3. Hukuk Dairesi 2017/7825 E. , 2019/4967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı , dava dilekçesinde özetle; davalı ...’in kurumlarına ait taşınmazda ilgili tarihte kiracı olarak bulunduğunu, daha sonra Telsim"in Vodafone şirketine devredildiğini, kira bedelinin tespitine ilişkin kesinleşen mahkeme kararına istinaden 16/02/2004 ve 15/02/2005 tarihleri arası ödenmeyen kira farkı alacağı ve işlemiş faizi için davalılar hakkında icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. cevap dilekçesinde özetle; gerek icra takibinde gerekse açılan davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, icra takibine dayanak olan ilamda davanın diğer davalı aleyhine açılıp karar verildiğini, Telsim’in tüm varlığının TMSF tarafından 6183 sayılı yasa gereği haczedildiğini, 24/05/2006 tarih ve 243 sayılı karar ile Telsim Varlıkları Ticari Ve İktisati Bütünlüğü’nün kendisine ihalesinin onaylanmasına karar verildiğini, ihale şartnamesinin 10.2 maddesi gereği kurulun ihaleyi onay tarihine kadar devre konu olan sözleşmelerden doğmuş ve doğacak tüm alacak ve yükümlülüklerin Telsim’e, bu tarihten sonra doğacak tüm alacak ve yükümlülüklerin ihale kazananana ait olacağını, takibe konu ilamın 16/02/2004, 15/02/2005 dönemine ilişkin olduğunu, dolayısıyla 24/05/2006 tarihinden önce muaccel olduğunun açık olduğunu, bu sebeple husumet ehliyeti bulunmadığını, TBK.147. gereği zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; alacak ve dava zamanaşımı itirazında bulunduklarını, icra müdürlüğünün yetkisine de itirazları olduğunu, TMSF kurulunun 24/05/2006 tarihli kararı ile Telsim’in bütün varlığının Vodafone’a geçtiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, talep edilen kira farkı alacağının 16/02/2004-15/02/2005 tarihleri arası döneme ilişkin olduğu, Telsim Varlıkları Ticari Ve İktisati Bütünlüğünün ihalesininin TMSF tarafından 24/05/2006 tarihinde onaylandığı, Telsim Varlıkları Ticari Ve İktisati Bütünlüğünün ihale şartnamesinin 10.2. Maddesinin kurulun ihaleyi onay tarihine kadar devre konu olan sözleşmelerden doğmuş ve doğacak tüm alacak ve yükümlülüklerin Telsim’e, bu tarihten sonra doğacak tüm alacak ve yükümlülüklerin ihale kazananana ait olacağı hükmünü içerdiği, takipte talep edilen borcun ihalenin onaylandığı tarihten önce doğduğu, dolayısıyla Vodafone’un borçtan sorumlu olmadığı, husumet ehliyetinin bulunmadığı;Telsim yönünden, yapılan değerlendirmede ise, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, Telsim’in 08/02/2012 tarihinde borca itiraz ettiği, itiraz alacaklı tarafa tebliğ edilmemiş ise de, alacaklı vekilinin itirazın iptali davası açacağı gerekçesi ile 28/04/2014 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, dolayısıyla itirazdan en geç bu tarih itibariyle haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, alacaklı- davacının itirazın iptali davasını ise 21/08/2015 tarihinde açtığı, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle her iki davalı bakımından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut uyuşmazlık, davacının talep ettiği kira farkı alacağı bakımından davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı tarafça 16/2/2004 ile 15/2/2005 tarihleri arası döneme ilişkin ödenmeyen kira bedeli için davalılar aleyhine takip başlatılmış, ödeme emri davalılara tebliğ edilmiş ve her iki davalı tarafından süresinde takibe itiraz edilerek takip durmuştur. Her ne kadar mahkemece davalı ... bakımından bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş ise de takip dosyasında davalının itiraz dilekçesi alacaklıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden hak düşürücü süre işlemeye başlamayacaktır. Mahkemece, davalı bakımından işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken süre nedeniyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.