Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1332
Karar No: 2013/3905

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/1332 Esas 2013/3905 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerince davacı işyerinde yapılan inceleme sonucu oluşturulan raporun bağlayıcılığı bulunmadığını iddia ederek istek dile getirmiştir. Mahkeme, iş müfettişleri tarafından toplanan kanıtların bağlayıcı olmadığı ve işçilik alacaklarının var olup olmadığının bağımsız mahkemelerce karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Ancak, raporun etki ile sonucunun ileride açılması muhtemel alacak davalarında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davanın kanuni dayanağı olmadığından dolayı karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 91. maddesinin 2. fıkrası
- 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrası
- 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 60. maddesi
- 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53. maddesi (1. fıkra)
22. Hukuk Dairesi         2013/1332 E.  ,  2013/3905 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerince davacı işyerinde yapılan inceleme sonucu oluşturulan M.S (34)-(6040) 25.11.2011-105 sayılı müfettiş raporunun bağlayıcılığı bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davalı bakanlığa bağlı müfettiş raporuna göre sendikalı çalışanların fazla mesai ücretlerinin toplu iş sözleşmesi gereğince yapılan protokollerdeki düzenlemelerden farklı olarak belirlenen dönemler için %50 yerine %100 zamlı ödenmesi gerektiği ve toplu iş sözleşmesinin 21. maddesindeki düzenleme uyarınca sendikalı çalışanlara ulusal bayram ve genel tatil günleri için yarım yevmiye daha ödenmesi gerektiği yönünde görüş belirten rapor verildiğini ancak bu görüşün hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ederek söz konusu tespitlerin yerinde olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın husumet ve hak düşürücü süre sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda uyuşmazlık var ise çözüm yerinin idare mahkemesi olduğunu, görev açısından davanın reddi gerektiğini, davalı bakanlık müfettişleri tarafından yapılan tespitin sonucu verilen raporun yasa ve yönetmeliklere uygun olarak düzenlendiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, iş müfettişlerince düzenlenen raporlardaki görüşlerin bağlayıcı olmadığı, ileride açılacak davalarda işçilik alacaklarının var olup olmadığının bağımsız mahkemelerce karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 91. maddesinin 2. fıkrasında, “30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10. maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüklerince incelenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yine 4857 sayılı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi ispatlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” hükmü yer almıştır.
    Diğer taraftan dava tarihinde yürürlükte olan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 60. maddesinde, “Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıkta sözleşmenin taraflarından her biri 15. maddeye göre yetkili iş mahkemesinde yoruma ilişkin bir tespit davası açabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay’ın ilgili dairesi, bozma söz konusu olan hallerde işin esasına ilişkin kesin kararını iki ay içinde verir. Kesinleşen yorum kararına uymayan taraf hakkında 80. madde hükmü uygulanır. Kişilerin, yorum kararına uyulmamasından doğan tazminat hakları saklıdır.” denilirken dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53. maddesinin 1. fıkrasında da “Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde karar verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.” hükmüne yer verilerek aynı düzenleme tekrar edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre; davanın, dava dışı ... Gıda İş Sendikasının başvurusu üzerine toplu iş sözleşmesinin fazla çalışma ücretine ilişkin hükmünün doğru uygulanıp uygulanmadığı ve işyerinde günlük azami çalışma süresinin aşılıp aşılmadığına dair tespit içeren iş müfettişi raporuna itiraz niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.
    Öncelikle 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasına göre iş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmına karşı taraflarca dava açılabilecektir. İş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmı ise bireysel başvurulara karşı iş müfettişinin yaptığı tespitlere ilişkindir. Oysa somut olayda dava dışı sendika tarafından toplu iş sözleşmesi hükmünün doğru uygulanmadığı ve günlük azami çalışma süresinin aşıldığı gerekçesiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun da somut olarak üye ya da üye isimleri gösterilerek yapılmayıp soyut nitelik arz ettiği görülmektedir. Bu başvuru üzerine ise iş müfettişi tarafından toplu iş sözleşmesi hükmü ve işveren ile işçi sendikası arasında yapılan protokollerin geçerliği değerlendirilerek tespitte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
    Görüldüğü üzere; iş müfettişinin işyerinde uygulanan çalışma sürelerine ve işçilere TİS gereği ödenmesi gereken zamlı ücretin oranına ilişkin yaptığı tespit, 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “işçi alacağı” kapsamında değerlendirilemez. Ayrıca toplu iş sözleşmesinin fazla çalışma ücretine ilişkin hükmünün protokoller ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde yoruma ilişkin bir uyuşmazlık ortaya çıkıyorsa da toplu iş sözleşmesi hükmünün yorumuna ilişkin dava kanunda özel olarak düzenmiş olup bu dava toplu iş sözleşmesinin taraflarından birinin diğerine karşı açabileceği yorum davasıdır.
    Diğer taraftan iş müfettişi raporunda yer alan sözkonusu tespitlerin ve raporun etki ile sonucunun ileride açılması muhtemel alacak davalarında değerlendirilmesi gerektiği de göz ardı edilmemelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında; kanuni dayanağı olmayan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi