
Esas No: 2022/2485
Karar No: 2022/4619
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2485 Esas 2022/4619 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Bu dava, bir iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, sigortalının E cetveline göre %11,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğini tespit ederek davayı kabul etmiştir. Ancak, davalılar vekillerinin istinaf başvurusu sonrasında verilen kararın temyiziyle ilgili olarak Adli Tıp raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosyada yer alan Adli Tıp 3. İhtisas dairesinin raporunda sigortalının sürekli iş göremezlik oranının %11,1 olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, davalıların temyiz itirazları kabul edilerek 34. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar veren kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi hükmü bozulmuştur. Konuyla ilgili hukuk kuralları, 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları” başlıklı 95. maddesinde ve 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesinde düzenlenmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2019/1926-2021/2027
İlk Derece
Mahkemesi : ... Anadolu 21. İş Mahkemesi
Dava, davalı ...’ın sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; sigortalı davalı ...'ın geçirdiği iş kazası neticesinde davacı şirket ve alt işveren Askay İnşaat Makine ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açtığı tazminat davasında, yapılan itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulu tarafından maluliyet oranının %40 olarak belirlendiğini, yapılan itirazlar sonucunda 3. Adli tıp ihtisas kurulundan ve Adli Tıp Genel Kurulundan alınan raporlarda, sigortalının E cetveline göre %11,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin rapor edildiğini, kurum tarafından davacışirket aleyhine açılan rücuen tazminat davasında, maluliyet oranının %40 olarak esas alınarak kurum zararının talep edildiğini belirterek Adli Tıp Genel Kurulu tarafından belirlenen maluliyet oranı olan %11,1 oranının maluliyet oranı olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili davalı ... vekili; ATK raporlarına itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile; 17/10/2007 tarihinde iş kazası geçiren sigortalı ...'ın sürekli iş göremezlik oranının E cetveline göre %11,1 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince;‘’... Anadolu 21. İş Mahkemesi'nin 11/07/2019 tarihli, 2017/23 Esas - 2019/322 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, dair hüküm tesis edilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... vekili; alınan raporların usule uygun olmadığını belirterek
Davalı Kurum vekili; Yüksek Sağlık Kurulunun ilgili kararı ile Adli Tıp raporunun açıkça çeliştiğini, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, 5510 sayılı Kanun, Sağlık İşlemleri Tüzüğü ve diğer mevzuat hükümleri dairesinde Kurum tarafından yapılan işlemlerde eksiklik veya hata bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı, diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı Başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin 6754 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesi gereği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.Üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Dosyada yer alan 25.03. 2019 tarihli Adli Tıp 3. İhtisas dairesince verilen kararda "sigortalının kuruldaki göz muayene tarihi olan 06.04. 2015 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik oranının %11,1 olduğu öncesinde ise Kurum kararının isabetli olduğu" tespitinin bulunması karşısında mahkemece rapor içeriği ile örtüşecek şekilde maluliyet oranının başlangını, hangi tarihler arasında hangi oranın geçerli olduğunu belirlemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 30.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.