22. Hukuk Dairesi 2013/1667 E. , 2013/4556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yurtiçi ve yurtdışında bulunan şantiyelerinde uzun süredir dolar bazında saat ücretli olarak çalıştığını, davalı işverenin sosyal yardım olarak üç öğün yemek ve barınma yardımı yaptığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, yasal haklarının ise ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, öncelikle davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca davacının bütün çalışmalarının müvekkili şirkette bulunmadığını, değişik işverenlerde çalışması olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının yurt dışında çalıştığı yabancı tüzel kişilerle davalı şirket arasında organik bağ bulunduğu, davacıların taleplerinden davalı şirketin sorumlu olduğu, davacının çalışmalarının fasılalı olduğu, davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir neden yokken feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacının yıllık izin ücreti talebi bakımından mahkemenin hükme esas aldığı ek bilirkişi raporundaki tutar ile hüküm altına alınan tutar arasında miktar olarak çok küçük bir fark bulunmakta olup bu farkın maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından sözkonusu hatanın mahallinde düzeltilebilecek nitelikte olması nedeniyle bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin brüt ücretinin hangi esaslara göre belirleneceği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle davacının net çıplak ücreti sözleşme hükmüne göre belirlenmiş olup buna göre hesaplamalarda dikkate alınan net ücretin miktarında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır. Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. Mahkemece bu hususlar açılığa kavuşturulmadan ve davalı tarafın bu yöne ilişkin itirazları karşılanmadan davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin tespit edilmesi hatalı olmuştur. Şu halde mahkemece davacının sigortalılık durumu netleştirilmeli, buna göre de davacının ücretinden kesilmesi gereken primler tespit edildikten sonra brüt ücreti belirlenmelidir. Bundan sonra ise davacının talepleri hakkında karar verilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Davacı işçinin tazminat ve yıllık izin alacağında davacının yurda giriş ve çıkış kayıtları dikkate alınmadan bu sürelerde ücretli izinli olup olmadığı, yıllık izin kullanıp kullanmadığı, izinli değilse bu sürelerin kıdemden sayılıp sayılmayacağı araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmuştur. Oysa davalı davacının yurda geldiğinde izinli olduğunu veya çalışmadığını savunmaktadır. Davacının bu savunması üzerinde durulmalı, yurda girişler ve çıkışlar ücretli izinli ise davacının izin kullandığı kabul edilerek, yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmalı, aksi halde ise bu sürelerde fiilen çalışma olmaması nedeni ile bu süreler tazminat ve alacağa esas sürelerden düşülerek tazminat ve izin alacağı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.