22. Hukuk Dairesi 2013/4079 E. , 2013/4424 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanarak feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının ayağından rahatsız olması sebebiyle rapor alıp, rapor bitimi işe döndüğü, davacının rapor alarak işleri aksattığı gerekçesiyle işten çıkardığı, feshin haklı sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında res"en dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesi, işçinin devamsızlık yaptığı gerekçesi ile davalı işveren tarafından feshedilmiştir .
Davalı işveren tarafından dosya içerisine 03.01.2011 -04.01.2011-05.01.2011 ve 06.01.2011 tarihli devamsızlık tutanakları ibraz edilmiştir. Davacı şahitlerinin beyanları ve dosya içerisine ibraz edilen sağlık raporları ile, davacının 08.12.2010-21.12.2010 ve 24.12.2010-03.01.2011 tarihleri arasında raporlu olduğu ve rapor süresinin bitiminde işe döndüğünde, sık sık rapor alarak işe aksattığı gerekçesi ile işveren tarafından işten çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, 03.01.2011 tarihinden itibaren başlayan devamsızlık tutanaklarının iş sözleşmesinin sözlü olarak sona erdirilmesinden sonra düzenlendiği kabul edilmiştir. Bu durumda, her ne kadar işveren tarafından fesih ihbarnamesi 11.01.2011 tarihinde düzenlenmiş ise de fiilen feshin 03.01.2011 tarihinde gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır .
Davacı tarafça işe iade davasının, fesih bildiriminin kendisine fiilen bildirildiği 03.01.2011 tarihinden itibaren bir aylık kanuni süre içerisinde açılması gerekir. Ancak somut uyuşmazlıkta, davanın kanunda öngörülen bir aylık kanuni sürenin dolmasından sonra 11.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 126,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 05.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.