Esas No: 2022/2750
Karar No: 2022/4919
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2750 Esas 2022/4919 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalı işyerinde çalıştığı 15/01/1981 tarihindeki sigorta başlangıç tarihini tespit etmek için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiş, davalı kurum ise istinaf yoluna başvurmuştur. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu reddetmiştir. Davalı kurum ise bu kararı temyiz ettiği için dosya Yargıtay'a gitmiştir. Yargıtay, davacının sigorta başlangıç tarihini tespit etmek istediği tarihin, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden öncesine denk geldiği için 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinin uygulanma kabiliyetinin bulunmadığına, kararda bu konunun yanlış işlendiğine karar vermiş ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesi: \"18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sig
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No : 2021/1913-2022/73
İlk Derece
Mahkemesi : ... Anadolu 21. İş Mahkemesi
Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Davalı iş yerinde 15/01/1984 tarihinde işçi olarak işe girdiğini, 4 ay boyunca çalıştığını, bu süre içerisindeki davalı iş yerindeki çalışma sürelerinin tespitini talep ile dava etmiştir. Davacı 13/12/2018 tarihli celsede, eldeki davada sigorta başlangıç tarihinin 15/01/1981 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiğini belirterek, davalı işveren yönünden açmış olduğu davayı atiye terk ettiğini beyan etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılan yasal düzenlemeler kapsamında müvekkilinin feri müdahilliğine karar verilerek dava sonunda aleyhe hüküm kurulmaması gerektiğini, davanın 5 yıllık süre içinde açılmamış olduğunun tespiti halinde hak düşürücü süre dikkate alınarak davanın reddinin gerektiğini, davada kurum kayıtlarının esas olduğunu, davanın salt tanık anlatımları ile kanıtlanmasına muvafakat etmediklerini, işverin varlığı, kanun kapsamında olup olmadığı, iddia edilen dönemde belgelerin müvekkili kuruma verilip verilmediğinin ya da çalışmalara ilişkin iş yerinde tespit yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının iş sözleşmesi ile fiilen çalıştığını, çalışmanın sigortalı niteliği taşıyıp taşımadığının irdelenmesi gerektiğini, davacının yüksek ücret iddialarında yazılı kanıt aranması, işveren ve kurum kayıtlarının dosyaya alınması, tanıkların yüksek yargı kararları ilkesinde seçilerek beyanların özenle değerlendirilmesini, kurumun yazılı kanıtları ile çelişen tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, kurum kayıtlarına dayanak ve celp ve ibraz olunacak belgelere ve diğer hususlarda davanın esasına karşı cevapları saklı kalmak üzere davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile; davacının 15/01/1981 tarihinde 1 gün süreyle asgari ücretle 506 sayılı yasaya tabi sigortalı olarak çalıştığının tespitine, 506 sayılı yasanın 60-G maddesine göre davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 01/04/1986 tarihi olduğunun tespitine, 15/01/1981 tarihindeki 1 günlük çalışmasına ait primin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine, Davalı şirkete ilişkin açılan davanın atiye bırakılmasına, karar verildi.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalı kurumun istinaf isteminin reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, istinaf gerekçelerini tekrarla, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, hak düşürücü süre itirazlarının dikkate alınmadığını ve davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili kurum aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Buna göre; eldeki davada sigortalılık başlangıcına karar verilmesi istenilen tarih 15.01.1981 olmakla, talebe konu tarihin, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden öncesine ilişkin olması, bu halde 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinin uygulanma kabiliyetinin bulunmaması, davanın niteliği itibariyle kamu düzenine ilişkin olduğu, davalı Kurumun temyizinin aynı zamanda sigortalılık hakkını da kapsadığı gözetildiğinde talep gibi 1 günlük çalışma ve sigortalılık başlangıcına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Anadolu 21.İş Mahkemesinin 2018/189 Esas, 2021/20 Karar sayılı, 14.01.2021 tarihli hükmünün 1. bendinin silinerek yerine “Davacının 15.01.1981 tarihinde 1 günlük süre ile davalı işverene ait işyerinde 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında sigortalı olarak çalıştığının tespitine, sigortalılık başlangıç tarihinin 15.01.1981 olduğunun tespitine” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.