22. Hukuk Dairesi 2012/15723 E. , 2013/4273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, milli bayram, yıllık izin, dini bayram ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 10.03.2008 tarihinde davalı işyeride çalışmaya başladığını, net 2.500,00 TL ücret aldığını, davacının 09:00-19:00 arasında çalıştığını, haftanın 3-4 günü akşam saat 22:00-23:00 kadar çalışmasının sürdüğünü, cumartesi günleride 09:00-14:30 saatleri arasında çalıştığını, müvekkilinin hak ettiği fazla mesai ve resmi tatil günleri çalışması ödenmediğinden şirketten talep ettiğini, bu nedenle müvekkilinin görevinin değiştirildiğini, 06.12.2010 tarihinde müvekkilinin rızası dışında depocu ve kargocu olarak paketleme işlerinde görevlendirildiğini, davacının eski işine iade edilmemesi nedeniyle haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiklerini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı, fazla mesai alacağı, milli bayram alacağı ve dini bayram alacağının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili işyerinde 10.03.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, 02.08.2010 tarihinde diğer davalı işyeri olan ... Tek. ve İletişim Pazarlama Anonim şirketine nakledildiğini, davacının fazla mesai, bayram çalışması ve haftasonu çalışması ücret alacağının bulunmadığını, davacının eski görevine dönme talepli ihtarnamesinin müvekkili şirkete 09.12.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, görev değişikliğine ilişkin itirazı yerinde görülerek 10.12.2010 tarihinde yazılı ve sözlü bildirimle eski işine devam etmesi hususunun bildirildiğini, davacının işe başlamadığını savunarak reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı tarafça feshedilmiş olup yapılan bu feshin haklı nedene dayandığı, davacının bir takım işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ettiğini, davalı tanık beyanlarından milli bayram çalışması olduğunun anlaşıldığı, bu çalışma karşılığının ödendiği davalı tarafça kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu bozma içeriğine göre davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Davacı haftanın altı günü 09:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, ancak haftada üç ile dört gün bu çalışmasının 22:00-23:00 kadar sürdüğünü, cumartesi günleride 09:00-14:30 saatleri arasında çalıştığını belirtmiştir. Davacı tanıkları davacının iddasını doğrular şekilde beyanda bulunmuşlardır. Davalı tanıkları ise davacının hafta içi 09.00-19.00 saatleri arasında cumartesi ise 09:00-14:30 saatleri arasında çalıştığını beyan etmişlerdir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre normal çalışma süresinde davacının haftada beş saat fazla çalışmasının bulunduğunu ancak davacı tanık beyanlarını ve dosyadaki elektronik postaları dikkate alarak davacının haftalık on saat çalıştığını belirtmiştir. Bilirkişinin bu tespiti yerinde değildir. Davacının gönderdiği elektronik posta saatlerine göre fazla çalışma süresinin tespiti mümkün değildir. Bu elektronik postalar davacı tarafından her yerden ve her zaman gönderilebilir. Bu nedenle tanık beyanlarına göre davacının haftalık beş saat üzerinden fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle belirlenen fazla mesai alacağına hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca fazla mesainin ücret bordrolarına göre tahakkuk ettiği ayların dışlanarak hesaplanması gereklidir.
3- Davacının, bilirkişi raporuna göre gerçekleşen milli bayram alacağına hükmolunmuş ise de hastalık, izin veya mazeret izni gibi nedenlerle çalışmadığı günler olabileceği dikkate alınmadan, sözkonusu alacaktan hakkaniyet indirimi yapılmaması hatalı olduğundan, hükmün bu yöndende bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.