Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14062
Karar No: 2013/3906

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14062 Esas 2013/3906 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçi, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmeme sebebiyle feshetmiş ve kıdem tazminatı, ücret alacağı, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Mahkeme isteği kısmen kabul etmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İşçiye ödenen ücretin miktarı ve fazla çalışma ücreti hesap yöntemi noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde tanımlandığı üzere ücret, bir iş karşılığında işveren tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. İşçinin mesleki yetkinliği ve tecrübesi de dikkate alınarak sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalıdır. Davacı tarafından aylık ücret miktarı talep edilmiştir ve bu talep kabul edilmiştir. Ancak davacı, asgari ücret yanında günlük 25 TL bahşiş ödemesi usulüyle çalıştığını kabul edilerek, dava konusu alacak miktarlarının yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Bahşiş ödemesi usulüyle çalışmada fazla çalışma ücretlerinin sabit ücret içerisinde ödendi
22. Hukuk Dairesi         2012/14062 E.  ,  2013/3906 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi haklı sebebiyle feshettiğini, hak ettiği işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ücret alacağı, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının devamsızlığı sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve fazla çalışma ücretinin hesap yöntemi noktalarında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar
    dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davalı işyerinde erkek berberi olarak çalışmış davacı işçi, 2.250,00 TL aylık ücret yanında yüzde otuzbeş prim ve bahşiş usulüyle çalıştığını iddia etmiş, davalı işveren ücret bordrolarında tahakkuk ettirildiği üzere işçinin ücretin asgari ücret seviyesinde olduğunu, başkaca ek menfaat sağlanmadığını savunmuştur. Emsal ücret araştırması neticesinde, ilgili meslek odasınca, işyeri vasıflarına, işçinin tecrübesine ve belgesinin bulunup bulunmamasına göre aylık ücretin değişkenlik göstermekle birlikte, ustalık belgesi olmayan berberin ücretinin asgari ücret seviyesinde olabileceği bildirilmiştir. Davacı tarafça, davacının mesleki yetkinliğine ilişkin olarak, kalfalık belgesi sunulmuştur. Mahkemece, davacı iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle, aylık ücret miktarı talep gibi kabul edilmiştir. Mevcut delil durumuna göre, davacı, işyeri kayıtlarında belirtilen ücretten daha fazla ücretle çalıştığını yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlamış değildir. Davacının, asgari ücret yanında, günlük 25,00 TL bahşiş ödemesi usulüyle çalıştığının kabul edilerek, dava konusu alacak miktarlarının yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Anılan nedenle, işçinin aylık ücretinin yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Bahşiş, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretlerinin zamsız kısmının sabit ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmalar, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanmalıdır.
    Somut olayda, davacı işçinin sabit ücret yanında bahşiş ödemesi usulüyle çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre hesaplanmıştır. Bu tür çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretlerinin zamsız kısmının sabit ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmaların, sabit ücret nazara alınarak, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerekirken, % 150 zamlı miktara göre hesaplanması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi