22. Hukuk Dairesi 2012/16682 E. , 2013/5358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İHBAR
OLUNANLAR :
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar ... A. Ş. ve Sağlık Bakanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini, kıdem tazminatı alacağının ödenmediğinden bahisle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalılar temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı konularında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur.
Somut olayda, dosya içeriğine göre davacının aynı işyerinde farklı alt işveren şirketlerinin işverenliğinde 01.07.1993 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı, 01.09.2005 tarihinde tahsis talebine istinaben Sosyal Güvenlik Kurumunca kendisine yaşlılık aylığı bağlandığı, ara vermeden 14.05.2010 tarihine kadar çalışmaya devam ettiği ve iş sözleşmesini emekliliğe ayrıldığı gerekçesi ile 15.06.2010 tarihinde feshettiği anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için iş sözleşmesinin sona erdirilerek işten ayrılmış olmak gerekmektedir. Yaşlılık aylığı bağlanmasına rağmen ara vermeden çalışmaya devam edilmesi halinde kural olarak yaşlılık aylığı bağlanmasından önce ve sonraki çalışma ayrı ayrı hizmet sözleşmelerine dayanır. Yaşlılık aylığı bağlandığı sırada kıdem tazminatı ödemesi yapılmamış ise önceki çalışma tahsisten sonraki çalışmayla birleştirilerek kıdem tazminatına esas alınabilir. Ancak bunun için tahsisten sonraki çalışmanın dayandığı iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektirecek şekilde sonar ermiş olması gerekir. Somut olayda, davacının asıl işveren nezdinde emeklilik öncesi ve emeklilik sonrası olmak üzere geçmiş iki dönem çalışması söz konusu olup, davacının emeklilik sonrası yeni bir iş sözleşmesi ile geçen çalışma dönemi davacı tarafından emeklilik sebebi ile sona erdirildiği ileri sürülmüş ise de emeklilik sebebi ile hizmet sözleşmesinin fesih hakkı bir kez kullanılabilecek hak olduğundan emeklilik sonrası çalışmanın emeklilik sebebi ile sona erdiğinin, dolayısıyla emeklilik sonrası çalışmanın davacı işçi tarafından kıdem tazminatını gerektirecek haklı sebeple sonlandırıldığının kabulü mümkün değildir. Ancak davacının ilk dönem çalışması kıdem tazminatını gerektirecek hallerden olan emeklilik sebebi ile sona erdiğinden bu dönem için davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Bu esaslar dikkate alınarak öncelikle davacının ilk dönem çalışmasının hangi alt işverenler yanında geçtiği tespit edilmeli, bu dönemde davalı şirketlerin işçisi olup olmadığı belirlenmeli, davalı şirketlerden o dönemde alt işveren olmayanların hakkındaki davanın sıfat yokluğu sebebi ile reddine karar verilmeli, alt işveren olanların ise sorumluluklarının kendi dönem ve ücret seviyeleri ile sınırlı oldukları dikkate alınmalı, davalı bakanlığın ise bu dönemde asıl işveren olarak sorumlu olduğu nazara alınarak sonuca gidilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.