Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7797
Karar No: 2018/2064

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7797 Esas 2018/2064 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7797 E.  ,  2018/2064 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ile dahili davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Yörede 2009 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında....... 103 ada 51 parsel sayılı 93.902,61 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak çayır niteliğinde davalı 1948 doğumlu ..... oğlu ... adına tesbit edilmiş, kadastro tespiti 17/07/2009 ilâ 17/08/2009 tarihleri arasında ilan edilmiş, itirazsız kesinleşmekle tapuya aktarılmıştır.
    Davacı Hazine 11/09/2009 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi gereğince orta malı olan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece Orman Yönetimi davaya dahil edilmiştir.
    Mahkemece, Hazinenin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve dahili davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    1) Dahili davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hazine ile gerçek kişiler arasında görülmekte olan tapu iptali ve tescil davasına, davacı Hazinenin çekişmeli taşınmazın sınırında orman olduğu ve Orman Yönetiminin yasal hasım olduğu iddiasıyla davaya dahil edilmesi talebi üzerine, Orman Yönetimine dahili davacı sıfatıyla dava dilekçesi duruşma günü tebliğ edilmiştir. Çekişmeli taşınmazlar davalı gerçek kişi adına kayıtlı olması nedeniyle Orman Yönetiminin davada pasif husumet ehliyeti yani davalı sıfatı bulunmadığı gibi davada yasal hasım konumunda da değildir. Ayrıca, Orman Yönetimi tarafından, davaya 6100 sayılı HMK"nın 65. maddesi uyarınca müdahil davacı sıfatıyla harçlı katılımı da bulunmamaktadır. Davaya taraf olmayanın kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.


    ......
    2) Davacı Hazinenin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, taraf tanıkları ve bilirkişi raporları doğrultusunda davalının evveli zilyetleri ile birlikte davaya konu taşınmaz üzerinde 20 yıldan fazla süreyle nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetlik olduğu, ziraat bilirkişisi raporunda dava konusu alanın tarımsal faaliyetlerde kullanılan alanlar olduğunu, bitki örtüsü ve toprak yapısının etrafındaki mera ve orman arazilerinden farklılık gösterdiğini, orman bilirkişisi raporunda taşınmazın orman toprağı özelliklerini taşımadığını, devlet ormanı sayılmayan yerlerden olduğunu belirttiği, taşınmazın Hazine arazisi veya orman olmadığı, her zaman şahıs arazisi olarak kullanıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
    Hükme dayanak yapılan fen bilirkişi raporuna ekli krokiden dava konusu taşınmazın batı sınırında 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bulunduğu anlaşılmakla 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve dayanakları getirtilmemiş, aynı krokide taşınmazın doğu sınırında bulunduğu anlaşılan 48 ve 50 parsel nolu taşınmazların dosyada bulunan kadastro tutanaklarından davalı oldukları anlaşılmakla dava dosyaları getirtilip incelenmemiş, mera tahsisi yapılıp yapılmadığı tespit edilmemiş, taşınmazın güney sınırında 8 nolu mera parseli olduğu anlaşılmakla, mera parselinin kadastro tutanağının tutanağa eklenen belgeler bölümünde mera komisyon kararı ve krokisi bulunduğu belirtilmekle mera komisyon kararı ve krokisi getirtilip dava konusu taşınmazı ne olarak okuduğu belirlenmemiş, ziraat bilirkişi tarafından toprak analizi yapılması yoluyla taşınmazın mera vasfında olup olmadığı incelenmemiş; dosyaya getirtilen belgesizler listesinden .... oğlu ..... doğumlu ... adına belgesizden yaklaşık 140 dönüm yer tespit edildiği yazılıdır, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında davalı ...’ın Hüseyin oğlu 1948 doğumlu olduğu yazılıdır, söz konusu listede 93.902,61 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmaz yazılı değildir, dolayısıyla 40-100 dönüm norm kısıtı yönünden de usulünce bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece yapılan orman araştırması usulüne uygun olup, orman araştırmasında taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna dair kabul dairece uygun görülmüştür. Ancak mera araştırması, 40 ve 100 dönüm norm kısıtı araştırması ve zilyetlik araştırması yeterli görülmemiştir.
    O halde, mahkemece doğru sonuca varabilmek için öncelikle, çekişmeli taşınmazların komşu parsel kadastro tutanakları varsa dayanak tapu kayıtları veya vergi kayıtları, komşu taşınmazlar hakkında dava dosyaları varsa bu dosyalar, mera komisyon kararı, mera krokisi getirtilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ile değiştirilen 2. fıkrası hükümleri dikkate alınmak suretiyle yapılacağı düşünülerek, davalı ve satın alınan kişiler yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmazın mera vasfında, Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olduğu iddia edildiğine göre menfaati bulunmayan komşu köylerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi, taraf tanıkları ve kadastro tespit bilirkişilerinin huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında varsa komşu parsel kadastro tespiti dayanak belgelerinin ve mera komisyon kararı ile mera krokisinin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak okudukları, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığı bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, zirai bilirkişiden çekişmeli taşınmazın bitişiğinde 103 ada 51 numaralı mer"a parseli ile taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı sınır bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle

    -3- 2016/7797-2018/2064


    kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığı ne kadar süredir tarım alanı olarak kullanıldığı hususunda taş-toprak analizi de yapılmak suretiyle ayrıntılı, denetlemeye elverişli rapor istenmeli, fen bilirkişisine varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, taşınmazın kadim mera olup olmadığı, 40 ve 100 dönüm kısıtlamasının aşılıp aşılmadığı gözönünde bulundurularak, Kadastro Kanununun 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: 1-Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenle Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2- İki nolu bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi