8. Hukuk Dairesi 2014/19966 E. , 2015/418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2013
NUMARASI : 2012/49-2013/1014
N.. M.. (A.) ile M.. M.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bursa 2. Aile Mahkemesi"nden verilen 13.12.2013 gün ve 49/1014 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Nevriye vekili, davacıya düğünde takılan altınlar ve paraların gerek davalının ailesi gerek davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini, bu ziynetlerle davalı adına alınan araca da katkıda bulunulduğunu açıklayarak 16.300 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 8.900 TL değer artış payı, 5.448 TL katılma, 18.393 TL ziynet alacağı olarak ıslah etmiştir.
Davalı Mehmet vekili, davanın haksız olduğunu açıklayarak reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 8.940 TL değer artış payının, 5.448 TL katılma alacağının ve 18.393 TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 06.09.2004 tarihinde evlenmişler, 13.01.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 10.08.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun"un 10. maddesi gereğince, TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, fotoğraflarla da desteklenen tanık beyanlarına göre davacının beş bileziğinin satışından gelen para ile 10.03.2009 tarihinde davalı adına alınan araca katkıda bulunduğu, ayrıca araç bedelinin ödenmesinde davalının babasının verdiği para ve davalının çalışarak elde ettiği gelirin kullanıldığı, peşinat dışındaki ödemenin senetle yapıldığı, senet ödemelerinin cüzi bir kısmının mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraki bir tarihe isabet ettiği belirlendiğine, aracın 19.276 TL karar tarihine en yakın piyasa rayiç değeri
karşısında yapılan hesaplamada hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri de dikkate alındığında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığına göre davalının değer artış payı ve katılma alacağı ile ilgili temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile 8.940 TL değer artış payı alacağı ile 5.448 TL katılma alacağına ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Ziynetlerin bedelinin iadesine ilişkin talebe gelince; Davacı tarafından araç alımında beş adet bileziğinin satılarak katkıda bulunulduğu ispatlanmış ise de bunun dışında kalan davacının fotoğraflarda yer alan ve dava dilekçesinde de belirttiği diğer ziynetlerinin gerek varlığı gerekse kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı veya iade edilmek üzere verildiği davacı tarafça ispatlanamadığına, davacı tanıklarının birbirleri ile de çelişen soyut beyanlarına değer verilemeyeceğine, tarafların anlaşmalı şekilde boşandıklarının, ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğunun bu sebeple, ziynetlerin ortak konutdan ayrılırken davacı kadın tarafından yanında götürülmüş olmasının hayatın olağan akışına uygun düştüğünün de somut olayda gözetilmesi gerektiğine göre; davacının ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkin isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde 18.393 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün ziynet eşyası bedelinin tahsiline ilişkin hüküm bölümünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 570,10 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.