Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10792
Karar No: 2022/4097
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10792 Esas 2022/4097 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacının ölüm aylığına esas basamağının tespiti ile aylık miktarının belirlenmesi ve aylık farklarının tahsili istemiyle açılan davada, Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında davalı Kurumun davacının aylığını yükseltip yükseltmediği, fark aylık ve faizlerinin ödenip ödenmediği gibi hususların araştırılması gerektiği belirtilerek, davacının itirazı halinde usuli kazanılmış hak çerçevesinde bir hesap raporu aldırılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir. Kanun maddeleri olarak; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 17. maddesi ve 1479 sayılı Kanun'un Ek 19. maddesi hörmünde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2020/10792 E.  ,  2022/4097 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, davacının ölüm aylığına esas basamağının tespiti ile aylık miktarının belirlenmesi ve aylık farklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda hükümde belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, mahkemece verilen 29.11.2013 tarihli karar, dairemizin Bozma ilamı ile; “…öncelikle Kurumdan prim borcu nedeni ile durdurulan ve borcun ödenmesi sonrası sigortalılık süresi olarak değerlendirilen 01.10.1996-27.12.2005 tarihleri arasındaki süreler gözetilerek, davacının ölüm aylığında esas alınması gereken basamakları sorularak belirlenmeli, 5510 sayılı Kanun ile prim ve aylıkların belirlenmesinde basamak sisteminden 01.10.2008 tarihinden itibaren vazgeçildiği ve davacının anılan sürelere yönelik prim borcunu 5510 sayılı Kanunun Geçici 17. maddesi gereği belirlenen tutara göre ödediği gözetilerek, 1479 sayılı Kanunun Ek 19. maddesinin “… sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. …” hükmü çerçevesinde sigortalının son basamağına göre ödemesi gereken prim tutarı Kurumdan sorularak, davacının Geçici 17. maddeye göre ödediği tutardan fazla olması halinde aradaki farkın ödenmesi için davacıya süre verilmeli, sonrasında bu basamaklara göre başlangıçtan itibaren tahsisi gereken ölüm aylığı tutarı sorularak tespit edilmeli, davacının Kurumca belirlenen basamak ve yaşlılık aylığı miktarına itiraz etmemesi halinde bu tutarlar esas alınarak hüküm kurulmalı, itiraz etmesi halinde ise aylık hesabının yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi…” gereğine işaret edilerek değerlendirme yapılmak üzere bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Eldeki davada ise, bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün görünmemektedir. Bozma sonrasında davacı hakkında davalı Kurumca 2. Karar işlemi yapıldığı ve aylığının 7. Basamağa yükseltildiğinin anlaşılması karşısında davalı Kurumca davacının aylığının yükseltilmesine ilişkin işlemlerin tamamlanıp tamamlanmadığı ve davacıya fark aylık ve faizlerinin ödenip ödenmediği hususlarının irdelenmesi ile sonucuna göre aylığın miktarının tespiti istemi bakımından dava konusunun devam edip etmediği ve faizler bakımından davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenerek, davacının miktara itirazını varlığı halinde uyulan bozma ilamı ile oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde bir hesap raporu aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik araştırmaya dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi