Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13419
Karar No: 2020/1413
Karar Tarihi: 11.02.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13419 Esas 2020/1413 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/13419 E.  ,  2020/1413 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddine

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2019 tarih ve 2018/177 Esas 2019/245 Karar sayılı hükmüne yönelik olarak...Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından duruşma talepli olarak, katılanların vekilleri tarafından ise duruşma talebi olmaksızın temyiz edilmekle, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının süresinin on yıldan fazla olması ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereği duruşma talebi uygun görülmekle duruşmalı olarak temyiz incelemesi yapılmasına karar verilip, 04/02/2020 tarihinde yapılan duruşmada hazır olan sanık müdafi Av. ...’in tanık...’nun söz konusu aracı ...’nın kullandığına dair beyanı olduğu, bu çelişkinin giderilmediği, ...’nın emniyet kemerini kestiğine dair beyanı olmasına rağmen tanık ..."ın dinlenilmediği, sundukları resimlerden de görüleceği üzere sanığın yüzü gözü kan içinde olduğu iddia edilmiş ise de böyle bir durumun olmadığı, ...’nın araçtan atladığına dair beyanı olduğu, bu beyanın talimatla alındığı, sanık ... ile yüzleştirilmesinin yapılmadığı, dosyada üç bilirkişi raporu olduğu, savcılık aşamasında Adli Tıptan ve İTÜ’den alınan bu raporlar arasında çelişki olduğu ve bu çelişkilerin giderilmediği, sanık ... için en ağır olan İTÜ raporunun hükme esasa alındığı, dosyada radar kontrol sisteminde kazadan önceki durumu gösteren CD olduğu, tam çözümlerinin yapılmadığı, oysa yapılmış olsaydı aracı kimin kullandığının anlaşılacağı, savunmaları çerçevesinde eksikliklerin giderilmesi gerektiği, bu nedenlerle kararın bozulmasını talep ettikleri, olay sebebiyle sanıkta hafıza kaybının hala devam ettiği, suçu kabul etmediği gerekçesiyle TCK’nın 62. maddesinin uygulanmadığı, bunun da yerinde olmadığı, TCK’nın 62. maddesinin de uygulanmasını talep etiklerine ilişkin, sanık müdafii Av. ...’ın yetki belgesiyle yetkilendirdiği Av. Bilun Karaduman’ın dosyada çelişkili raporlar olduğu, bu raporlardaki çelişkilerin giderilmesi gerektiği, araçta bulunanlar dışında yolda yaya olanların da vefat ettiği, yayaların kırmızı ışıkta geçtikleri, dolayısıyla asli kusurlu oldukları, hatta tam kusurlu oldukları, mahkeme kararında bu hususun dikkate alınmadığı, araçta ve ön koltukta bulunan ...’nın olaydan yaralı kurtulduğu, bunun sebebinin de emniyet kemerinin takılı olması olduğu, araçta arka koltukta bulunan iki ölenin ölüm sebebinin emniyet kemerinin takılı olmaması olduğu, onların da emniyet kemerleri takılı olsaydı yaralı kurtulacakları, dolayısıyla sanığın kusurunun olmadığı, olayda ölenlerden birinin kız arkadaşı, diğerinin ise sevgilisi olduğu, sanığın büyük ızdırap içinde olduğu, şu an sağlık problemleri olduğu, olaydan son derece pişman olduğu, öncelikle beraatini ve tahliyesini talep etikleri, aksi halde lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiklerine ilişkin, katılanlar ... ve ... vekili Av. ...’ın ise sanık müdafilerinin savunmalarına katılmadıkları, sanığı şoför koltuğundan çıkaran ve tanık olarak dinlenen itfaiye eri ...’nin “emniyet kemerini keserek çıkardık, bu sırada göğsünde dövme vardı, buradan tanıyorum” dediği, duruşma sırasında ilk celsede sanığın üzerindeki giysinin çıkarıldığı ve göğsündeki dövme gösterilince tanığın, sanığı bu dövmeden tanıdığını beyan ettiği, yaya olan iki ölenin sarı ışıkta geçtiğine dair kamera görüntüleri olduğu, ayrıca olay yerinde sanığın sürdüğü araca ait 48 metre fren izi olduğu, raporlardaki çelişki iddialarını kabul etmedikleri, hem Adli Tıp hem de İTÜ’den alınan raporlarda sanığın asli kusurlu olarak belirlendiği, sanığın akli dengesinin yerinde olmadığına dair iddianın soyut olduğu, sanığın tüm celselere geldiği, celselerde aracı kullanmadığını iddia etmesine rağmen, son celsede kendi aracını beyaz bir kamyonetin sıkıştırdığını, kazanın bu sebeple gerçekleştiğini söylediği, tüm dosya kapsamına bakıldığında suçun olası kastla işlenmiş bir suç olarak kabul edilmesi ve tutukluluğunun devamına karar verilmesi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları üzerine, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın idaresindeki otomobille gündüz yerleşim içi tek yönlü iki şeritli yolda seyir halinde iken, dönel kavşağa gelmeden 20-25 metre önce sağ şeritte önünde giden halk otobüsü yavaşlayınca makas tabir edilen hareketle sol arkadan gelen aracın önüne doğru sol şeride geçtiği, bu sırada kendisine trafik ışıkları yeşil yanıp sönerken dönel kavşağı geçip, yolun sağından kaplamaya inerek karşıya geçmeye çalışan yayalar Kübra ve ...’ı görünce direksiyon hakimiyetini kaybedip soldaki orta refüj taşlarına, sonra da sol şerit içinde yayalara çarptığı, ardından yolun sağına doğru giderek sağdaki kaldırım taşlarına çarpıp takla atarak kaldırımı aşıp, kaldırım gerisindeki TCDD korkuluklarını devirip geçtikten sonra kenarda istiflenmiş travers taşlarına çarparak sağ yanı üzerinde durduğu olayda, yayalar Büşra ve Kübra ile sanığın aracında yolcu olarak bulunan ... ve...’in hayatını kaybettiği olayda, kamera görüntüleri ile sanığın kendisine yanan yeşil ışığın son saniyelerinde de olsa kavşağa giriş yaptığı ve sağdaki kaldırıma çarptığı anda dahi yeşil ışığın yanmaya devam ettiği, yayaların geçiş yaptığı yerde yolun sağ ve sol kısmında yaya geçidi yaklaşım levhası olduğu, çarpma noktasından ileride aynı yol üzerinde yaya geçidi olduğu, yine sanığın geçip geldiği dönel kavşak öncesi trafik ışıklarında yaya geçidinin bulunduğu, bu itibarla sanığın kavşağa kendisine yeşil yanarken girdiği, yayaların ise KTK’nın 68. maddesindeki kuralları ihlal edecek şekilde yakın mesafedeki yaya geçidine rağmen olay yerinden kontrolsüzce geçiş yapmaya çalıştıkları, ancak sanığın yeşil ışığın son saniyelerde olduğunu gösterir biçimde yanıp sönmesine karşın kavşağa giriş yaptığı, tanık beyanları, olay yerinde tespit edilen fren izi uzunluğu, olay sonrası aracın dördüncü viteste takılı olduğunun tespit edilmesi karşısında, sanığın mahal azami hız sınırının iki katı veya iki katına yakın bir hızla seyretmekte olduğu, kavşak öncesi 210 metre geride yaya üst geçidi ve geçit altında anayol tali yol kavşak uyarı levhası, sonrasında da kavşağa gelene kadar sırasıyla trafik ışığı yaklaşım levhası, azami 50 km hız levhası, yaya geçidi yaklaşım levhası olduğu, gerideki üst geçitten itibaren şerit değiştirmeyi ve sollamayı yasaklayan devamlı çizgi olduğu, sanığın tüm uyarı levhalarını yok sayarak hızını azaltmadığı, mahal şartlarının çok üzerinde bir hızla seyrine devam ederek devamlı çizgiye rağmen ve makas atma tabir edilen şekilde sağ şeritte önündeki yavaşlayan aracı geçmek için tehlikeli biçimde sol şeritteki aracın önüne geçiş yaptığı, mevcut hızıyla ve yeşil ışığın son saniyelerinde olduğunu bilmesine rağmen kavşağa giriş yaptığı, kavşak bitiminde de ilerideki yaya geçidi yaklaşım levhaları hizasında karşıya geçen yayaları görüp telaşlanarak direksiyon hakimiyetini kaybettiği dikkate alındığında, kazanın meydana gelmesinde sanığın asli kusurlu, yayaların tali kusurlu olduğu ve sanığın bilinçli taksirle hareket ettiği anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin araç sürücüsünün kim olduğu hususunda tanık beyanlarının çelişkili olduğu, sanık ve Halil"in fiziki olarak biribirine benzemesi nedeniyle tanıklarca karıştırılmalarının mümkün olduğu, aracın sağ yana yatmış olması nedeniyle Halil"in kendi imkanlarıyla araçtan çıkmış olamayacağı, sürücünün sanık olduğuna dair her türlü şüpeden uzak, somut delil bulunmadığı, sanığın emniyet kemeri kullanmadığı, ancak şoför mahallinden çıkarılan kişinin kemerinin takılı olduğu, tanık beyanına göre Halil"in sosyal medyada araç kullanırkenki görütülerini paylaştığı, sanığın olayın etkisiyle yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle olayı hatırlamdığını samimi şekilde beyan ettiği, sanığın hızlı gittiğinin ispatlanamadığı, yeşil ışıkta geçtiği, yayaların ölümü açısından kusurunun olmadığı, araç içinde ölen yolcuların emniyet kemeri takmadıkları, bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu, ölenlerden birinin sanığın sevgilisi, diğerinin arkadaşı olduğu, bu nedenle sanık hakkında TCK"nın 22/6. maddesinin uygulanması gerektiği, altı sınırdan uzaklaşılmasının hukuka aykırı olduğuna ilişkin, katılanlar... ve .... vekilinin üst hadden ceza verilmesi gerektiği, sanığın olası kastla hareket ettiği, araç içindeki yolcuların emniyet kemeri takmamasının kazaya etkisi olmadığı gibi, yolcunun kemer takmamasından da sürücünün sorumlu olduğuna ilişkin, katılanlar...,....,.... vekilinin yayalar ... ve .... "nın kırmızı ışıkta geçmediği, tanıklar Şenol ve Sezai"nin anlatımı da dikkate alındığında sanığın tam kusurlu olduğu, sanığın aşırı hızla meskun mahalde araçlar arasında zik zak yaparak seyir halinde olduğu, bu şekilde araçtakilere ve çevredekilere zarar vereceğini öngördüğü, buna rağmen seyrine devam ettiğinden olası kastla hareket ettiği, üst hadden ceza verilmesi gerektiğine ilişkin, katılanlar ... ve .... vekilinin ise aşırı hızlı ve araçlar arasından kuralsız geçişler yaparak seyreden sanığın olası kastla hareket ettiği, aracı kendisinin kullanmadığını iddia ederek yargılama boyunca mahkemeyi yanıltıcı beyanda bulunduğu, üst hadden ceza verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Sanığın sevk ve idaresindeki otomobil tipi araçla kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşılması karşısında, dört tekerlekli motosiklet kullanma yetkisi veren “B 1” sınıfı ehliyetinin geri alınmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK"nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, yerel mahkeme hükmünün TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin 6 nolu bendinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK,...Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 03/06/2019 tarih 2019/2823 E. 2019/2458 K. sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 13/02/2018 tarihinden bu yana tutuklu olan sanığın tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek, TCK"nın 85/2. maddesinde tanımlanan taksirle öldürme suçundan dolayı tutuklu olan sanıkla ilgili tahliye talebinin reddi ile bu suça ilişkin SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA, 5271 sayılı CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de...Bölge Adliye Mahkemesi 14.Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    TEFHİM ŞERHİ:

    11.02.2020 tarihinde verilen iş bu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Semra Özdinç’in huzurunda, duruşmada hazır bulunan sanık ... müdafii Av. ...’in yüzüne karşı, 11.02.2020 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi