
Esas No: 2022/3511
Karar No: 2022/4648
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3511 Esas 2022/4648 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, sigortalı eşinin ölüm aylığı almasına ek olarak 5434 sayılı Kanun'u kapsamadığı için yaşamını yitiren babasının ölüm aylığı alması gerektiği talebinde bulundu. İlk derece mahkemesi davayı reddetti, ancak istinaf mahkemesi davayı kabul etti. Dosya temyiz edildi ve Yargıtay, davacının çift ölüm aylığı alamayacağı sonucuna vardı.
5510 sayılı Kanun'un 34. maddesi, evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığının bağlanabilmesi için belirli koşulları öngörmektedir, bu koşullara uymayan kızlar ölüm aylığı alamazlar. Aylık ve Gelirlerin Birleştirilmesi' başlıklı 54. madde ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleştirilmesi durumunda, hem eşinden hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihlerine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına almaktadır.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi :... İş Mahkemesi
Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının babası ...'in Bağkur sigortalası iken 25/02/1983 tarihinde vefat ettiğini, davacının eşi ...'nun ise 506 SK'nın 4/a maddesi uyarınca sigortalı iken 24/02/2012 tarihinde vefat ettiğini, davacının eşinin vefatından sonra eşinden dolayı maaş almaya başladığını, annesinin vefatına kadar babasından dolayı maaş almadığını, annesi ...'in 21/11/2017 tarihinde vefat ettiğini, davacının eşinden aldığı maaşı bildirmek sureti ile SGK'ya müracaat ettiğini, bu suretle davacıya babasından dolayı da maaş başlandığını, davacının hem eşinden hem de babasından dolayı maaş almakta iken SGK ... İl Müdürlüğünün 06/11/2019 tarih ve 17095023 sayılı yazısı ile babasından dolayı bağlanan ölüm aylığının aylık başlangıç tarihinden itiberen iptal edildiği ve adına borç oluşturulduğunu, davacı hakkında henüz icra takibi başlatılmadığını, açıklanan sebeplerle davacı hakkında başlatılabilecek icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının babası ...'ten aldığı ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılmasına, dava konusu Kurum işleminin iptaline ve davacının davalı kuruma herhangi bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın reddine karar verilmiştir..
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“…5510 sayılı Yasa'nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmesinden önce, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı ayrı ayrı tüzel kişiliğe sahip ve ayrı ayrı yasalara göre sosyal güvence sağlayan Kurumlardır. Kurumlar ve sigortalılar (iştirakçiler) ayrı olduğundan her Yasa kendi sigortalıları bakımından hüküm ifade etmektedir. Açıkça atıf yapılmadıkça diğer yasa hükümleri dikkate alınamayacağından, bir sigortalının eşinden ölüm aylığı alması halinde babasından (veya annesinden) da ölüm aylığı alması olanaklıdır.
Uyuşmazlığın çözümünde uygulama yeri bulan 1479 sayılı Kanun'un 46/2. maddesi hükmü, sadece 1479 sayılı Kanun'a göre hem kocadan hem ana veya babadan ölüm aylığına hak kazanılması halinde uygulanabilir. Sigortalılardan birisinin 5434 sayılı Kanun, diğerinin 1479 sayılı Kanun kapsamında olması halinde, hak sahibi her iki ölüm aylığına da hak kazanacaktır.
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa'nın Geçici 1. maddesine göre, ölüm aylıklarının bağlanmasında yürürlükten kalkan 1479, 506, 2926, 2925 sayılı Yasa hükümleri uygulanacağından, 5510 sayılı Yasanın 54. maddesinin de somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmamaktadır.(HGK'nun 2016/(21)10-2552 E ve 2021/368 K sayılı kararı da aynı yöndedir.) …” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı kaldırılarak,
“Davanın kabulü ile, davacıya hak sahibi kız çocuğu sifatıyla babasından 1479 sayılı yasa kapsamında ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, aksine Kurum işleminin iptaline,
Kesilen aylıkların kesilme tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tespiti ile bu nedenle Kuruma borçlu olmadığının tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek söz konusu kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde, 24.02.2012 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 25.02.1983 günü ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti, menfi tespit ve alacak istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.