(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2019/6304 E. , 2020/1514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/01/2019 gün ve 2016/11296 E. - 2019/380 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi ile davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, dava konusu ... ilçesi, ... mahallesi 2 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit alanında kaldığını belirterek tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/01/2019 gün ve 2016/11296 E. - 2019/380 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi ile davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 09.06.1983 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu ve 22.02.1989 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ile 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Karar düzeltme istemi üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda; mahkemece orman kadastro haritası ve tapulama paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu, orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli 2 ada 32 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli 53419,27 m²"lik bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı bildirilmişse de, orman kadastro çalışma tutanaklarının incelenmesinde; kadastro tutanağında "".. 2 ada 33 sayılı parselin güneybatı köşesine Soma-Hatunköy müşterek mülki sınırı olan ... Araba yolu üzerine 248. nolu O.S noktası sigortalı beton olarak tesis edildi. Buradan orman sınır hattı doğu yönde 1/5000 ölçekli haritasındaki görüntüsüne aynen uyularak sağda kuyumcu VII- Devlet ormanı, solda Osman Yalaz"a ait 2 ada 33 parsel kalarak, 32. sayılı parselle müşterek sınırında 249 nolu OS noktası tesis edildi. Buradan orman sınır hattı güney yönde 1/5000 ölçekli haritasındaki görüntüsüne aynen uyularak sağda Kuyumcu VII -Devlet ormanı, solda ..., ..., ...- ..."e ait 2 ada 32 sayılı parsel olan tarla, ... ait 1 ada 31 sayılı parsel kalarak 31 ile 30 sayılı parselin müşterek sınırında 250 nolu OS noktası tesis edildiği"" belirtilmesine rağmen, tutanaklar tam olarak uygulanmadığı için orman bilirkişi raporunun hükme yeterli olmadığı, dosyadaki bilirkişi raporu ve tahdit krokisiyle tahdit tutanakları arasındaki çelişki giderilmediği, taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidine göre konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmediği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkında
Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmünü içermekte olup 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslarda da gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verilerek uygulama yapılması gerektiği belirtilmiştir.
O halde mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, çekişmeli taşınmazın tahdit içinde ve dışında kalan bölümleri açıkça ve anlaşılır şekilde bu haritada işaretlenmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde düzeltilerek onandığı anlaşıldığından, davacı ve davalılar vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 22/01/2019 gün ve 2016/11296 E. - 2019/380 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, harcın istek halinde iadesine 03/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı ... Yönetimi vekili, dava konusu ... ilçesi, ... mahallesi 2 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit alanında kaldığını belirterek tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi ile davalılardan ... ve ... tarafından temyizi üzerine Dairemizce; “uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro
haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 53419,27 m²"lik bölümünün orman tahdit alanında, (B) harfiyle gösterilen 70593,73 m²"lik bölümünün orman tahdit alanı dışında kalan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA” karar verilmiş, davacı ... Yönetimi ile davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Sayın Çoğunluk tarafından onama kararının kaldırılarak kararın; “orman tahdit uygulaması yapılması, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çelişki olması durumunda sınırlama tutanaklarının esas alınması" yönündeki araştırmaya yönelik bozma görüşüne katılmıyorum .
Mahkeme kararı dosya kapsamına uygun olup mahkemece yapılan araştırma da hüküm vermek için yeterli olduğundan karar Dairemezce onanmış olup, karar düzeltme talebinin reddi gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulması yönündeki görüşüne katılmıyorum. 03.06.2020