Esas No: 2022/1329
Karar No: 2022/4527
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1329 Esas 2022/4527 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/1329 E. , 2022/4527 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi :... 19. İş Mahkemesi
Dava, 5434 sayılı Yasa kapsamında hak kazandığı fiili hizmet süresi zammının tamamının tahsis şartlarında dikkate alınması ile tahsis yapılırken sigortalılık başlangıç tarihinden geriye çekilmesi ve bulunacak sigortalılık süresine göre tabi olunması gereken yaş haddinden de düşülmesi gerektiğinin tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalı Kurumun istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılması ile davanın kısmen kabulüne, davacının 4 yıl 3 aylık fiili hizmet zammı süresinin tamamının yaş haddinden indirilmesi gerektiğinin tespitine, fazla istemin reddine, dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 15.08.1990 -17.10.2011 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetlerinde muvazzaf subay olarak görevde bulunduğunu, bu süre içerisinde Emekli Sandığı kapsamında 7650 gün çalışmasının bulunduğunu, ayrıca 1635 gün( 4 yıl 6 ay 15 gün) fiili hizmet zammı bulunduğunu, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldıktan sonra da 3401201151246 sicil numarası ile SSK(4/A) kapsamında 2293 gün çalışmasının bulunduğunu, davacının 27/02/2018 tarihli dilekçesi ile tahsis ve 02/05/2018 tarihli dilekçesi ile hizmet birleştirmesi başvurusunda bulunduğunu, davalı kurumun 14/05/2018 tarihli 201224946 sayılı yazısıyla hizmet birleştirmesini yaptığını ancak emekli olma yaşının 51 olduğunu ve emekli olabileceği tarihin 17/07/2023 olduğunun belirtildiğini, davalı kurum davacının emekli olabileceği yaşı 51 olarak belirttiğini ancak, Emekli Sandığına başlangıç süresi fiili hizmet zammı süresi kadar geri götürüldüğünde davacının emekli olabileceği yaşın 50 olduğunun görüldüğünü, fiili hizmet zammı süresi olan 4 yıl 6 ay 15 günün de yaştan indirilmesi halinde davacının emekli olabileceği tarihin 02/01/2018 olduğunun anlaşıldığını, kurumun bildirdiği 17/07/2023 tarihi 51 yaşa göre belirlenmiş olduğunu, aslında olması gerekenin 50 yaşa göre bu tarih 17/07/2022 olması gerektiğini, 17/07/2022 tarihinden de 4 yıl 6 ay 15 günlük fiili hizmet zammı süresi çıkarıldığında davacının emekli olabileceği tarihin 02/01/2018 olduğunun ortaya çıktığını, davacının 27/02/2018 tarihinde birleştirme ve tahsis talebinde bulunduğu, bu nedenle başvuru tarihi takip eden aybaşı olan 01/03/2018 tarihinde emekli olmaya hak kazandığının açık olduğunu beyanla; tamamen hatalı olduğu kurum işleminin iptaline, müvekkilinin yaşlılık aylığına hak kazandığı tarihin tespitine, hak kazandığı tarihten itibaren her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, davacının fiili hizmet zammına ilişkin dava ikame ettiğini, bu davanın İdari Yargı'nın görevine girdiğini, bu nedenle görev itirazında bulunduklarını, davacının yıpranma payının tespitine yönelik işlem için huzurda görülmekte olan davayı ikame ettiğini, bu işlemin muhatabının davacının bağlı bulunduğu Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi olduğunu, bu sebeple davada yetkili ... İş Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, sigortalıların fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmeleri için tabloda yer alan işyeri ve işlerde fiilen çalışarak söz konusu işlerin risklerine maruz kalmaları ile birlikte bu sürelere ait çalışılan prim ödeme gün sayıları ile 5510/81.maddesinde belirtilen prim tutarları yayımlanan prim belgesi ile SGK'na bildirilmesi gerektiğinden bahisle; davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, 17.07.1972 doğumlu olan davacının yapmış olduğu yaşlılık tahsis talebine ilişkin işlem dosyasına göre, davacının ilk işe giriş tarihi olan 15.08.1990 tarihinden, 15.11.2011 tarihine kadar olan dönemde adına ödenen toplam (Emekli Sandığı) prim ödeme gün sayısının 7650 gün (21 yıl 3 ay) olduğu, davacının 27.02.2018 tahsis talep tarihinde 25 yıl, 49 yaş 5300 gün emeklilik şartlarından yaş koşulu hariç diğer koşulların gerçekleşmiş olduğu, 506 sayılı Kanunun geçici 81.maddesinin B-C bendlerine istinaden 4 yıl 6 ay 15 gün fiili hizmet süresinin ilk işe giriş tarihi olan 