
Esas No: 2012/15757
Karar No: 2013/4306
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/15757 Esas 2013/4306 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, manevi tazminat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı işyerinde 15.11.2008-22.06.2009 tarihleri arasında inşaat emlak müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek mahrum kalınan ücret ve ikramiye alacaklarından oluşan toplam 75.000,00 TL ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ihmal ve ilgisizliği, iş sözleşmesi eklerinde tanımlanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, tazminatların hak edilmediğini ve ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 323. Avukatlık Kanunu’nun 169. ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması, hukukun genel kurallarındandır. Konuya ilişkin 6100 sayılı Kanunu"nun 329. maddesinin 1. fıkrası bu ilkeye dayanmaktadır. Değinilen Kanunu"nun 330. maddesi uyarınca, vekâlet ücretine yönelik hüküm fıkrasının taraf lehine kurulması gerekir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki taraf ayrı ayrı vekâlet ücretinden sorumlu tutulacak, vekâlet ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır.
Vekâlet ücretinin, Adalet Bakanlığı tarafından onaylanarak her yıl Aralık ayında Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan Avukatlık Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerekir.
Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinin 3. ve 4.fıkralarına göre manevi tazminat davasının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
Davacının bakiye süreye ait ücret talebi ile manevi tazminat talebi reddedilmiş ancak davalı yararına sadece manevi tazminat istemi yönünden vekâlet ücreti takdir olunmasına rağmen bakiye ücret yönünden reddedilen 111.494,10. TL miktar bakımından da vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken vekâlet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma nedeni ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, hüküm fıkrasının 2. bendindeki davalı lehine vekâlet ücretine ilişkin “…karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2 gereğince 1.200.00.-TL nisbi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, ” sözcük ve rakamlarının çıkartılarak bu ifade yerine “ davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacının ücret alacağı ile ikramiye alacaklarına ilişkin davasının reddedilen kısmı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi gereğince 10.969,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacının reddedilen manevi tazminat talebi için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesi gereğince 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ” ifadesinin yazılmasına, kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin 3,15 TL"nin davacıya arta kalanın davalıya yükletilmesine 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.