilinin personel şefi olmasına karşın dışarıya basın görevlisi olarak gösterildiğini, iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ancak müvekkiline hak ettiği tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ...Ş. vekili, taraflar arasındaki sözleşemeye göre, davacının 07/08/2009 tarihinde müvekkiline ait işyerinde çalışmaya başladığını, sözleşmenin 6. maddesine göre, kıdeminin başlangıç tarihinin 01/12/2007 tarihi olduğu, maddenin devamında işçinin daha önceki işyerinden ayrılırken kıdem tazminatını aldığının açıkça belirtildiğini, diğer davalı şirketle müvekkili şirket arasında organik bağ bulunmadığını, aksi düşünülse dahi davacının geriye dönük kıdem tazminatını aldığını, iş akdinin davacının devamsızlığı nedeniyle müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ve diğer işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı... Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak ve davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle, kıdem tazminatı, yıllık izin ve asgari geçim indirim talepleri kabul, fazla mesai talebi kısmen kabul, ihbar tazminatı ile hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ise reddine karar verilerek, dava kısmen kabul edilmiştir.

    D) Temyiz:
    Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında gazeteci olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasanın 1 inci maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye"de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre Kanunun kapsamında kalan işyerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir. Kanunda bahsi geçen “gazete” ve “mevkute” gibi kavramların nesne anlamında olmadığı günlük gazete ya da daha uzun dönemsel yayınların basıldığı yer olan işletmenin anlaşılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte gazete ve dönemsel yayının Türkiye’de yayınlanması bir başka zorunluluktur. Bahsi geçen dört tür işyerinde fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlar, Kanunda gazeteci olarak adlandırılmıştır.
    Günlük veya çok kısa aralıklarla yayınlanan, günlük haber ileten, nispeten büyük boyutta basılı eser olarak tanımlanabilen gazetenin umuma hitap etmesi ve devamlılık göstermesi gerekir. Gazetenin yayınlanması bir başka anlatımla basılıp çoğaltılması gerekirse de, günümüzde teknoloji ve iletişimin geldiği nokta itibarıyla, gazetenin nesne olarak basımı ve dağıtımı bir zorunluluk değildir. Gazetenin elektronik ortamda, umuma açık olarak yayınlanması ve okuyucunun yararlanmasına sunulması da mümkündür. Dairemizce elektronik gazetelerin yayın koordinatörlüğünü yapan çalışanın, 5953 sayılı Yasa kapsamında gazeteci olduğu kabul edilmiştir (Yargıtay 9. HD. 17.4.2007 gün 2006/33909 E, 2007/11104 K.).
    Fikir ve sanat işinde çalışma ölçütü, gazetecilik mesleğinin yerine getirilmesine dair ve doğrudan doğruya söz konusu alanlarda çalışmayı ifade eder. Buna göre, yazar, muhabir, redaktör, düzeltmen, çevirmen, fotoğrafçı, kameraman, ressam, karikatürist gibi çalışanlar gazetecilik mesleği ile doğrudan doğruya ilgili olup, gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Ancak aynı tür işyerlerinde teknik sorumlu, şoför, sekreter, muhasebe elemanı, satış ve pazarlama gibi işlerde çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilemezler.
    Öte yandan 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 38 inci maddesinde, özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanların da 5953 sayılı Kanunun kapsamında olduğunu açıklanmıştır. Özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanlar yönünden fikir ve sanat işi yapma koşulu söz konusu değildir. Ancak haberle ilgili birimde çalışma kavramı, haberin oluşumuna doğrudan katkı sağlama olarak değerlendirilmelidir. Buna göre haber müdürü, muhabir, foto muhabiri, spiker, haber kameramanı gibi çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte, uplink görevlisi, şoför, diğer teknik ve idari personelin, haberin oluşumuna doğrudan katkıları olmadığından gazeteci kavramına dahil değildirler.
    Günlük veya çok kısa aralıklarla yayımlanan, günlük haber ileten nispeten büyük boyutta basılı eser olarak tanımlanabilen gazetenin umuma hitap etmesi ve devamlılık göstermesi gerekir. Gazetenin yayınlanması bir başka anlatımla basılıp çoğaltılması gerekirse de, günümüzde teknoloji ve iletişimin geldiği nokta itibarıyla, gazetenin nesne olarak basımı ve dağıtımı bir zorunluluk değildir. Gazetenin elektronik ortamda, umuma açık olarak yayınlanması ve okuyucunun yararlanmasına sunulması da mümkündür. Dairemizce elektronik gazetelerin yayın koordinatörlüğünü yapan bir çalışanın 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun kapsamında gazeteci olduğu kabul edilmiştir (Yargıtay 9. HD. 17.4.2007 gün 2006/ 33909 E, 2007/11104 K.).
    5953 sayılı Kanunun 2’nci maddesinde, “Devlet, vilayet ve belediyeler ve İktisadi Devlet Teşekkül ve müesseseleriyle sermayesinin yarısından fazlası bu teşekküllere ait şirketlerde istihdam edilen memur ve hizmetliler hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanarak, gazeteci kavramı ile bağımsızlık ve tarafsızlık unsuru arasında bir bağ kurulmuştur.
    Diğer taraftan, 6100 sayılı Kanun’un “Hukukun Uygulanması” başlıklı 33. maddesi ile hâkimin Türk hukukunu resen uygulayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna bağlı olarak hukukî tavsif hâkime ait olup, tarafların talep ve iddiaları ile bağlı değildir. Başka bir değişle, hâkimin uyuşmazlığa tatbikî gereken hukuk normunu resen dikkate alması gereklidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili müvekkilin davalı işyerinde “personel şefi” olarak çalıştığını ancak dışarıya basın görevlisi olarak gösterildiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının davalı işyerinde fiilen ne iş yaptığını açıklamamıştır. Davalı tanığı, davacının davalı işyerinde muhasebe evrak takibi yaptığını, davacı tanıkları ise personel şefi olduğunu beyan etmişlerdir. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davacının davalı işyerinde fiilen gazetecilik kavramına dahil bir görev yapmadığı ve bu nedenle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda Basın İş Kanunu’na tabi olmadığı açıktır. Bu durumda tazminat ve alacak hesaplamalarının 4857 sayılı İş Kanunu’na göre yapılması gerekirken, 5953 sayılı Kanunun uygulanması doğru değildir. İşçinin hangi Yasaya göre çalıştığı mahkemece re"sen dikkate alınması gerekmekte olup bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece, davalıların usuli kazanılmış hakları da göz ardı edilmeden, davacının taleplerinin yeniden değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    3- Kabule göre de, davacı, çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasına rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmesine rağmen ücretinin ödenmediğini iddia etmediğine göre, 5953 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca belirlenen yıllık izin süresinden, kullandırılmayan toplam izin süresi, 29. madde uygulanmadan son ücret üzerinden hesaplanması gerekirken, 21. maddeye göre tespit edilen kullandırılmayan izinlerin, 29. madde uyarınca iki katı alınarak hesaplanması da hatalıdır.
    4- Davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def"i fazla çalışma alacak talebinde gözetilmiş ise de, asgari geçim indirimi alacak talebinde gözetilmemiştir. Mahkemece, asgari geçim indirimi alacak talebinde, zamanaşımı def’ini gözetmeyen bilirkişi raporuna itibarla hüküm tesisi de hatalı olup ayrıca bozma nedenidir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi