22. Hukuk Dairesi 2017/23351 E. , 2019/15716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalının 20/03/2013 tarihinde şoför olarak çalışmaya başladığını, Irak’tan yük alıp ...’ta bulunan fabrikaya getirmesi gerekirken yükü almadan aracı ...’daki şirket garajına getirdiğini, üzerine düşen yük ve teslimat işlemini yapmadığını, yapılan kontrolden sonra depoda 300 lt mazot bulunması gerekirken 90 lt mazot olduğunun ortaya çıktığını, davacı şirketin zararına karşılık 256,30 TL ve 1.488 USD alacağın ihtarname ile talep edildiğini, davalının borcu ödememesi üzerine alacağın tahsili için ... 4 İcra müdürlüğünün 2014/14298 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu, ancak davalının kullandığı araçta çıkan eksik yakıt ile ilgili tutanak tutulduğunu ve savunmasının alındığını, davalının savunmasında tevilli ikrarda bulunduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davacının Türkiye’den aldığı akaryakıtı Kuzey Irak’taki alıcısına teslim ettikten sonra, dönüşte yük getirmesi konusunda yazılı bir talimat bulunmadığı gibi yükü nakledebilmesi için gerekli masraf ve belgelerin de verilmediğini, araçta eksik mazot bulunduğu iddiasını kabul etmediğini, aracın çıkış ve dönüş anında böyle bir ölçüm yapılarak mazot miktarının belgelendirilmediğini, araca akaryakıt yüklendiğinde CMR belgesi düzenlendiğini, bu süreçte davalının bir kusurun olmasının imkansız olduğunu savunarak davanın reddi ile davacı tarafın asıl alacağın %20"sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davalı işçinin davalı işvereni zarara uğratıp uğratmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işveren, işyerinde şoför olarak çalışan davalı işçinin yurt dışından yük alarak Türkiye’ye getirmesi gerektiği halde getirmediğini, araçtaki mazot miktarının eksik olduğunun tespit edilip bu hususta tutanak tutulduğunu, davalının savunmasında durumu ikrar ettiğini ileri sürerek zarar bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatmış, davalı işçi ise herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak takibe itiraz etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporu doğrultusunda itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Her ne kadar gerekçede, “teknik bilirkişi heyetince yapılan incelemelerde CMR belgeleri ile davaya konu miktarların uyumlu olmadığı ve tutanaklarla ilişkisinin tespit edilemediğinin bildirildiği, ayrıca davalı tarafça yapılan fesih işlemlerindeki çelişki ve dava konusu alacakla ilgili savunmanın alınmasından 1 ay sonra devamsızlık tutanaklarına istinaden iş akdinin feshi yoluna gidilmesi çelişkili görülmüş olup davacının davasını ispatlayamaması nedeni ile reddi gerektiği” sonucuna varılmış ise de, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu hukukçu, işletmeci ve yüksek makine mühendisi tarafından düzenlenmiştir. Raporda, “genel olarak; Akaryakıt nakliye işinde kantarlardan ve çok sıcak hava koşulları nedeniyle ilk dolum tesisindeki doldurulan akaryakıt ile boşaltım tesislerinde boşaltılan akaryakıt miktarları arasında bir fire çıkması normaldir. Aynı dağıtım şirketlerinin değişik rampalarından yapılan akaryakıt alımlarında bile aynı tankerlerin seviyeleri birbirini tutmaz. Tankerler statik elektrik oluşmaması için genellikle tam dolu yüklenirler. Tam yüklü tankerlerin trafik ve yol şartlarında meydana gelen sarsıntılardan ve yol meyil farklılıklarından taşma ve sızıntı yapmaları mümkündür. Somut olayda; Davacı taraf, tankerlerin mühürlerinde hiçbir oynamanın olmadığını savunmuş olup, davacı tarafça bu savunmaya ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Tankerler teslimata kadar mühürlü olduğu için davalı şoförün herhangi bir usulsüzlük yapmasının mümkün olmadığı söylenebilir.“ şeklinde görüş bildirilmiş ise de, raporun iddia ve savunmalar ile dosya kapsamındaki belgeler yeterince değerlendirilmeden düzenlendiği anlaşılmaktadır. Özellikle gerek CMR belgesi gerekse araçtaki akaryakıtın ne şekilde ve hangi durumlarda eksilebileceği hususu uzmanlık gerektiren bir inceleme gerektirmekte olup, bu yönde yeterli ve hüküm kurmaya elverişli bir bilirkişi raporu alınmadan hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Ayrıca, dava işveren tarafından işçi aleyhine açılan zarar iddiasına dayalı itirazın iptali davası iken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davanın itirazın iptali davası olduğu göz ardı edilerek feshe yönelik değerlendirme yapılması hatalıdır. Bu itibarla, petrol mühendisi ve gümrük uzmanı bilirkişi dahil edilmek suretiyle oluşturulacak bilirkişi heyetinden hüküm kurmaya elverişli şekilde rapor alınmalı; alınacak bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.