22. Hukuk Dairesi 2012/14800 E. , 2013/3918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini, hak ettiği kıdem tazminatı alacağının bir kısmının ve sair işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, fark kıdem tazminatı, aylık ücret alacağı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının hak ettiği kıdem tazminatı ve ücret alacaklarının banka aracılığıyla ödendiğini, dava konusu edilen alacakların bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiği, dava konusu alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanunun 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, Mahkemece, davacı tanıkları anlatımlarına itibar edilmesiyle, kapıcı olarak çalışan davacı işçinin çalışma süresi boyunca ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek, hafta tatili ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının çalıştığı apartmanın bağımsız bölüm sayısı ve ortak yerleri nazara alındığında, tüm çalışma süresi boyunca anılan şekilde çalışmasının kabulü hayatın olağan akışına aykırı düşmüştür. Davacının çalışma süresine göre, apartmanın ısınma sisteminin kömürle çalıştığı dönem olan 01.10.1991-01.04.1995 tarihleri arası için, işçinin ayda iki hafta tatilinde çalıştığının kabulüyle, hak ettiği hafta tatili alacağının hesaplanması dosya kapsamına uygun düşecektir. Anılan nedenle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, Mahkemece, davalı işverenin ispat yükünü yerine getirmemesi gerekçesiyle, davacı işçinin çalışma süresi olan on sekiz yıl boyunca yıllık izin hakkını kullanmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, davalı vekili, yemin deliline de dayanmış olup, Mahkemece davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmamıştır. Anılan nedenle, yıllık izin alacağı bakımından ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 225 ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.