12. Hukuk Dairesi 2014/11515 E. , 2014/13050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ladik İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2011/7-2013/7
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Ladik İcra Müdürlüğü"nün 2011/64 Talimat sayılı dosyasında 101 ada, 2 parsel, 2 numaralı bağımsız bölümün ihalesi yapılmış, borçlu tarafından ihalenin feshi talep edilmiş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Borçlu vekilince temyiz yoluna başvurulmuş, mahkemenin 05.02.2014 tarihli 2011/7 E, 2013/7 K. sayılı ek kararıyla, borçlu vekiline gerekçeli kararın 22.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 03.03.2014 tarihinde 10 günlük süreden sonra temyiz başvurusunda bulunulduğu gerekçesiyle istem süreden reddedilmiştir.
Gerekçeli kararın borçlu vekiline tebliğine dair 22.01.2014 tarihli tebligat mazbatası incelendiğinde, vekilin Baroda kayıtlı büro adresinin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir."" denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın TK"nun 21/2. maddesine göre yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2.maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda; borçlu vekiline yapılan gerekçeli kararın tebliğinde, tebliği çıkaran merci tarafından bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK."nun 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır.
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2.maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK."nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK."nun 21/2.maddesine göre tebligat yapması kanuna aykırıdır.
Borçlu vekiline gerekçeli kararın tebliği usulsüz olup borçlu vekilinin kararı öğrendiği tarihten itibaren süresinde temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmakla, temyiz isteminin süreden reddine ilişkin mahkemenin 05.02.2014 tarihli 2011/7 E, 2013/7 K. sayılı ek kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra şikayetçinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:
1- İcra mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddine yönelik kararı yönünden;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),
2- İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu"nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda (2).maddede yazılı nedenlerle para cezasına hasren İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.