22. Hukuk Dairesi 2019/5427 E. , 2019/15703 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı"nın 10/05/2017 tarih ve 39939 sayılı yetki tespiti konulu yazısı ile işletme niteliğindeki müvekkili şirket çalışanlarının %40"dan fazlasının T.Sağlık-İş Sendikasına üye olduğu ve çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle yetki verildiğinin belirtildiğini, işletme düzeyinde yapılmış yetki tespiti yazısının müvekkili tarafından 16/05/2017 tarihinde tebellüğ edildiğini, yetki tespiti işleminin maddi gerçekliğe aykırı ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin merkez adresi olan Bahçelievler Mah. 1623 Sk. Hasankeyf Apt. Altı No: 23/6 .../... dışında, Mücahitler Mah. 52063 Sk. No: 2 .../..., 6076/2 Sk. No: 8 C Blok K:4 .../..., İmbatlı Mah. 1825 Sk. No: 12 .../... adreslerinde işyeri sicil numaraları bildirilen 5 adet işyeri bulunduğunu, davacı şirketin “Meslek Grubu’nun 03-03” ve “Meslek Grubuna Esas Nace Kodu’nun: 56.29.90 - Dışarıya Yemek Sunan Diğer İşletmelerin Faaliyetleri” olarak sınıflandırıldığını, davalı sendikanın yetki tespiti başvuru tarihi itibariyle davacı şirkete ait Batman’daki işyerinde 10, ...’teki işyerinde 31, ...’deki işyerlerinde 63 olmak üzere toplam 104 personel çalıştığını, söz konusu yetki tespiti işleminde davacı şirkete ait ... ve ...’deki işyerlerinde çalışan sayısının 72 kişi olarak dikkate alındığını -aslında toplam işçi sayısının 73 olduğunu ve bu sayının da hatalı olduğunu- ve ...’te çalışan 31 işçinin dikkate alınmadığını, davalı sendikanın davacı şirkette 6356 sayılı Yasa’nın 41.maddesine göre üye çoğunluğunun bulunmadığını, davacı işyerinde çalışan işçilerin bazılarına baskı uygulandığını, sendika tarafından kendilerinin kandırıldığını, iradeleri dışında e-devlet şifreleri alınarak sendikaya üye kaydedildiklerini, okur yazar olmalarına rağmen kendileri adına işlem yapıldığını beyan ettiklerini, serbest iradeye dayanmayan ve yasaya aykırı bu üyeliklerin geçersiz sayılması gerektiğini, davacı şirket tarafından ..., ... ve ... İş Kurumu İl Müdürlüklerine işkolu tespiti için müracaatlarda bulunulduğunu ve bu müracaatlarının tespitinin beklenmesi gerektiğini, işbu davanın 6 iş günlük yasal süre içinde görevli ve yetkili mahkemede açıldığını, 6356 sayılı Kanun"un 43. maddesi gereğince dava dilekçesinin idari makama kaydının yapıldığını ileri sürerek T.C. Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı"nın 10/05/2017 tarih ve 39939 sayılı yetki tespit kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa"nın 53. maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir (Günay, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, Ankara, 2013, s. 942).
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun (STİSK) “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
6356 sayılı Kanun"un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz…”
Yine aynı Kanun"un “Yetki İtirazı” başlıklı 43. maddesine göre de, “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde üçünden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve karar temyiz edildiği takdirde Yargıtay tarafından on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır. 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünü üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 10/05/2017 tarih ve 39939 sayılı yetki tespit kararı ile davacı işverene ait iki işyerinden oluşan işletmede başvuru tarihi olan 04/05/2017 tarihi itibariyle 72 işçinin çalıştığı ve davalı sendika üyesi sayısının da 36 olduğu gerekçesiyle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için % 40 çoğunluğu sağladığı tespit edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince tespit konusu iki işyerinde 72 işçi çalıştığı ve bu işyerleri dışında aynı işkolunda yer alan (1051344) sicil numaralı işyerinde de başvuru tarihinde 30 işçi çalıştığı, buna göre başvuru tarihindeki toplam işçi sayısının 102 olmasına göre sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesiyle yetki tespitinin iptaline karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Belirtmek gerekir ki İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
6356 sayılı STİSK’nın 42’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, Bakanlık tarafından başvuru tarihindeki kayıtlara göre yetki tespit başvurusu sonuçlandırılacaktır. STİSK’nın 42’nci maddesinin dördüncü fıkrasına göre de “Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.”
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 7’nci ve 8’inci maddeleri gereğince de, işveren, işçi çalışmaya başlamadan önce işe giriş bildirgesini Sosyal Güvenlik Kurumuna vermekle yükümlüdür. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 11’inci maddesi de aynı doğrultudadır.
Dosya içeriğine göre tespit konusu iki işyeri dışında, aynı işkolunda yer aldığı görülen (...) sicil numaralı işyerinde başvuru tarihinde 31 işçi çalıştığı görülmektedir. Bununla birlikte bu işçilerin tamamının işe giriş tarihi işe giriş bildirgesinde 01/05/2017 tarihi olarak belirtilmiş ise de, işçilerin tamamının işe giriş bildirgelerinin başvuru tarihinden sonra olmak üzere 10/05/2017 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan düzenlemeler karşısında, söz konusu 31 işçinin yetki tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.
Diğer taraftan tespite esas alınması gereken (...) ve (...) sicil numaralı işyerlerinde başvuru tarihinde çalışan işçi sayısı 71 ve toplam sendika üye sayısı 36 olduğundan, Bakanlığın çoğunluk tespit kararında bir hata bulunmamaktadır. Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi de doğru değildir.
Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun"un 43’üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı T. Sağlık İş Sendikasının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, diğer davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yargılama giderinin bulunmadığının tespitine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.725,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.