Esas No: 2021/11982
Karar No: 2022/3706
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11982 Esas 2022/3706 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/11982 E. , 2022/3706 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... İş Mahkemesi
Dava, 01/10/2010-09/05/2013 tarihleri arasındaki sigortalılığının iptaline yönelik Kurum işlemi nedeniyle belirtilen tarihlerde davalı yanında çalıştığının tespiti ile ilgili kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından yaşlılık aylığı bağlandığını, ancak davacının yaşlılık aylığının 08.11.2018 tarih ve AB/121 sayılı raporu gereği durdurulduğunu, davacı tarafından bu işleme itiraz edildiğini ancak 25.06.2019 tarih ve 9.152.800 sayılı yazı ile davacının 01.10.2010-09.05.2013 arası ... isimli işyerinde fiilen çalışmadığının belirtilerek talebin reddedildiğini, davacının bu işyerinde fiilen çalıştığını rapordaki tanıkların ifadelerinin de bu yönde olduğunu, daha önce ... isimli işyeri ile ilgili 24.06.2014 tarih ve OT-60 sayılı raporda davacının isminin geçmediğini, bu raporun kesinleştiğini, bu nedenle tekrar rapor düzenlenmesinin mümkün olmadığını, ... hakkında C.Başsavcılığının 2014/8528 sayılı soruşturmanın 2016/4404 sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, tüm bu nedenlerle 08.11.2018 tarih ve AB/121 sayılı denetmen raporunun davacıya ait bölümünün iptalini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu 08.11.2018 tarih ve AB/121 sayılı denetmen raporunda davacının sigorta bildirimlerinin gerçeği yansıtmadığı ve işyerindeki çalışmasının fiili olmadığı kanaatine varıldığını, davacının beyanında işyerinde çay servisi yapmasına rağmen işyerinde kimseyi tanımaması hatta maaşını bir adamdan aldığını ve bu kişinin ismini bilmediğini belirttiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu tüm bu nedenlerle hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, davacının istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esas yönünden reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Yukarıda anlatılanlar nazarında Mahkemece, denetmene ifade veren tanıkların beyanları esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Mahkemece bodro tanığı ...'in beyanında geçen ve iş yerinde çay servisini yapan kişi olarak belirttiği ... Hanımın da tanık sıfatıyla dinlenilerek bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, yine aynı beyanda diğer çalışan olduğu belirtilen ... isimli kişinin de bilgisine başvurulmalı; ceza dosyasında her ne kadar kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş ise de, oradaki tanık ifadeleri de göz önünde bulundurulmalı, böylelikle uyuşmazlık konusu, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; dolayısıyla belirlenecek bildirimlerin ve bu kapsamda davacının çalışmasının geçerli olup olmadığı açık ve net bir biçimde belirlenerek ortaya konulduktan sonra, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.