Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16687
Karar No: 2013/5343

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/16687 Esas 2013/5343 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/16687 E.  ,  2013/5343 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, fazla çalışma, haftasonu tatili, resmi tatil çalışma ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 19.01.2002-31.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını, emekli olması sebebiyle işten ayrıldığını, davalı işyerinde çalıştığı süre boyunca yapmış olduğu fazla mesailerin ücretlerinin ödenmediğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile davalı banka arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 2. maddesi gereğince aylık ücretinin fazla mesai ücreti de içinde olacak şekilde belirlendiğini, ayrıca davacının davalı bankayı ibra ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla çalışma alacağı olduğunu ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda davacı işçinin davalı bankada müşteri ilişkileri yönetmeni olarak çalıştığı ve iş sözleşmesinin davacı işçinin emekliliği nedeniyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarına göre davacı işçinin davalı işyerinde haftanın beş günü 08.00-20.30 saatleri arasında çalıştığı belirlenmiştir.
    Mahkemece bilirkişi tarafından tanık beyanları esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının fazla mesai yaptığı ve ücretinin ödenmediği kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de taraf tanıklarının beyanları arasında günlük çalışma süreleri bakımından çelişki bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş bankacılık işlerinde uzman bir bilirkişi aracılığı ile işyerinde keşif de yapılarak davacının yaptığı işlerden oluşan günlük ve haftalık iş hacminin fazla mesai gerektirip gerektirmediği, işlerinin günlük çalışma süresinde bitirilip bitirilmediği ve bundan sonra yıllık ikiyüzyetmiş saati aşan çalışma olup olmadığı duraksamaya yol açmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı ve hasıl oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu hususlar göz önünde bulundurulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı bulunmuştur.
    Öte yandan fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir kanuni düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmazdır. Böyle olunca fazla çalışma ücretinden bir indirim yapılması gerçek duruma uygun düşer. Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
    Davaya konu olayda davacının fazla çalışma alacağı, tanık beyanları ve dosyada mevcut üzerinde güvenlik görevlisinin adının yazılı olduğu alarm kayıtları dikkate alınarak belirlenmiştir. Ancak davalı bankada müşteri ilişkileri yönetmeni olarak çalışan davacının yaptığı iş ve görevine göre alarm kayıtlarının fazla mesai iddiası yönünden mutlak doğrulayıcı delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanan miktardan hakkaniyet indirimi yapılmaması da isabetli olmamış ve belirlenen hususlar hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi