Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12872
Karar No: 2022/3630
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12872 Esas 2022/3630 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/12872 E.  ,  2022/3630 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 20. İş Mahkemesi

    Dava, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ...'ın davalı işyerinde 01.04.2016 tarihinden itibaren parke döşeme ustası olarak çalıştığını, 03.10.2016 tarihinde parke kesme makinesine elini kaptırarak sağ elinin başparmağı hariç diğer dört parmağının dip kısmından kesildiğini belirterek davacının sigortasız olarak çalıştırıldığının ve kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir
    II- CEVAP:
    Davalı vekili; müvekilinin spot parke işi yaptığını, kesinlikle montaj işi yapmadığını, ticari işletme kodunun (NACE kodu) da bu şekilde olduğunu, müşterilerin müvekkiline talepte bulunarak parke vb ürün almak istediklerini belirtiklerini, bu şekilde alım satım ilişkisinin bittiğini, bundan sonra müşterilerin ihtiyaç anlamında ve sohbet esnasında müvekkile satın aldığı malzemeyi uygulayacak bir 'usta' tanıdığı olup olmadığını sorduklarını, bunun üzerine müvekkiline iş olursa numarasını bırakmış olan 5-6 tane ustanın numarasını müşterilere vererek müşterilere yardımcı olduklarını, bu andan itibaren malzemeyi satın alan ile usta arasında yapılacak anlaşmanın devreye girdiğini, müşteri ile müvekkili arasında hiçbir şekilde işçilik vb. anlaşma yahut başka ilişkinin söz konusu olamadığını, malı müvekkilinden alan müşterilerin de montajının müvekkilince yapılmayacağını bildiğini, ancak bu konuda bir ihtiyacı varsa müvekkilinin bu konularda daha fazla bilgi sahibi olduğunu bilerek yardım istediklerini, bu yardım talebine istinaden bildiği usta numaralarından bir veya birkaçını müşteriye vererek yardımcı olduklarını, sektörde genel işleyişin açıklanan şekilde olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği gibi "uygulamayı akşam bitirin yarın başka iş var" gibi bir beyanında tümü ile gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında hiçbir zaman iş akdi kurulmadığını beyanla davacının davasının reddini, dava masrafları ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili; davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan reddinin gerektiğini, davacının yaralanma olayı ile ilgili dava dilekçesindeki beyanlarında olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının, iş kazası olarak değerlendirilebilmesi için 506 sayılı (5510 sayılı) Yasada öngörülen koşulların mevcut olup olmadığının, bu konu ile ilgili SGK müfettişlerine süresinde bilgi verilip verilmediğinin ve olayla ilgili müfettiş tarafından yapılan bir tahkikat ve tutanağın ve raporun bulunup bulunmadığının açıklanmadığını, dosya kapsamından da olayın iş kazası olduğuna dair bir müfettiş tahkikatı ve raporu da bulunmadığını, davacı tarafın öncelikle olayın iş kazası olup olmadığı konusunda kuruma müracaat etmeleri veya süresi içerisinde bir tespit davası ikame etmesi gerekirken bu işlemler yapılmadan doğrudan işgücü kaybı tespiti ve tazmin davası ikame etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle de davanın reddine karar verilmesini beyanla davanın reddini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince; "Davacının davasının kabulü ile;
    03/10/2016 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olarak tespitine,” karar verilmiştir.
    B- BAM KARARI
    Davalı ve davalı Kurumun istinaf istemlerinin reddine, karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili; eksik inceleme ile karar verildiğini, teslim belgesinin gerçekliğinin araştırılmadığını, ...'ın gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, ... tarafından sunulan ekstrenin işçilik ücreti ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    Davalı Kurum vekili; Dosya kapsamından iş kazası ile ilgili olarak Kurum tarafından yapılan tahkikatın bulunmadığını, Kuruma süresinde bilgi verilmediğini, davacının müvekkili aleyhine dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davaya konu olan ve tespiti istenen "iş kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-a ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da iş kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. maddesinde İş Kazası;
    "a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
    b)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
    c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
    d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
    e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır." şeklinde belirlenmiştir.
    İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir.
    Hizmet sözleşmesinde hizmet akdinin unsurları, hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içinde görülmesi , hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi, edimin ifası sırasında işverenin denetim ve gözetimi altında bulunulması, edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Ücret zaman itibariyle olmayıp, yapılan işe göre verildiği takdirde dahi, belirli ya da belirli olmayan bir zaman için alınmış veya çalışılmış oldukça hizmet akdi yine mevcuttur. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre " zaman " ve " bağımlılık " unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan kişi zaman ve bağımlılık unsurlarını gerçekleştirecek şekilde çalışmakta ise aradaki çalışma ilişkisi hizmet akdine dayanıyor demektir. Bilindiği gibi zaman unsuru çalışanın iş gücünü belirli ya da belirli olmayan bir süre içinde işverenin buyruğunda bulundurmasını kapsar. Hiç kuşkusuz çalışan, bu süre içerisinde işveren veya vekilinin uyruğu ve denetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirmektedir.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında incelemeye konu dava değerlendirildiğinde, karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Mahkemece yapılacak iş; davacı ile davalı arasındaki ilişki tam olarak ortaya konulmalı, davacının sadece davalıya hizmet verip vermediği, başka işyerleri ve işverenler içinde çalışıp çalışmadığı, çalışma olmadığı zamanlarda davalıya ait işyerinde bekleyip beklemediği, davalı işverenden ayrı bağımsız çalışma bulunup bulunmadığı yine davacının vergi kaydı, oda kaydı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, hizmet aktinin ayırıcı unsurlarından olan “bağımlılık” unsurunun somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi