1. Ceza Dairesi 2018/502 E. , 2018/1257 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 163/3. ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair İstanbul Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2012/252 esas, 2013/115 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işlediğinden bahisle hakkındaki ertelenmiş cezasının aynen infazına ilişkin anılan Mahkemenin 25/09/2017 tarihli ve 2012/252 esas, 2013/115 sayılı ek kararına itirazın reddine dair mercii İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/10/2017 tarihli ve 2017/1458 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
I- İstanbul Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2012/252 esas, 2013/115 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Mahkemece, 3.038.00 Türk lirası zabıt bedelinin ödenmediği belirtilerek sanığın ödeme yapıp yapmayacağı hususunda beyanının alınacağına dair ilişkin çıkarılan meşruhatlı davetiyenin sanığa 13/11/2012 tarihli duruşma günü geçtikten sonra 28/11/2012 tarihinde tebliğ edildiği nazara alındığında, sanığa ödeme yapması için makul bir süre verildiğinden bahsedilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde,
II- İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/10/2017 tarihli ve 2017/1458 değişik iş sayılı Kararı yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı Kanunun 51/7. maddesinde yer alan, “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesine ilişkin İstanbul Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2012/252 esas, 2013/115 sayılı kararının 12/04/2013 tarihinde kesinleştiği, deneme süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı ve 12/04/2014 tarihinde sona ereceği, bununla birlikte deneme süresinde işlendiği iddia olunan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/03/2017 tarihli ve 2016/404 esas, 2017/70 sayılı Kararına konu yeni suçun ise denetim süresinin bitiminden sonra, 21/05/2014 tarihinde işlendiği göz önüne alındığında, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği bir suç bulunmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/01/2018 gün ve 94660652-105-34-11547-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-)Hükümlü ... hakkında Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 17.11.2011 tarihli ve 2011/5382 iddia nolu iddianame ile hırsızlık suçundan TCK"nun 142/1-f, 53. maddeleri uyarınca cezaladırılması istemi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında üzerine atılı bulunan suçtan dolayı 07.10.2012 tarihinde savunmasının alındığı, savunmasında kiracı olarak oturduğu eve elektrik faturası gelmediğini, evden ayrılacağı sırada sayaçta gözüken tüketim bedelini makbuz karşılığında yöneticiye ödediğini, kaçak elektrik kullanmadığını, makbuzu mahkemeye sunacağını bildirdiği, ancak makbuz sunmadığı, 6352 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ödeme yapıp yapmayacağı hususunda beyanı alınmak üzere duruşmaya katılması konusunda çıkartılan tebligatın 13.11.2012 olarak belirlenen duruşma gününden sonra 28.11.2012 günü tebliğ edilmesine rağmen, hükümlünün daha sonra yapılan 25.12.2012 ve 14.03.2013 tarihli duruşmalara da katılmadığı anlaşılmakla; 02.07.2012 tarihinde kabul edilen ve 05.07.2012 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesindeki “.....(2) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.” şeklindeki düzenleme ve ara kararları ile hüküm tarihi dikkate alındığında hükümlüye ödeme yapması için makul sürenin verilmediğinden bahsedilemeyeceği ancak gönderilen tebligatta bilirkişi tarafından tespit edilecek vergiler dahil cezasız kaçak kullanım bedeline ilişkin katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi uyarınca hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği konusunda bir açıklamanın bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,
2)5237 sayılı Kanunun 51/7. maddesinde yer alan, “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesine ilişkin İstanbul Anadolu 35.
Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2012/252 esas, 2013/115 sayılı Kararının 12/04/2013 tarihinde kesinleştiği, deneme süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı ve 12/04/2014 tarihinde sona ereceği, bununla birlikte deneme süresinde işlendiği iddia olunan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/03/2017 tarihli ve 2016/404 esas, 2017/70 sayılı Kararına konu yeni suçun ise denetim süresinin bitiminden sonra, 21/05/2014 tarihinde işlendiği göz önüne alındığında, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği bir suç bulunmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2012/252 esas, 2013/115 sayılı Kararı ile İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/10/2017 tarihli ve 2017/1458 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.