Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18504
Karar No: 2018/1522
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/18504 Esas 2018/1522 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/18504 E.  ,  2018/1522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, vardiya tazminatı, iş güçlüğü tazminatı ile yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, ücret farkı, ilave tediye, ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının 17.12.2010 - 31.08.2013 tarihleri arasında davalı ...nin .... İşletme Müdürlüğü işyerinde muvazaalı "Hizmet Alımı İhale Sözleşmeleri" ile alt işveren firmalarında A grubu işçisi olarak aralıksız olarak çalıştığını, muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisi nedeniyle davacının baştan itibaren davalı ... işçisi sayılması gerektiğini, Bedaş kadrosunda olan işçilere sağlanan hakların davacıya da verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret farkı, 6772 sayılı yasa uyarınca ödenmesi gereken ilave tediye, genel tatil ve yıllık ücretli izin alacağını talep etmiş, bilahare 17.03.2014 günlü harç tarihli dilekçesi ile dava konusu taleplerini ıslah ettiğini bildirerek, dava dilekçesi ile talep ettiği alacak kalemlerine ek olarak ikramiye, sosyal yardım, vardiya tazminatı ve iş güçlüğü tazminatı da istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; yüklenici firma ile davalı kurum arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinin olmadığını, davacının alt yüklenici nezdine çalışması ile davalı kurum arasında herhangi bir iş sözleşmesi olmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacının dava dışı .... İnşaat ile davalı kurum arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi sonucu Kumburgaz Dağıtım bölgesinde yüklenici firma bünyesinde vasıfsız işçi olarak çalıştığını, iddia ettiği gibi muvazaanın olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları, ücret farkı, ilave tediye, genel tatil, yıllık ücretli izin, ikramiye, sosyal yardım ve iş güçlüğü tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekili, dava dilekçesi ile davalı aleyhine ücret farkı, ilave tediye ücreti, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, genel tatil ücreti ve yıllık ücretli izin alacağının tahsili talebi ile belirsiz alacak davası açmış,
    17.03.2014 harç tarihli " dava dilekçesini tamamen ıslahı ıslah ettiklerini ve yeni dava dilekçesini sunduklarını " belirttiği dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerine ek olarak " ikramiye, sosyal yardım, vardiya tazminatı ve iş güçlüğü tazminatı " talep etmiştir.
    Davacı vekili yargılamanın devamı sırasında bu kez 23.11.2015 harç tarihli " talep artırımı, harcın tamamlanması " talepli bir dilekçe sunarak dava ve 17.03.2016 tarihli dilekçelerindeki talep ettiği miktarları bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
    Mahkemece her üç dilekçe de dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
    Taraflar arasında, davacının verdiği 17.03.2014 harç tarihli " dava dilekçesini tamamen ıslahı ıslah ettiklerine " ilişkin dilekçe ile 23.11.2015 harç tarihli " talep artırımı, harcın tamamlanması " talepli bir dilekçenin niteliği ve yargılamaya etkisi uyuşmazlık konusudur.
    Dilekçeler ayrı ayrı değerlendirildiğinde;
    Islah müessesesi 6100 sayılı HMK. nın 176. maddesinde düzenlenmiştir.
    HMK. nın 176/2. maddesi uyarınca " Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir ".
    Davanın tamamen ıslahı, dava sebebinin ve talep sonucunun tamamen değiştirilmesidir.
    Davacının 17.03.2014 tarihli dilekçesi ile yapılan davanın sebebi ve talep sonucunun tamamen değiştirilmesi olmayıp, aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan ve dava dilekçesinde talep edilmeyen dört ayrı alacak kalemininde dava eklenmesidir.
    Dairemiz, aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan ve dava dilekçesinde talep edilmeyen alacak kalemlerinin ıslah yolu ile talep edilebileceğini kabul etmektedir.
    Bu nedenlerle davacı vekilinin 17.03.2014 tarihli dilekçesi, davanın tamamen ıslahı olmayıp, davaya yeni taleplerin eklenmesini içeren kısmi ıslah dilekçesi olarak kabul edilmelidir.
