
Esas No: 2019/6023
Karar No: 2019/15731
Karar Tarihi: 10.09.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/6023 Esas 2019/15731 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve davalı vekilince duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalı Banka bünyesinde servis yetkilisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, 2003 yılından önceki döneme ilişkin yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücretinin ödenmediğini, ücreti eksik belirlendiği için kıdem tazminatının eksik ödendiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı banka bünyesinde 14.12.1984 tarihinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna göre güvenlik görevlisi adayı olarak işe başladığını, 01.08.1987 tarihinde sözleşmeli personel statüsüne geçtiğini, ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanmaya devam ettiğini, 25.11.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4603 sayılı yasa gereğince davalı bankanın anonim şirket olarak faaliyet göstermeye başlaması üzerine davacı ile işveren arasında 26.03.2002 tarihli iş sözleşmesinin imzalandığını, böylece davacının ... Şubesinde 4857 sayılı Kanuna tabi servis yetkilisi olarak çalışmaya başladığını, fazla çalışma yapmadığını, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olması durumunda fazla çalışma ücreti talep edilemeyeceği, davacının 14.12.1984 – 26.03.2002 dönemine ilişkin çalışması yönünden 657 sayılı yasaya göre uygulama yapıldığını, bu yasada kullanılmayan izinlerin ödeneceği hususunda bir kaydın olmadığını, davacının 03.01.2014 tarihinde kendi isteği ile emeklilik olmak suretiyle işten ayrıldığını, ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacıya ödenen kıdem tazminatının hesabında hata bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili (süretutum dilekçesi sunarak) ile davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Somut uyuşmazlıkta davalı banka vekili yargılama aşamasında, davacıya ödeme yapıldığını savunarak bankadan ilgili belgelerin getirtilmesini talep etmiştir. Temyiz incelemesi aşamasında, yargılama sırasında bu talebin yerine getirilmediği tespit edilmiştir. Dairemizce yazılan eksiklik talebi yazısı ve geri çevirme kararı üzerine davalı banka tarafından verilen cevabi yazıda davacıya 21.574,20 TL brüt kıdem tazminatı farkı, 12.431,50 TL brüt izin ücreti, 51.958,24 TL brüt emekli ikramiyesi ödendiği bildirilmiştir. Bu durumda davalının ödeme itirazı dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davalı banka tarafından bildirilen ödeme miktarları, davacıdan da sorulmak suretiyle, anılan ödemelerin yapılıp yapılmadığı netleştirilmeli ve sonucuna göre davacının talepleri ile ilgili bir karar verilmelidir.
2-Mahkemece tanık anlatımlarına göre düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hafta içi 09.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı, ayrıca yılda 15 cumartesi günü saat 10.00 ile 17.00 arasında ve teftiş dönemi olan (yılda) bir aylık sürede ise 09.00-24.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek, 6 aylık dönemde 145 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarının tamamı davacıdan daha önce işten ayrıldıklarını beyan etmiş olup, mahkemece tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süre netleştirilmeden hüküm kurulması yerinde değildir. Ayrıca davacı tanıklarından birisi şoför, diğeri çay ve temizlik görevlisi, sonuncu tanık ise haberleşme görevlisi olup, şoför olan tanık dışındaki tanıklar akşam saatlerinde davacıdan daha önce işyerinden ayrıldıklarını, fazla çalışmayı davacıdan duyduklarını beyan etmişlerdir.
Mahkemece davacının 15/05/2009-31/12/2013 dönemindeki fazla çalışma ücretleri hüküm altına alınmış ise de, davalı Bankanın şubesinde servis yetkilisi olarak çalışan davacının emeklilik öncesinde Genel Müdürlük emrinde görevlendirildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, davacının Genel Müdürlük emrinde görevli olduğu dönemde fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında ayrı bir değerlendirme yapılmamış olması hatalıdır.
Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.