15.08.1990 tarihinden düşürülmesi neticesinde, ilk işe giriş tarihinin 30.01.1986 tarihine denk geleceği, bu tarih itibariyle 25 yıl, 49 yaş 5300 günün emeklilik şartlarını karşılayacağı; davacının doğum tarihine göre 49 yaş şartının 17.07.2021 tarihinde dolduğu ancak bu tarihten de 4 yıl 6 ay 15 gün fiili hizmet süresinin düşülmesi sonrasında, emeklilik tarihinin 02.01.2017 tarihine denk geldiği anlaşılarak, davacının bu tarih itibariyle emekliliğe hak kazandığı anlaşılarak, ancak talebin 27.02.2018 tarihi olduğu görülerek, taleple bağlı kalınarak ve emekli sandığından sonra 2230 gün 4/a sigortalılığının mevcut olduğu, hizmetlerin birleştirilmesi hakkındaki yasa hükümleri çerçevesinde de 1260 gün şartının gerçekleştiği görülerek, davacının davasının kabulüne davacı ...'nın 4 yıl 6 ay 15 günlük fiili hizmet zammı süresinin hem sigortalılık başlangıç tarihinden hem de yaş haddinden indirilmesi gerektiğinin tespitine, davacıya 01.03.2018 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi, davacının 27.02.2018 tahsis talep tarihinde 45 yaşında olduğu, 25 yılı aşkın sigortalılığının bulunduğu, 27.02.2018 tarihli hizmet birleştirmesi talebinin yaş koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle reddedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
4759 sayılı kanun yayım tarihi olan 23.05.2002 tarihi itibarı ile davacının 15.08.1990 da işe girişi olduğu anlaşılmakla, kanunun yürürlük tarihine göre 11 yıl 9 ay 8 gün çalışmış olduğu ve davacının askeri öğrenci olduğu dönem dışlandığında fiili hizmet zammına tabi sürenin 15.09.1993 ile 4759 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 23.05.2002 tarihleri arasında 8 yıl 8 ay 8 gün olduğu, bu süredeki fiili hizmet zammı karşılığı olan 2 yıl 2 ay 2 günlük süre askeri öğrencilik dâhil davacının 4759 sayılı yasanın yürürlüğü öncesi hizmetine eklendiğinde 4759 sayılı yasa gereği yaş koşulunun belirlenmesinde esas alınacak hizmetinin 13 yıl 11 ay 10 gün olduğu ve bu çalışmaya göre de davacının 506 sayılı geçici 81/B-h maddesi kapsamında 51 yaş 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5450 prim ödeme gün sayısına tabi olduğu belirgindir. Buna göre 17.07.1972 doğumlu olan davacı bakımından yaş koşulu 17.7.2023 tarihinde gerçekleşmektedir. Bu tarihten 5435 sayılı yasanın geçici 205/son maddesi gereğince fiili hizmet zammı süresi olan 4 yıl 6 ay 11 gün düşüldüğünde davacının yaş koşulunun 06.01.2019 tarihinde gerçekleşeceği ve bu tarihten itibaren yaşlılık aylığına hak kazanacağı belirgindir. Hal böyle olunca ve özellikle davanın yaşlılık aylığı talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptaline yönelik bulunmasına, davacının 27.02.2018 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı koşullarına sahip bulunmadığının belirgin olmasına göre davanın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davasının aslen kabul edilmesi ile ilk derece mahkemesi kararı gibi karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ve kararın lehine bozulmasını talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davada, davacı, 5434 sayılı Yasa kapsamında hak kazandığı fiili hizmet süresi zammının tamamının tahsis şartlarında dikkate alınması ile tahsis yapılırken sigortalılık başlangıç tarihinden geriye çekilmesi ve bulunacak sigortalılık süresine göre tabi olunması gereken yaş haddinden de düşülmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, 5434 sayılı Yasanın 32. vd. maddeleri hükümlerince hak kazanılan fiili hizmet zammının hizmet birleştirilmesi ve tahsis aşamasında nasıl dikkate alınması gerektiği ile bu sürenin 2829 sayılı Yasanın 8. Maddesi gereğince uygulanması gereken 506 Sayılı Yasa kapsamındaki tahsis işlemlerinde sigortalılık başlangıç tarihinden geriye gidilmek suretiyle sigortalılık süresine eklenip eklenmeyeceği ve bu süre üzerinden belirlenecek yaş haddinden de düşülüp düşülemeyeceği hususundadır.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından, öncelikle davacının hak kazandığı fiili hizmet zammı kavramı, niteliği ve 5434 sayılı Yasadaki itibari hizmete ilişkin hükümlerin varlığı ile 506 sayılı Yasa kapsamında yer alan itibari hizmet süresi kavramları ile birlikte yaşlılık aylığı tahsis koşulları üzerinde durulmalıdır.
5434 Sayılı yasanın 10. Kısmında (31. ila 34. Maddeleri arasında) fiili hizmet müddeti, 11. Kısmında (35 ila 38. Maddelerinde) ise itibari hizmet süresi düzenlenmiştir.
5434 sayılı yasanın 31. Maddesinde “Fiili hizmet müddeti; iştirakçinin 30 uncu madde gereğince bu kanunla tanınan haklardan faydalanmaya başladığı tarihten itibaren tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği müddet” olarak tanımlanmış, 32. Maddesinde; İştirakçilerin, 5434 sayılı yasa kapsamında kesenek ödenen her yılı için görevlerine göre eklenecek fiili hizmet zamları belirlenmiş ve 32’nci maddede gösterilen vazifelere yılbaşından sonra girenlerin fiili hizmet müddet zamlarının, girdikleri ay hariç olmak üzere, o yılın geri kalan ayları için ve yılsonundan önce ayrılanların fiili hizmet müddeti zamlarının, ayrıldıkları ay da dâhil olmak üzere, yılın geçmiş ayları için hesaplanacağı belirtilmiş, ayrıca fiili hizmet müddeti zamlarının, emeklilik işlemlerinde fiili hizmet sayılacağı fakat toplamının 8 yılı geçemeyeceği belirtilmiş olsa da, Lokomotif makinist ve ateşçilerin bu süreden istisna olduğu, son olarak 34. Maddesinde ise, fiili hizmet sürelerinin her yıl ilgili kurumlarınca, yılsonlarından itibaren 3 ay içinde Sandığa göndermeye ilişkin zorunluluk düzenlenmiştir.
Eklemek gerekirse; 5434 Sayılı Yasanın geçici 205. Maddesinde de, 32’inci madde gereğince fiilî hizmet sürelerine zam yapılanların bu maddede belirtilen yaş hadlerinden, hizmetlerine eklenen fiilî hizmet süresi zammı kadar indirim yapılır. Hükmü yer almaktadır.
5434 Sayılı Yasada düzenlenen “itibari hizmet” süresi ise, 35.maddede “Bu kanun gereğince bağlanacak aylıklar ve yapılacak kesenek iadesi ve toptan ödemelerin hesabında fiili hizmet müddetlerine eklenen süredir” şeklinde tanımlanmış, 36. Maddede; iştirakçilerin, görevlerine göre fiili hizmet sürelerinin her yıl için fıkralarında gösterilen itibari hizmet süreleri ekleneceği belirtilmiş ve açıkça (zamlar hariç) tutulmuş olup, toplamlarının 3 aydan az ve toplamı 5 yıldan fazla olamayacağı belirtilmiştir.
506 sayılı yasanın ek 5.maddesinde de “itibari hizmet süresi” kavramına yer verilmiş olup, bu maddede ise, “506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, kanunda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.” hükmü ile öncelikle; 18.02.2000 tarihli 1997/1 Esas ve 2000/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, salt sigortalılık süresine eklenmesi gereken süre olarak tanımlanmıştır.
506 sayılı yasanın Ek 39'uncu maddesinde de "Bu Kanunun Ek 5 ve Ek 6’ncı maddeleri gereğince sigortalılık süresine ilave edilen gün sayıları, beş yıldan çok olmamak üzere bu Kanun'un 60. ve Geçici 81'inci maddelerinde belirtilen yaş hadlerinden indirilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Konu, son olarak 5510 sayılı yasa ile düzenlenmiş ve 01.10.2008 günü itibarıyla aynı tarihte yürürlüğe giren “Fiili hizmet süresi zammı” başlıklı 40. maddesinde, belirtilen iş yerlerinde ve işlerde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu iş yerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayılarının, fiili hizmet süresi zammı olarak ekleneceği, çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında belirtilen sigortalılar hariç, sigortalının kapsamdaki iş yerleri ile birlikte işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalmasının şart olduğu açıklanmıştır.
5510 Sayılı Yasanın “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri” başlıklı geçici 1. Maddesinde yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir.” hükmü nedeniyle, tahsis koşulları bakımından davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 60 ve geçici 81’inci maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanmak için; kural olarak maddede belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, işten ayrılmak ve talepte bulunmak koşulları öngörülmüştür. Ne var ki, Anayasa Mahkemesi 2019/104 Esas, 2021/13 Karar ve 14.01.2021 tarihli kararı ile “17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın mülga 62. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “....çalıştığı işten ayrıldıktan sonra...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline” karar vermiş ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinden de anlaşılacağı üzere işten ayrılma koşulunu özünde Anayasaya aykırı kabul etmiştir.
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesindeki; “kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilir.” hükmü uyarınca çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri de yaşlılık aylığı bağlanmasına esas olmak üzere birleştirilmekte ve sigortalının yaşlılık aylığı bağlanması için tabi olduğu yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi tespit edilmektedir.
Yukarıda sayılan düzenlemeler birlikte irdelendiğinde; mahkemece, 2829 sayılı Yasa kapsamında hizmetleri birleştirilen ve 506 sayılı Yasa kapsamında tahsis koşulları uyuşmazlık konusu olan, davacının 5434 sayılı Yasanın 32. Vd. maddeleri hükümlerince hak kazandığı “fiili hizmet zammının” tahsis koşullarından olan yaş haddinden indirilmesine ilişkin kabul, 506 sayılı yasanın Ek 39'uncu maddesi karşısında yerinde ise de, 5434 sayılı yasada yer alan “fiili hizmet zammının”, iştirakçilerin görev yaptıkları süreler boyunca ve tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği sürelere ilişkin olarak yapılan ek bir zam niteliğinde olduğu ve fiili hizmet süresine eklenmesi gerektiği, buna göre eklenen bu hizmetin, iştirakçilerin fiili hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırdığı ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağladığı, 5434 sayılı yasanın 11. Kısmında 35 vd. Maddelerinde ayrıca düzenlenmiş olan “itibari hizmet” sürelerinin de, istekle emekliye ayrılmak için gerekli olan, kadınlarda 20, erkeklerde 25 hizmet yılının hesabı ve emekli ikramiyesinin hesaplanmasında bu sürenin dikkate alınmayacağı, ancak keseneklerin iadesinde, toptan ödeme yapılmasında ödenecek paranın ve aylık bağlanmasına hak kazanılması halinde bağlanacak aylığın oranının artmasına etki ettiği dikkate alınarak, 5434 sayılı Yasanın 32.vd. maddelerinde düzenlenmiş “fiili hizmet zammının”, 506 sayılı yasadaki ve içtihadı birleştirme kararı gereğince sadece sigortalılık süresine eklenmesi gereken “itibari hizmet” süresinden farklı bir kavram olduğu açıkça anlaşılmakta olduğundan, bu sürenin 506 Sayılı Yasa kapsamında tahsise esas sigortalılığın başlangıç tarihinden geriye çekilmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle, 5434 sayılı Yasa kapsamında hak kazanılan “fiili hizmet zammının” kişilerin fiili hizmetine eklenmesi gerektiği söylenebilir ise de, birleşen hizmetler sonrasında, 506 sayılı Yasanın 60. Ve geçici 81. Maddesindeki yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin koşullar bakımından uygulama yapılırken, sigortalılık süresi yönünden, kişinin sigortalılık başlangıç tarihiden geriye doğru ekleme yapılması ile sigortalılık başlangıç tarihinin geriye çekilmesi suretiyle, ek bir sigortalılık süresine veya başkaca bir uygulama yapılmasına imkân vermediği hususu dikkate alınmalı ve buna göre tahsis koşulları yeniden irdelenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece, davacı hakkında 23.05.2002 tarihine kadar hak kazandığı fiili hizmet zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geriye götürülmesine ilişkin kabul ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.