Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3333
Karar No: 2022/4866
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3333 Esas 2022/4866 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, ölen babasından aldığı ölüm aylığının kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, davacının lehine karar vermiş, ancak davalı kurum istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, istinaf isteminin esastan reddine karar vermiş, ancak davalı kurum bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur. Temyiz incelemesi sonucunda, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ortaya konulması gerektiği belirtilmiş ve ilk derece mahkemesinin yapacağı araştırma yetersiz olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, davalı kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi (eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesilmesi ve geri alın
10. Hukuk Dairesi         2022/3333 E.  ,  2022/4866 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    No : 2021/2919-2021/538
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, ölen babasından aldığı ölüm aylığını kesen kurum işleminin iptaliyle aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum tarafından istinaf başvurusunda bulunması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşiyle boşanarak ayrı yaşadığı, ölen babasından aldığı ölüm aylığının hukuka aykırı bir biçimde kesilerek almış olduğu aylıkların borç kaydedildiğini beyanla, kurum işleminin iptaliyle aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    “Davanın kabulü ile,
    1-) Davalı kurumun davacı hakkındaki aylık iptaline yönelik işlemin iptaline,
    2-) Davacıya kesilen aylığın kurumun aylığı kestiği 25/06/2014 tarihinden itibaren davalı kurumdan alınarak, davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davalı vekili, kurumun aylık iptal kararının muvazaalı boşanmaya değil fiilen birlikte yaşamaya bağlı olarak tesis edildiği, davacının uzun yıllar sonra boşanmasının fiilen birlikte yaşama olgusunu ortadan kaldırmayacağı, kurum denetmenine imzalı beyan veren komşularının davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri ve kurumca rapora göre işlem yapıldığı ve sair gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa'nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili nüfus müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin her ikisinin de adres kayıtlarına göre ayrı ayrı araştırma ve inceleme yapılarak eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
    1-Yukarıda da yazılı olduğu üzere yasanın aylığın kesilmesi için gerçekleşmesi gereken koşul muvazaalı boşanma değil “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamak” tır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin gerekçesindeki “Davacının babasının 12/07/1973 tarihinde vefat ettiği, boşanmanın ise 2014 tarihinde gerçekleştiği, muvazaalı boşanma yoluyla SGK'dan aylık bağlanmasını amaçlayan kötü niyetli bir kişinin 41 yıl boyunca beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu” şeklindeki gerekçe yasaya aykırı olup isabetsizdir.
    2- Bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz ettiğinden, yukarıda açıklanan ilkeler gereğince davaya konu dönem bakımından mahkemece yapılan araştırma yetersiz olup; öncelikle kurumdan tahsis dosyası getirtilmeli, denetmen raporu ve ekleri eksiksiz celbedilmeli, aylığın bağlandığı, kesildiği, borç tahakkukuna dair dönemler net olarak belirlenmeli, ilçe seçim müdürlüğünden geriye dönük olarak dava konusu dönemi kapsayacak şekilde oy kullanıp kullanmadıkları sorulmalı, davacı ve boşandığı eşinin davaya konu dönemlerdeki adreslerinde etraflıca kolluk araştırması yapılarak tespit edilecek yönetici, kapıcı, apartman görevlisi, komşu gibi tanıkların beyanlarına başvurulmalı, toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar tesisi isabetsizdir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi