Esas No: 2022/623
Karar No: 2022/4851
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/623 Esas 2022/4851 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, işveren tarafından kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının bir günlük çalışmasını tespit ederken fer'i müdahil Kurum'un sıfatının yanlış olduğunu belirterek eksik araştırma ve inceleme nedeniyle kararın bozulması gerektiğini söylemiştir. Mahkeme, mahkemece yeterli araştırma yapılmadığı ve eksik araştırma sonucu hüküm tesis edildiği için kararın bozulması gerektiğine karar vermiştir. Kanun maddeleri, dava 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan davalar ise, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
No : 2021/2171-2021/2799
İlk Derece
Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi
No : 2020/54-2021/70
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı, fer’i müdahil Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 25.12.1991–09.12.1994 tarihleri arasında çalışmasına rağmen kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitini talep etmiştir.
II- CEVAP
Feri müdahil Kurum vekili ve davalı ... davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davanın kısmen kabulü ile,
1-Davacının 25/12/1991 tarihli işe giriş bildirgesi gereğince ... işyeri nolu ... Elektrik ünvanlı işyerinde 1 günlük süre ile çalıştığının tespitine,
2-26/12/1991-09/12/1994 tarihleri arası hizmet tespit talebinin reddine” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Feri müdahil SGK'nın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Fer’i müdahil Kurum vekili eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça bordrolu, komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Öte yandan 506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan davalar ise, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.
1- Somut olayda davacı taraf 25.12.1991 – 09.12.1994 arasındaki hizmetlerinin tespitini talep etmesine rağmen mahkemece sadece 1 günlük çalışmanın tespitini karar verilmesi karşısında, sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine yönelik verilen kararda, Kurumun sıfatının davalı olması gerekirken, fer’i müdahil olarak hakkında hüküm tesisi isabetsizdir.
2- Dosya kapsamına göre; davalı işverenliğin dava konusu dönemde kuruma bordro vermediği anlaşılmış, davacı tarafından bildirilen 3 adet tanığın beyanları ve işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de mahkemece verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Mahkemece davacıya, işyerinde kimlerle birlikte çalıştığı, bilgi sahibi komşu işyeri çalışanları olup olmadığı, varsa isimleri sorularak belirlenmeli ve bu tanıklar dinlenmelidir.
Öte yandan mahkemece komşu işyeri tanığı tespit edilmeye çalışılmışsa da dinlenen 4 adet tanığın hepsi daha sonraki yıllarda davaya konu işyerine komşu olup davacıyı tanımamaktadır. Mahkemece dava konusu tarihteki komşu işyerleri ve bordrolu çalışanları, belediye kurum ve diğer resmi makamlardan araştırılarak belirlenmeli, kanaat oluşturmaya yetecek kadar tanığın beyanına başvurulmalı, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.