Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10894
Karar No: 2022/3899
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10894 Esas 2022/3899 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İş Mahkemesi'nde görülen bir dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Davacının, davalı şirkette çalıştığının tespitine karar verilmesi talebiyle açtığı davada, ilk derece Mahkemesi kısmen kabul kararı vermiştir. Ancak davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri, istinaf yoluyla kararı temyiz etmiş ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi esastan reddetmiştir. Bunun üzerine, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri, temyiz kanun yoluna başvurarak kararın bozulmasını istemişlerdir.
Kararda, hizmet tespiti davalarının kamu düzeniyle ilgili olduğu ve özenle yürütülmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri incelendiğinde, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesine göre sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerektiği anlatılmıştır. Mahkeme, dosyadaki kayıtların yetersizliği nedeniyle eksik araştırma ile karar verildiğini belirtmiştir. Bu nedenle, davacı isticvap edilerek talepleri açıklığa kavuşturulmalı, bildirdiği deliller toplanmalı, tarafsız bordrolu tanıkları resen tespit edilmeli, işyeri tanıkları dinlenmeli ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Kanun Maddeleri:
- 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesi
- 506 sayılı Kanun'un 4. maddesi
10. Hukuk Dairesi         2021/10894 E.  ,  2022/3899 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi: ... 2. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, hükmünde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacının 07.06.2007 - 15.03.2013 tarihleri arasında aralıksız olarak davalı şirkette çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının davalı şirkette 27.04.2010-11.07.2010 ve 06.04.2012-14.02.2013 tarihleri arasında çalıştığını, kendi isteği ile işi bıraktığını, istifa ettiğinde hiçbir hak ve alacağının kalmadığına dair kendi el yazısıyla verdiği belge bulunduğunu, davanın haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili davaya verdiği cevap dilekçesinde özet olarak, hizmet tespiti davalarında asıl olanın resmi belge ve kayıtların olduğunu, bu tür davaların kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece her türlü delil re'sen araştırılarak çalışma olgusunun somut ve inandırıcı yazılı delillerle hiçbir kuşkuya yol açmayacak şekilde ortaya konulması gerektiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “Davanın kısmen kabulü ile;
    Davacının davalı şirket bünyesinde kuruma bildirilen süreler dışında 28.02.2008 - 26.04.2010 ve 12.07.2010 - 05.04.2012 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine, ” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, “Davalı ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili; davacının tanık ve delil bildirme süresi geçtikten sonra tanık bildirmesine muvafakatlerinin olmadığını, Yargıtay kararları gereği davacının davasını şüpheden uzak yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının davasını hiç bir yazılı delille ispat edemediğini, davalı olarak yazılı delillerini bizzat davacının imzalı beyanların dosyaya sunduklarını, dosyada dinlenen tanıkları ve hatta davacı tanıklarının dahi davacı tarafın iddia ve taleplerinin yersiz ve dayanaksız olduğu gerçeğini ortaya koyduğunu, bordro tanıklarının dahi bildirimde bulunulan süreler dışında davacının çalışmadığını net şekilde beyan ettiklerini, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, itirazlarına binaen dosyanın yeniden başka bir bilirkişiye tevdii taleplerinin dikkate alınmadığını, davacının davasının haksız ve dayanaksız olduğunu belirtmiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; hizmet tespiti davalarında asıl olanın resmi belge ve kayıtlar olduğunu, davacı tarafından bu tür resmi belge ve kayıt ibraz edilemediği takdirde davanın reddi gerektiğini, davacının çalıştığına dair herhangi bir belge ortaya koyamadığını belirtmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasa'nın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden davacı adına 27.04.2010 - 11.07.2010 ve 06.04.2012 - 14.02.2013 tarihleri arasında kuruma bildirimlerinin yapıldığı, davalı işyerinin uyuşmazlık konusu dönemde kanun kapsamında olduğu, davacının davalı şirkete ait hangi işyerinde hangi süreler içinde çalışmış olduğunun açıklığa kavuşturulmadan eksik araştırma ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacı isticvap olunarak dava konusu dönemde hangi iş yerinde ne iş yaptığı, hangi şubede ne kadar çalıştığı ve birlikte çalıştığı kişiler sorularak taleplerini açıklaması istenmeli, bildirdiği deliller toplanmalı, ihtilaf konusu dönemde bu işyerinden kayıtlara geçmiş tarafsız bordrolu tanıkları resen tespit edilerek bilgilerine başvurulmalı, işyeri tanıkları yeterli görülmez ise komşu işyerleri tanıkları tespit edilerek dinlenilmeli, tanık beyanları arasında çelişki oluşursa giderilmeli, yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    O halde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi