1. Hukuk Dairesi 2018/4202 E. , 2019/4698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-CEBRİ TESCİL HÜKMÜNÜN
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar asıl ve birleştirilen davalarda, dava konusu 6942 ada 1, 2, 3, 6944 ada 11, 6946 ada 3, 4, 5, 6, 7, 6947 ada 2, 3, 4, 5 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakanları..."nın 1/3 payı bulunduğunu, davalıların mirasbırakanı... lehine verildiği iddia edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak ... aleyhine cebri tescil davası açıldığını, dava tarihinde ... ölü olduğu hâlde kendisine ilanen tebligat yapıldığını ve kararın şeklen kesinleştiğini, bu kararın yok hükmünde olduğunun Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 1987/1452 Esas 4579 Karar sayılı ilamı ile tespit edildiğini, ancak bu konudaki davanın takip edilmemesi nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların oluşturulacak sicil sonrasında davalılar adına tapu kayıtlarının iptaline, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1983/61 Esas- 1984/134 Karar sayılı hükmünün tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde satış vaadi sözleşmesinin aslının bulunmaması, hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri dikkate alınarak davalılar adına oluşacak tapu kayıtlarının iptaline, pay oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürüp davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacıların ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1983/61 Esas, 1984/134 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile bağlı olmadıklarının tespitine, tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine dair verilen karar Dairece; ".... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilip kesinleşen 11.06.1984 tarihli ve 1983/61-1984/134 sayılı kararın tarafları- bizzat veya külli halef olan mirasçılar- dava konusu (müddeabih) ve dava sebebi son olarak açılan ve temyiz konusu olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/464 Esas sayılı dosya ile aynıdır. Tarafların aynı olmalarına göre, davacı-davalı sıfatlarının yer değiştirmesi sonuca etkili değildir. Son olarak açılan 2009/464 Esas sayılı dosya daha önce Mahkemece kesin hükümle çözüme kavuşturulan uyuşmazlıkla ilgilidir. 2009/464 Esas sayılı dosyada ve birleştirilen 2009/571 Esas sayılı dosyada, davacılar Mahkemece verilen 11.06.1984 tarihli ve 1983/61-1984/134 sayılı kararda davalı ......un dava tarihinde ölü olduğundan kararın yok hükmünde olduğundan bahisle dava açılmıştır. Ancak, bir mahkeme kararı aynı düzeyde bir başka
mahkemece yok sayılamaz ve ortadan kaldırılamaz. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği iddiası, yeni bir davanın konusu olamaz. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 445. ( 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 375.) maddesine göre, yargılamanın iadesi nedeni olabilir. Dosyada böyle bir istekte bulunulmamıştır. Hâl böyle olunca, davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerekir iken yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş; anılan bozma ilamına karşı davacı yanın karar düzeltme başvurusu üzerine Dairece, “... Hemen belirtilmelidir ki, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi kararı verilmesine ilişkin ilamın maddi hataya dayalı olduğu açıktır.Ancak, ... Asliye Hukuk Makemesi 1983/61Esas sayılı cebri tescil davasında 11.06.1984 tarihinde karar verildiği, kararın 21.12.1984 tarihinde kesinleştiği, davacıların temyiz talebinde bulunmadıkları, 25.12.1984 dava tarihli ... Asliye Hukuk Mahkemesi 1984/354 Esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açtıkları, ölü olduğunu bildikleri mirasbırakanları aleyhine karar verilen ilam hakkında kanun yollarına başvurulmadığı, kararın kesinleşmesine neden olunduğu, kesinleşen karara karşı da yargılamanın iadesi yoluna gidilmediği, ayrıca taşınmazların halen davacılar adına kayıtlı olduğu, sicilde davalılar adına kayıt olmadıkça tapu iptal tescil davasının yürütülmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği dosya kapsamı ile sabittir.Kaldı ki, bir mahkeme kararı aynı düzeyde bir başka mahkemece yok sayılamayacağı ve ortadan kaldırılamayacağı da kuşkusuzdur.” gerekçesiyle Dairenin 08.11.2016 tarih 2014/22436 Esas 2016/10151 Karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 19.06.2014 tarih 2009/464 Esas 2014/347 Karar sayılı kararının anılan gerekçeyle bozulmasına karar verilmiş; mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Asıl ve birleştirilen davada davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.50 TL. bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 19/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.