Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13611
Karar No: 2019/7316
Karar Tarihi: 13.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13611 Esas 2019/7316 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/13611 E.  ,  2019/7316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ...Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakıldıktan sonra, yargılamadan önce 15.03.2012 tarihinde 893 parsel numarasıyla idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ile adına tescil istemi ve taşınmazın idarece ihale usulü ile satışına yönelik kararın iptali istemiyle, kadastro sırasında tespit harici bırakıldıktan sonra, yargılamadan önce 15.03.2013 tarinde 911 parsel numarasıyla idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak tescil istemiyle, kadastro sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak ise tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen tespit harici taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya tesciline, çekişmeli 893 parsel sayılı taşınmazın ihale usulü ile satışına yönelik kararın iptali isteminin usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (C) ve (D) ile kodlanan taşınmaz bölümlerine ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümlerinin Hazineye ait 911 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının belirlenmesi, bu taşınmazın ise idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle, davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığı, taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, davacı yan dava dilekçesinde tarif ettiği çekişmeli taşınmaz bölümlerinin TMK"nın 713/1. maddesi gereğince adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davanın açıldığı tarih itibarı ile davacının iddiasına konu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin idari yoldan davalı ... adına tapuya tescil edilen 911 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, bir başka ifade ile tescili istenilen yerin aslında tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmış olmasına rağmen davacı taraf davasını tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah etmemiştir. Bilindiği üzere tapuda kayıtlı taşınmazların TMK’nın 713/1 maddesine göre tescili mümkün bulunmamaktadır. Yargılama sırasında, davacı tarafça yöntemine uygun biçimde dava ıslah edilmediğine göre davanın tapu iptali ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılması hukuken mümkün değildir. Mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından bahisle karar verilmesi isabetsiz ise de gerekçenin bu şekilde DÜZELTİLEREK sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA,
    2- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının çekişmeli 893 parsel sayılı taşınmazın ihalesinin iptali istemine yönelik açmış olduğu dava yönünden verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Öte yandan davacının çekişmeli 893 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince, mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazine’ye ait 893 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının belirlenmesi, bu taşınmazın ise idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle, davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı, taşınmaz bölümünün zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de,yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki dava konusu taşınmaz bölümü, idari yoldan tapu oluşum tarihi öncesinde tescil harici bırakılan yerlerden olduğuna göre, böyle bir yerin, emek ve masraf yapılmak suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. O halde, uyuşmazlığın çözümünde imar-ihyanın ne zaman başladığının, ne zaman tamamlandığının ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi önem arz etmekte olup; bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesidir. Ne var ki, mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamıştır, bilirkişi raporu taşınmaz bölümünün niteliği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda denetime elverişli olmadığı gibi, raporu tanzim eden bilirkişi hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman olmadığından, raporun hükme esas alınması mümkün bulunmamaktadır. Diğer yandan hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihyanın tamamlandığı belirtilmekle beraber, rapor soyut ve yetersiz olup, rapora eklenen fotoğraflar incelemeye elverişsiz olduğu gibi mahkemece keşif mahallinde hazır edilen mahalli bilirkişi ve tanıkların davaya konu edilen her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı beyanları tespit edilmemiştir. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşmak için mahkemece öncelikle, idari yoldan tapunun oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı"ndan getirilerek dosya arasına konulmalı, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) ayrı ayrı sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısı ve nitelikleri, zirai durumları, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümlü üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli; teknik bilirkişiden ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliklerini, taşınmaz bölümün üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra, davacı yararına idari yoldan tapunun oluştuğu tarihe kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    3- Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (B) ile kodlanan taşınmaz bölümüne ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, ehil olmayan bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte, hangi nedenle tescil harici bırakıldığı hususu araştırılmamış, tescili talep edilen taşınmaz bölümüne komşu parsellerin tapulama tutanakları ile tespite esas belgelerin tüm tedavülleri dosyaya getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamış, mahallinde yapılan keşif sırasında beyanları alınan yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmaz bölümü üzerinde zilyetliğin ne suretle ve kim tarafından sürdürüldüğü hususunda görgüye dayalı beyanları tespit edilmemiş, davacılar hakkında yöntemine uygun şekilde belgesiz araştırması yapılmamış, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde imar ve ihyanın tamamlandığı yönünde kanaat belirten soyut ve denetimden uzak bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca varılmıştır. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte, hangi nedenle tescil harici bırakıldığı hususu araştırılmalı, tescili talep edilen taşınmaz bölümüne komşu parsellerin tapulama tutanakları ile tespite esas belgelerin tüm tedavülleri dosyaya getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) ayrı ayrı sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve üç ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihya çalışmalarına en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğ hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri, hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde düzenlenmiş rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, varsa imar-ihyanın tamamlanma tarihini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli; çekişmeli taşınmazın iktisap edilebilmesi için emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirildikten sonra, dava tarihine kadar yirmi yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla geçmesi gerektiği dikkate alınmalı, bu suretle toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi