Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10072
Karar No: 2019/11176
Karar Tarihi: 24.09.2019

Karşılıksız Yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/10072 Esas 2019/11176 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/10072 E.  ,  2019/11176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız Yararlanma

    Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturmada Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 27/02/2019 tarih ve 2018/8123 Soruşturma, 2019/1052 Esas, 2019/904 Sayılı iddianamenin iadesine dair Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarih ve 2019/306 İddianame Değerlendirme sayılı iddianamenin iadesine ilişkin kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan iade kararının kaldırılmasına ilişkin Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarih ve 2019/243 Değişik İş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 12/06/2019 gün ve 94660652-105-51-5670-2019-Kyb sayılı Kanun Yararına Bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21/06/2019 gün ve 2019/64466 sayılı yazılarıyla Dairemize gönderilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İstem yazısında;
    “Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Niğde Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/02/2019 gün ve 2018/8123 soruşturma, 2018/843 esas, 2019/1052 sayılı iddianamenin iadesine dair Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2019/306 sayılı iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2019/243 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre; şüpheli ... hakkında düzenlenen 18/01/2019 tarihli ihtarnamenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca sanığın mernis adresine doğrudan tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair
    Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, 18/01/2019 tarihli ihtarnamenin doğrudan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, dolayısıyla yapılan tebligatın da geçerli sayılamayacağı, gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 12/06/2019 gün ve 94660652-105-51-5670-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.” denilmektedir.
    Hukuksal değerlendirme:
    TCK’nun 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçları hakkında denetim ve işlem yapan elektrik, su, doğal gaz idarelerinde çalışan kamu görevlileri, görevleri sırasında, karşılıksız yararlanma olarak nitelenebilecek usulsüz bir kullanımı tespit ettiklerinde bu eylemin ceza soruşturmasını gerektirebileceğini dikkate alarak bir yandan elektrik, su, doğal gazın sayaçtan geçirilip geçirilmediği, sayaçtan geçiyorsa sayacın doğru ölçüm yapmasına müdahale edilip edilmediği, kısmen veya tamamen geçirilmiyorsa tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek hangi yöntemlerin, bu amaçla hangi cihaz ve malzemelerin kullanıldığı, bu tespitlerin ne tür incelemelere dayandığı vb. tüm ayrıntıları içeren bir suç tutanağının düzenlenmesi, bir yandan da CMK’nun 158. maddesi gereğince hemen en yakın adli kolluk birimine veya Cumhuriyet Başsavcılığına durumun bildirilmesi ve adli kolluk görevlilerinin de olay yerine hemen intikali ile CMK’nun 160. ve 161. maddeleri gereği Cumhuriyet Savcısı"nın emirleri çerçevesinde suçun sübut ve niteliğine yönelik delil toplama görevini yapmalıdır.
    Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından da suç tutanağı içeriğine göre şüphelinin iş yeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğal gaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının veya kurulu gücün varsa tüketim föyleri de getirtilmek suretiyle tespiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı veya kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanım halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın, orantısızlığın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tespiti amacıyla keşif yapılması için CMK’nun 83. ve 162. maddelerine istinaden Sulh Ceza Hakimliğinden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması için talepte bulunulması, Sulh Ceza Hakimliğince gecikmesinde sakınca bulunduğu yolunda karar verildiği taktirde Cumhuriyet Savcısı tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya içeriğindeki delillere göre karşılıksız yararlanma suçunun oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde şüphelinin TCK"nun 168/5. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi, bu hususun dava şartının sonuçları ile aynı sonuçları doğurması nedeni ile, CMK"nun 174. ve 223/8. maddeleri gereğince işlem ifasına da yol açabileceği değerlendirilerek Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliye belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirilip, makul bir süre tanınması, soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenlerle; bu hususta eksikler olmasına rağmen iddianame mahkemece kabul edilmişse CMK’nun 223/8. hükmü karşısında eksikliklerin mahkemece tamamlanması gerekecektir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekecektir.
    İnceleme konusu somut olayda:
    ... Elektrik Dağıtım A.Ş. görevlilerince 12/06/2018 tarihinde 405714 sayılı “kaçak/ usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanağı” ile ... isimli şahıs hakkında “enerji yasal tesis edilmiş sayaçtan geçmemektedir. Enerji kaçak kullanımdan dolayı kesilmiştir.” şeklinde tutanak düzenlendiği ve devamla aynı gün... numaralı “Medaş Ölçü Devreleri Kontrol ve Değiştirme Tutanağı” ile kontrol sırasında tespit edilen kuruma kaydı olmayan/zati sayaç bilgilerine yer veren tutanak düzenlediği,
    Niğde Cumhuriyet Başsavcılığınca ise 2018/8123 Soruşturma Numaralı dosya ile yapılan soruşturma sırasında dosya üzerinden kaçak kullanım olup olmadığı ve şüphelinin karşılıksız yararlanma kastının olup olmadığı konusunda dosya bilirkişiye tevdi edilerek 17/01/2019 tarihli bilirkişi raporu alındığı,
    17/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda, kurulu güce göre tüketilmesi muhtemel elektrik miktarının ve zati sayaç üzerinde kayıtlı kullanılan endeks bilgilerinin karşılaştırılması sonucu, şüphelinin kayıtsız sayaçtan enerji kullandığı, ticarethane içerisinde tespit edilen kurulu güç ve ticarethanenin kullanım şekli göz önüne alındığında sayaçtan geçen endeksin doğru olduğu, bu sebeple şüphelinin karşılıksız yararlanma kastı olmadığı, ancak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre eylemin kaçak enerji kullanımı olduğu ve yapılan hesaplama sonucu kurumun vergiler ve cezalar hariç 37,70 TL zararı bulunduğu yönünde görüş bildirildiği,
    Niğde Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli ...’ın ifadesinin alındığı sırada bildirmiş olduğu ve MERNİS adresi ile aynı olan “... Mahallesi ... Sokak No: 19/1 Merkez/...” adresine 17/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen kurum zararın ödenmesi ve ödeme halinde sonuçları hakkında ihtar içerir şekilde T.K.’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerektiği şerhi içerir şekilde tebligat çıkarıldığı ve evrakın şüpheliye 25/01/2019 tarihinde T.K.’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği,
    Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 27/02/2019 tarih ve 2018/8123 Soruşturma, 2019/1052 Esas, 2019/904 Sayılı iddianame düzenlendiği,
    Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 27/01/2019 tarih ve 2019/306 İddianame Değerlendirme sayılı karar ile 28/02/2019 tarihinde iddianamenin iadesine karar verildiği olayda,
    Bu karar üzerine Niğde Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianamenin iadesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle itiraz edildiği,
    İtiraz kararının değerlendirilmesi amacı ile dosyanın mercine iletildiği, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarih ve 2019/243 Değişik İş sayılı kararı itirazın kabulüne karar verilerek Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarih ve 2019/306 İddianame Değerlendirme sayılı iddianamenin iadesine kararının kaldırılmasına karar verildiği,
    Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 08/03/2019 tarihinde kararın kanun yararına bozma talebinde bulunduğu olayda;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; soruşturma evresinde savunması alınırken bildirdiği en son adresi ile MERNİS adresi aynı olan şüpheli ...’a 17/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen kurum zararın ödenmesi ve ödeme halinde sonuçları hakkında ihtar içerir şekilde T.K.’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerektiği şerhi içerir şekilde tebligat çıkarıldığı ve evrakın şüpheliye 25/01/2019 tarihinde T.K.’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak evrakın tebliği için adı geçen şüphelinin bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı usulsüz olması hukuka aykırıdır.
    SONUÇ VE KARAR:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği kanun yararına bozma talebine konu ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden;
    Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin hiç bir yasal gerekçesi olmayan 05/03/2019 tarih ve 2019/243 Değişik İş sayılı kararının CMK"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA,
    Aynı Yasa"nın 309/4-b maddesi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi