20. Hukuk Dairesi 2016/7762 E. , 2018/2076 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ile davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, 14/09/2007 havale tarihli dava dilekçesinde; .... köyünde yapılan arazi kadastrosu sırasında evvelce yapılıp kesinleşen orman sınırlarına uyulmayarak 14 nolu orman içi parselin kadastrosu yapılırken orman sınırlarına taşma olduğunu belirterek dava açmıştır. Daha sonra 14 nolu iç parsel içindeki dava konusu yerlerin .... köyü, .... mevkiinde bulunan belgesizden ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 9095,34 m2 yüzölçümlü 151 ada 1 parsel, ..., ..., ..., ..., ... adlarına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 8382,19 m2 yüzölçümlü 151 ada 2 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1198,41 m2 yüzölçümlü 151 ada 3 parsel, ..., ..., Meryem Bilir, ... adlarına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 6919,85 m2 yüzölçümlü 151 ada 4 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 2373,59 m2 yüzölçümlü 151 ada 5 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 4368,09 m2 yüzölçümlü 151 ada 6 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1091,65 m2 yüzölçümlü 151 ada 7 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1314,11 m2 yüzölçümlü 151 ada 8 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 4200,80 m2 yüzölçümlü 151 ada 10 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 2973,67 m2 yüzölçümlü 151 ada 11 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1356,12 m2 yüzölçümlü 151 ada 12 parsel, ... adına tarla niteliğiyle tesbit gören 1434,10 m2 yüzölçümlü 151 ada 13 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 2702,95 m2 yüzölçümlü 151 ada 14 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1692,54 m2 yüzölçümlü 151 ada 15 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 495,40 m2 yüzölçümlü 151 ada 16 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 504,70 m2 yüzölçümlü 151 ada 17 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 2748,78 m2 yüzölçümlü 152 ada 1 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1622,90 m2 yüzölçümlü 152 ada 2 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 2693,15 m2 yüzölçümlü 152 ada 3 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 6065,62 m2 yüzölçümlü 152 ada 4 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 3930,25 m2 yüzölçümlü 152 ada 5 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1650,74 m2 yüzölçümlü 152 ada 6 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 150,36 m2 yüzölçümlü 152 ada 7 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 1842,43 m2 yüzölçümlü 155 ada 1 parsel, ... adına zeytinlik niteliğiyle tesbit gören 204,04 m2 yüzölçümlü 156
- 2 -
2016/7762 - 2018/2076
ada 1 parsel, Hazine adına çamlık niteliğiyle tesbit gören 1048,21 m2 yüzölçümlü 156 ada 2 parsel, Hazine adına çamlık niteliğiyle tesbit gören 2323,68 m2 yüzölçümlü 155 ada 2 parsel, Hazine adına çamlık niteliğiyle tesbit gören 662,19 m2 yüzölçümlü 154 ada 1 parsel, Hazine adına çamlık niteliğiyle tesbit gören 458,45 m2 yüzölçümlü 153 ada 1 parsel, Hazine adına çamlık niteliğiyle tesbit gören 202,14 m2 yüzölçümlü 152 ada 9 parsel, Hazine adına ham toprak niteliğiyle tesbit gören 1210,17 m2 yüzölçümlü 152 ada 7 parsel, Hazine adına ham toprak niteliğiyle tesbit gören 168,85 m2 yüzölçümlü 151 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar olduğu belirlenerek yapılan yargılama sonunda;
Davanın kabulüne, .... ilçesi, ... köyü, ... ... mevkii 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına; 156 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına, 156 ada 1 parsel sayılı taşınmazın .... Kızı ... adına yapılan tespitlerinin iptali ile 178 ada 1 numaralı orman parseline dahil edilmek suretiyle kayıt ve tesciline,152 ada 5 parsel sayılı taşınmazın fen ve orman bilirkişilerinin 04/05/2011 havale tarihli rapor ve krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 44,37 m2"lik kısmın ..... oğlu ... adına olan tesbitinin iptali ile 178 ada 1 numaralı orman parseli içine dahil edilerek kayıt ve tesciline, 152 ada 7 parsel sayılı taşınmazın fen ve orman bilirkişilerinin 04/05/2011 havale tarihli rapor ve krokilerinde (B) harfi ile gösterilen 331,76 m2"lik kısmın Hazine adına olan tespitinin iptali ile 178 ada 1 numaralı orman parseli içine dahil edilerek kayıt ve tesciline,155 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen ve orman bilirkişilerinin 04/05/2011 havale tarihli rapor ve krokilerinde (C) harfi ile gösterilen 243,08 m2"lik kısmın Hazine adına olan tespitinin iptali ile 178 ada 1 numaralı orman parseli içine dahil edilerek kayıt ve tesciline, 155 ada 2 nolu parselin fen ve orman bilirkişilerinin 04/05/2011 havale tarihli rapor ve krokilerinde (C, D ve E) olmak üzere 3 parçaya bölündüğü (C) kısmının 178 ada 1 nolu orman parseli içinde (D ve E) kısmının kültür arazileri içinde kaldığı anlaşılmakla, 155 ada 2 nolu parselin (E) kısmının 155 adanın son parsel numarası verilerek kadastro tesbit maliki olan Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 09/01/2014 gün 2013/8257-2014/286 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dosyaya getirtilen kadastro tutanak örneklerinden taşınmazların tesbitlerinin yapıldığı ve eldeki dava bulunmasına rağmen tesbitlerin kesinleştirilerek tapuya tescil edildiği görülmekte ise de ilân süresi içinde açılan bu dava nedeniyle tutanakların kesinleştirilmesi, hukuken bir anlam ifade etmeyeceğinden, doğru sicil oluşturulmakla görevli kadastro hâkimi tarafından bu parsellere ilişkin kadastro tutanak asılları getirtildikten sonra dava edilen bu parseller hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Zira, kadastro mahkemelerinde görülen kadastro tesbiten itiraz davalarında dava konusu taşınmazlar hakkında düzenlenen kadastro tutanak asıllarının dosyada bulunması zorunludur. Bu nedenle mahkemece, tutanak asılları yerine aslı gibidir şerhli konulmuş örnekleri ile yetinilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı; yörede, 1969 yılında kesinleşen ilk orman tahdidine ilişkin harita ve tutanaklar getirtilip uygulanmamış, aplikasyonla ilk tahdit sınırlarının değiştirilip değiştirilmediği denetlenmemiştir. Orman bilirkişi kurulunun aplikasyon haritasına dayalı uygulaması orman sınır hattının doğru uygulanıp uygulanmadığı noktasında tereddüt oluşturmuştur. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz. Aynı zamanda davacı tarafça davaya dahil edilen ve karar başlığında davalı olarak gösterilen Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü hakkında, tesbit maliki olmaması nedeniyle taraf sıfatı bulunmadığından hüküm fıkrasında husumet yokluğundan davanın reddine karar verilip kendisini vekille temsil ettirdiğinden lehine 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince vekâlet ücreti takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından davanın kısmen kabulüne;..... 152 ada 5 nolu parselin fen bilirkişisi ....n 08/04/2015 havale tarihli raporunda (A) harfi ile göstermiş olduğu 44.37 m2"lik kısmın, 152 ada 7 nolu parselin fen bilirkişisi .....08/04/2015 havale tarihli raporunda (B) harfi ile göstermiş
- 3 -
2016/7762 - 2018/2076
olduğu 331.76 m2"lik kısmın, 155 ada 2 nolu parselin fen bilirkişisi ....."nin 08/04/2015 havale tarihli raporunda (C) harfi ile göstermiş olduğu 243.08 m2"lik kısmın kadastro tesbitlerinin iptali ile orman vasfında Hazine adına tapuya tesciline, geriye kalan dava konusu parsellerin ise tespit gibi tesciline, her ne kadar bilirkişi heyeti raporunda çamlık vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi gereken yerler olduğu belirtilmiş ise de Hazine davada taraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü davada taraf sıfatı bulunmadığından aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ile davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunun yanlış aplikasyonu nedenine dayalı kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu; daha sonra 1981 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” ve aynı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesine göre; "bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır” hükmü gereğince, yargılama giderlerinin davalılardan alınması ve davacı ... Yönetimi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün 9, 10, 13. bentlerinin hükümden çıkarılarak, 9. bent olarak “ 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalı aleyhine harç tayinine yer olmadığına, davacı ... Yönetiminin yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/03/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.