    Davacı vekilinin verdiği 23.11.2015 harç tarihli " talep artırımı, harcın tamamlanması " talepli dilekçe değerlendirildiğinde;
    Açılan dava belirsiz alacak davasının bir türü olan " kısmi eda, külli tespit talepli " alacak davasıdır.
    Dava, kısmi eda ve külli tespit davası olarak açıldığında, davacının başlangıçta belirleyebildiği miktarı dava dilekçesinde belirtmesine gerek yoktur.
    Kısmi davada olduğu gibi istediği miktarda açabilir ve alacağın belirlenmesini istediği kalan kısmının da (açıkça) tespitini isteyecektir. Bu durumda mahkeme ıslah yapılmadığı sürece kısmi olarak talep edileni tahsil, kalan kısmı ise tespit hükmü olarak hüküm altına alacaktır. Kısmi olarak istendiğinde külli olan kalan kısmi ıslah ile istendiğinde, temerrüt yoksa ıslah ile arttırılan miktara ıslah tarihinden faiz yürütülecektir.
    Bu dava türünde davacı kalan kısmın tespitini istediğinden artırım dilekçesi veremez. Zira talep artırımı, ancak tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında mümkündür. Tespit içeren belirsiz alacak davası, artırım dilekçesi ile değil, ıslah sureti ile tahsil istemine dönüşebilir.
    Davacı vekilinin bu ikinci dilekçesi de niteliği itibarı ile tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında uygulama yeri olan " tamamlama dilekçesi " olmayıp, talep edilen miktarların artırılmasına yönelik " ıslah " dilekçesidir.
    Dairemiz uygulamasına göre 17.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi geçerlidir. Davacı aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan ancak dava dilekçesinde olmayan yeni alacak kalemlerini de talep edebilir.
    Ancak 23.11.2015 tarihli dilekçe " talep edilen miktarların artırılmasına yönelik 2. ıslah dilekçesi " niteliğinde olup, HMK. nın 176/2. maddesindeki " Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir " hükmü karşısında geçersizdir.
    Bu açıklamalar karşısında, Mahkemece 17.03.2014 tarihli ıslah dilekçesine değer verilerek, 2. dilekçe yok sayılarak, davalının bu dilekçe ile istenilen yeni alacak kalemlerine yönelik yaptığı zaman aşımı def" i 17.03.2014 tarihi itibarı ile değerlendirilerek, davacının her bir alacak kaleminde hak ettiği toplam miktarlar gerekçe içerisinde gösterilerek ve kıdem tazminatı dışındaki alacaklarda, faiz başlangıcı olarak dava dilekçesinde istenilen miktarlara dava tarihinden, 17.03.2014 tarihli dilekçe ile eklenen taleplere ise bu tarihten itibaren faiz yürütülerek sadece kısmi miktarları hüküm altına almaktır. 23.11.2015 harç tarihli ikinci ıslaha değer verilerek hüküm kurulması hatalıdır.
    3- Davacı işçi ilave tediye alacağı isteğinde bulunmuş, mahkemece alacağın kabulüne karar verilmiştir.
    Toplu iş sözleşmesinin 88. maddesinde "İşçilere 6772 sayılı yasa ile öngörülen ilave tediyeler Yasa hükümlerine göre ödenir" hükmü yer almaktadır.
    İlave tediye alacaklarının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve ona bağlı müesseselerde çalışan işçilere ilave tediye yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1. maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkca belirtilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacının, davalı şirket nezdinde hizmet akdiyle çalıştığı, davalı işyerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/03/2013 tarih ve 2013/20 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, işyerinin hisselerinin tamamını satın alan iş ortaklığına hisse devrinin 28/05/2013 tarihinde gerçekleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Alacağın ... hükmü ile öngörülmesi alacağın dayanağının ilgili Yasa olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, davacının ilave tediye yönünden alacaklarının hesabında devir tarihine kadar hesaplama yapılması gerekirken bu yönde hesap yapan ek rapor gözden kaçırılarak yerinde tespit içermeyen bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi