3. Hukuk Dairesi 2019/396 E. , 2019/5009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalılar ile komşu olduklarını, kendilerine ait taşınmazın bodrum katını su bastığını, sızıntı nedeniyle duvarlarda rutubet oluştuğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin ... D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, sızıntının, davalılara ait taşınmazın pis su giderinden kaynaklandığının tespit edildiğini, bahse konu taşınmazların bulunduğu bölgenin sit alanı olması nedeniyle ilgili belediye başkanlığının izni ile binaların özelliklerine zarar vermeyecek şekilde gerekli tamiratların yapılabileceğini, yaşanan olaylar nedeniyle maddi ve manevi zarar gördüklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, foseptik kuyularının boşaltılması için şimdilik 1.000,00 TL , boşalan kuyuların doldurulması için 1.000,00 TL, geriye dönük 5 yıllık kira kaybı için 1.000,00 TL, delil tespit dosyasında belirlenen 3.050,00 TL maddi ; her bir davacı için 1.000,00 er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler; yargılama aşamasında komşu taşınmaz hissedarı ... davaya dahil edilmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılara ait taşınmazda oluşan zarar bedeli 2.590,00 TL, kira kaybından kaynaklı 12.060,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ile dahili davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı tarafın kuyuların boşaltılması ve toprakla doldurulmasından kaynaklı tazminat talepleri ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, dahili davalı ... vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 02.10.2017 tarih ve 2016/3308 E. - 2017/13104 K. Sayılı ilamı ile, "...Dahili davalı olarak davaya sonradan davalılar yanında dahil edilen ..."nın davada taraf
sıfatı bulunmadığından hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ..."nın dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi ; davacıların iddia edilen sızıntı olayı nedeniyle söz konusu yeri ne kadar süre ile ne miktar ücret ile kiraya veremediklerinin tespitine ilişkin olarak, mahkemece gerekli araştırmanın yapılması suretiyle davacılar için kira gelirinden mahrum kaldıkları sürenin belirlenmesi ve bu süre için elde edebilecekleri kira kaybının belirlenmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu talebin tümü yönünden karar verilmesi de doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmuş , mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dahili davalı ... hakkında açılan davaya ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar ... ve ..."ye karşı açılan davanın kısmen kabulü ile, davacılara ait evde oluşan zarar bedeli 2.590,00 TL ile kira kaybından kaynaklı 12.060,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; davada taraf olarak yer almayan dahili davalı ... hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ... yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının J) bendinde yer alan, " Dahili davalı ..."nın kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. Ye göre takdir ve tayin edilen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak dahili davalıya verilmesine," ifadesinin çıkartılarak yerine " Davada taraf sıfatı bulunmayan ... lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.